o kadar insanin elinin temas ettigi seyi asla yemem.
adam konusarak bagirarak yemek yapiyor butun tukuruk zereleri yaptiginin uzerinde.
kesme tahtasinin ustune egilip bir sey kesiyor butun nefesi yemegin ustunde suratini burnunu yuzunu elliyor sonra her seyi elliyor.
adamlar afiyetle yiyor.
15 yasindan beri yemek sektorundeyim bazen kendi yaptigimi bile yemem aq.
mehmet sef olan yemegi yerken cok vahsi lan sanki seks yapiyor cok hircin bence.
kesin sevisirken kadinin kiyafetlerini yirtiyordur.
tam benim tarzim.
mehmet şef'in üslubunun sanki son birkaç bölümdür olumlu yönde değiştiği yarışma. masaya çatal bıçak fırlatan adamdan sık sık abi tavsiyesi veren bir babacana dönüşüyor gittikçe. aslında baya sempatik adammış lan mehmet şef.
Normalde bu programda eleştirecek çok şeyim var ama
Masterchef izlerken ağlayan bi ben varım herhâlde
izlememin sebebi ampute milli takımı
Sporcuların hikâyesi beni çok etkiledi
Onlar engelli değil
Bizim aptal sosyal hayatımıza girememelerinin tek sebebi örümcek beyinlerimiz
Lütfen gerçekten ve samimiyetle ötekileştirme!!!
Buram buram "ben aşçıyım egosu" barındıran yarışma. Buradaki insan davranışlarının çoğunun tv şovu amaçlı olduğunu düşünmüyorum açıkçası, bunlar insanların gerçek karakterleri, gerçek huyları.
Bu kadar boktan kişilikliği bir araya getirmek büyük başarı olmalı.
6 buçuktan beri masterchef var, birazdan yeni bölüm diyor. 9 a kadar sürer bu özet. ilk sezon efsaneydi. bu sezon şovu götüren birkaç isim var. gerisi traş.
şeflerin alakasız bir şekilde eda'yı savunmasına anlam veremiyorum ve aşırı itici buluyorum. kadın hiç susmuyor, karşıdakine saygı duymuyor, "bütün yarışmacılar bana komplo kuruyor ühü ühü" diyor, biri de çıkıp sanki güçlü bir rakip misin de sana komplo kursunlar yav? demiyor. üstelik şefler alakasız olarak "güçlü ol pes etme herkes sana karşı" falan diyor. gel de çıldırma.
ayrıca sürekli mağdur ve sürekli "çocuklarımı çok özlüyorum" da, yok "ben döndüğümde uyumuş oluyorlar göremiyorum" da "çocuklarım için dayanıyorum" da ağlamalar falan filan... özellikle suna'nın "zorla mı tutuyoruz seni kardeşim burada git o zaman" demesini bekliyorum. hadi hayırlısı.
eda hâl ve tavırlarıyla altın günlerinde komşu dedikodusu yapan mahalle kadınlarına benziyor. bu ne çirkefliktir yav? neyse ki zamanın geldi eda hanım, birazdan gidiyorsun.