güzel bir bölüm oldu sonunda. hatta tüm masterchef serisinin en güzel bölümü oldu. gözde, tuğsan, yeşim gibi sevilen, sena gibi özlenen isimler tekrar görüldü.
ferhat ve muzaffer'e karşı nötrüm. ikisi de kazansa olur ama ferhat daha çok hak ediyor gibi.
an itibariyle muzaffer yardırmıştır.
o değil de şu ferhat'ın saçları ne güzel hee.head and shouldersreklamları dışında bi erkeğin saçlarının bu kadar bakımlı ve havalı gözükeceğini beklemezdim.velhasıl çok güzel saçları var tü tü tü maşallah.
ferhat'ın hakettiği lakin al yanaklı muzaffer'in kazandığı yarışmadır.
bu jürilerin kriteri nedir, zihniyeti nedir anlayamadım hakikaten. özellikle son yaptıkları tatlıda tattan ziyade helezonun şekline takılmaları ve sürekli bunu konuşmaları şaşkınlık vericiydi. muzaffer pasiflora, mango, nişasta vs. karışımı şeyin kıvamını dahi tutturamamışken bunu görmeyip de ferhat'ın helezonlarını tam yapamayışını devlet meselesi haline getirmeleri ve sonunda da birinciliği muzaffere vermeleri rezaletti bence.
hayır hacılar başka kriterleriniz varsa söyleyin de ona göre izleriz bir daha ki master chefi.
edit: baya sinirlendim ben bu işe. murat denen jüri azmanı, şef bozgunu nasıl ferhata 6 puan verdi hala bunu düşünüyorum. bence ontolojik sorunlar kadar önemli bir mesele bu. yani ferhata 6 muzaffere 8. fark ne? helezonların şekli. çünkü kıvamın, tadın falan hiç önemi yok. o kadar önemsiz ki puanlama kriterleri arasında bile yok sanırım. son olarak, jürinin aralarında anlaşmak suretiyle muzafferi birinci yaptığı izlenimi oluştu bende.
izlerken iyiydi, çok hoştu, lakin muzaffer'i birinci yapmaları tv showu olduğunu tekrar hatırlattı bana. semra'yı o gün elemeleri de saçmaydı. bir yemekle bir kişi masterchefliği kaybedemez. o gün paniktir, regldir, sinirlidir, heyecanlıdır. bu onun iyi yemek yapamadığını göstermez. o hatun en istekli yarımşmacıydı. ferhat kazansa kızmazdım, o da haketti. fakat muzo'Nun kazanması izleyicileri şaşırtmak için yapıldığını ve alt tarafı show tv'nin mikindirik bir programı olduğunu hatırlattı.
tuğsan denen zat-ı muhterem gittikten sonra tadı kaçan yarışma. zaten bitmiş iyi olmuş. o batuhan denen sado abimizi görmek bi eziyetti. ferhat'tan da umutluyduk.
hayatımda gördüğüm en o*uruktan tayyare programdır. ortalama 20-25 insanoğlu bir araya gelmiş, 3 herifin önünde yemek yapmaya çalışıyorlar. 3 heriften 1 tanesi var ki insanı cinayete zorlayan cinsten. ulan nedir yani alt tarafı bi yemek değer mi elin şişkosundan bu kadar azar yemeye. insanları anlamak çok güç dostum ben olsam tavayı başına geçirmiştim o herifin.
birkaç yıl aradan sonra tv 8 ekranlarında somer sivrioğlu, hazer amani ve mehmet yalçınkaya nin sunumlarıyla tekrardan başlamış olan dünyaca ünlü realite şovun turkiye versiyonudur .
adını ilk duyduğumda tlc'de ki gibi aşçılıkla ilgili zevkli bir program izleyeceğimi zannediyordum. fakat amerikan versiyonundan çok farklı bir programla karşılaştım. belli ki yarışmacıların hal ve hareketleri, senaryosu önceden yazılmış, millete itelenmiş bir program. yarışmada yemekten başka herşey gördüm. bol bol kavga, entrika ve çirkeflik izledim. format para kazanmak uğruna bütün insani değerleri aşağılayan tipik acun klasiği. işte benim stilim, yemekteyiz vs. hepsi aynı rezilliğin farklı tonları. e türkiye'ye de böylesi yakışırdı. millet olarak biz buyuz çünkü. milletimiz yapılan işten çok böyle şeylerden zevk alıyor. yapılan iş değil bu olaylar rating yaptırıyor. izlemeyeceğim kofti bir program.
izlenebilirlik uğruna insanların birbirine hakaret ettiği yarışma benzeri bir şey. insanların saçma sapan birbirlerine tripler atıyor. Ve bu insanlar sözde meslektaş birbirlerini ne hale getirdikleri ortada.
ay buraya gelip ' ya hangi sosu yaptığını izleyemedik biraz onu göstersenize ' diye triplenmek niye? bunları izleyeceğiniz zibilyon tane yemek programı var zaten.
bunun formatı belli aga, itiş-kakış, dedikodu, bağırış, aşağılama, hakaret, küfür, bdsm ahshdjfd tam türk halkına layık bir format ya. otur sabah akşam izle gerçekten.
Türkiye'de insanları nasıl kapıştırırız programı. Biri bizi gözetliyorla başladı. Semra kaynana cehennemiyle devam etti.
Kimileri öldü, kimileri pavyonlara düştü, kimi de akıl sağlığından olarak başında bardaklar kırıp sapıkça dilini ısırdı.
Türk milleti, özellikle gençliği iğrenç, kavgacı, yalancı ve iftiracı programlarla abluka altında.
Kanalizasyon güzeldi. Bizi özet geçmiş. Yakında maymun gibi zıplar, birbirimizi comodo ejderi gibi bakterili tükürüğümüzde boğarak parçalarız.
iğrenç bir program. Getirenin, izletenin, ülkenin başına sardıranın gözü kör olsun!