içindekileri, diline vurmadıkça konuştum ben. Sevdanın hecelerini çekimledim, sessizliği bozmak için... Sev-mek
Gecenin siyahlığında oturduk, gölgelerimizin altında sarılıp sustuk, gürültüyü bozmak için. Sus-mak.
Kahve koktu evin içi, şekerli seversin biliyorum söyleme. Aşkın telvesini bol koydum, senli hikayelerle sarmalanayım diye. içime telve koydum, seni bana anlat, uydur bir şeyler. Dinlerim ben. Dinle-mek
O köpürmüş, azgın denizi sandalla yarıp geçtik, martılara doğru gidişin özgürlüğüne düşkünlüğündendi. Hür sevdaların adamısın, kelepçelerim yok benim, kafesim hiç olmadı, zindanlar da karanlık olur korkarım. Kork-mak.
Orman yürüyüşünde kıskanmış tüm yeşiller gözlerini, fısıldamışlar rüzgarla tepedeki altara. Dallarda yeşil erikler, yerlerde çimenler... ne çok kıskanan var seni. Kıskan-mak
Uykum çabuk gelir, bahanem çok. Rüyada sen, yanımda sen, aklımda sen... adayım ben sarmala etrafımı. Cırcır böceklerinin sesini göster, yağmurun kokusunu dinlet, rüzgarın serinliğini tattır... Fark+lı+lık...