morale ihtiyaç duyulduğunda yardıma yetişen stres attırtan spor.
arkadaşlarla ping pong king, first ping pong king ,world ping pong king gibi * ünvanlar için oynanır. akabinde ben kazandım yok sen kazandın gibi tatlı kızışmalara sebebiyet verir .
profesyonel oynayan insanlarin dotleri havada dolastigi spordalidir. sanki barcelona da oynuyor gibi burunlari havadadir, gel bir mac yapalim dersin, "senle vakit harcayamam." derler. denk getirip yendiginizde ise "kendimi sakatlamak istemedim." derler.
bu yazimi okuyan profesyonel sporcular varsa kendilerini yesil masalarda gormek isteriz. burada kendilerine sesleniyorum; yemedi mi lan*
profesyonel sporcuların sık sık zor anlarla karşılaştığı spor branşı. bu branşla uğraştığınız ücüncü şahıslarca öğrenildiği taktirde şu sorularla karşılaşabilirsiniz.
+ kapışalım mı masa var mı?
+ ben lisedeyken okul takımındaydım maç yapalım mı?
+ benim bi arkadaş var süper oynuyo lan , yenebilir misin onu?
+ 21 de bitmiyor muydu ya bu?
varsa bu tür sorularla yıllarını bu spora adamış arkadaşlarını, dostlarını bol bol sıkıştıranlar; onlar adına sesleniyorum sizlere:
(bkz: yeter ulan yeter)
hevesli ve iyi anlaştığınız bir arkadaşınızla düzenli oynandığı takdirde dünyanın en eğlenceli ve sportif aktivitelerinden birine dönüşen şey.
bir başkası için
(bkz: capoeira) (ama bu biraz göt ister)
maçlar canlı olarak anlatıldığında ilginç monologlara rastlayabiliriz:
+ evet mahmut tekrar servis kullanıyor;
mahmut, himmet, mahmut, himmet, mahmut, himmet; sayı.
servis yine mahmut ta;
mahmut, himmet, mahmut, himmet, mahmut, himmet, mahmut, himmet; yine sayı.
15 yıl lisanslı oynadım bu oyunu. yıllarca "pin-pon" degil mi deyip topa vurur gibi kol sallayanlar yüzünden, "bu da mı spor" diyenler yüzünden, sporu futboldan ibaret sanan televizyon kanalları yüzünden bu spordan tiskindim. bi s.kime de derman olmadı zaten.
zeka, refleks, hızlı göz oyunudur. herhangi bir fiziksel özellik istemez (ne uzun boy, ne kaslı kollar bacaklar, ne de hayvani karın kasları) gelen topu rakibi en zor durumda bırakacak şekilde karşıya yollamak temel amaçtır. bunun için verilmesi gereken falsoyu, vuruş açısını, ve hızı top size gelirken geçen çok kısa zamanda beyinde hesaplamak ve gerekli kaslara iletmek zeka ister.
tabi tahta raketlerle, topu karşıya yollayım yeter. "top fileyi geçti ne de süper oynuyorum" mentalitesiyle oynandığı taktirde gerizekalı biri bile oynar
2 kişi arasında oynanır 2 raket 1 pinpon topu 1 masa 1 file gerekir. benim oynadıgım yıllarda sadece bilgisayar oyunları gibi vakit gecirme aracı olarak oynanırda artık türkiyedede spor dalı olarak bir yerlere geldi artık dunya takımları ile aynı seviyedeyiz dene bilir..
aslı pinpon olmalıdır denilen masa üstünde oynanan çiftetelli.
"hayır masa tenisi dir" diyenlere iki cift laf söylemek gerektir. neden o zaman masa tenisi topu denmez. pinpon topu denir.
baktım sözlükte yok böyle birşey. pinpon demek lazım. düzeltelim. ama sözlükte pinpon topu var.
-Hadi başla Aamet Abi
+Başlıom sıkı dur
-....
+.....
-Aha fileye değdi !!!
+Hadi lan ne filesi direk senin yarı sahana düştü
-Aaamet Abi çamur yapma iki dakka adam gibi oynayalım
+Bu raketi alır...
çok ucuz maliyetli olmasına rağmen bilenler oynadığı takdirde * hem oynayanların hem de izleyenlerin zevk alabildiği bir spor türüdür. herkes aşağı yukarı biraz bilir. ancak iyi bilenlerin oynaması farkeder **
arkadaşlarınızla oynayıp sonra yengilerinizi herkese anlatabilirsiniz.bunu reddedebilirler, aksini iddia edebilirler ama, siz gerçeği biliyorsunuzdur.bu size yeter. **
