herkesin oynamayı bildiği ve yine herkesin en son ortaokulda, lisede ya da askerde oynadığı oyun.
-hacı varmısın bi masa tenis yapalım?
+oynayalım da aga yenersin sen beni, ben en son teee lisede oynadıydım.
-ben de en son askerde oynadım be olum, ama ne oynardık sabahlara kadar.
Özellikle küçük yaşlarda 10-12 başlanması tavsiye edilen ve bu yaşlarda başlansa bile vücud gelişimini bozmayan tertemiz bir spor dalı. Ülkemizde beklediğim ilgiyi göremeyen bu spor dalı Uzak Doğu'da el üstünde tutulur. Malzemelerin ve mekanın ucuza malolabilmesi ile hemen hemen herkese hitap eden masa tenisinin pin pondan farkı vardır. Pin pon, sadece raket vasıtasıyla topu karşı tarafa atmak için gösterilen çabanın adıdır. Halbuki masa tenisinde strateji, çeviklik, zeka gibi unsurlar vardır. Hatta daha da kasacak olursam kriz yönetimi, çatışma teknikleri gibi kişisel gelişim materyellerini de masa tenisinin bünyesine katabilirim ve şaşırtıcı olmaz. Futbolun saltanatı altında pek şansı olmayan masa tenisi için Uzak Doğu'dan sporcu devşirilmesi ise bu spora yatkın milletimiz için biraz ayıp olmaktadır.
oynamayı beceremeyeni sinir eden bir spor dalıdır. tenis öyle değildir mesela. koşarsın, çok yorulursun. sinirlenmeye fırsat bulamazsın, enerjini atarsın. ama bu öyle değil ki arkadaş. sayı kaybedince deli kadir misali masayı deviresi geliyor adamın.
takımı olmayan okullarda geliştirilmesi ve oynanması pek zordur, okulda masa tenisi masası* olması pek anlam ifade etmez, 500 kişiden en az 100'ü anasının karnından pinponcu deyü çıkmıştır. kesinlikle dünyanın en zevkli sporlarındandır. masası 800-900 lira civarındadır. parası olan evine alsın koysun, çoluk çocukla oynasındır.
bir de tavsiyem var, youtube'da falan profesyonel masa tenisi maçı izlemeyin. topu göremezsiniz, "ulan bu kadar hızlı oyun nesi var bunun eğlenceli?" diye düşünürsünüz, kafayı yersiniz, beğenmezsiniz. ama sağda solda arkadaşlarınızla gayet profesyonelce oynadığınızda orgazma ulaşırsınız. aynı hızda asılır ama iyi hissedersiniz. o yüzden maç falan izlemeyin kendiniz geliştirin oynayın. aslında çok yavşak bir tavsiye oldu bu, isterseniz izleyin ama ne bileyim lan ben izleyince moralim bozuluyor, masa tenisi falan oynayasım gelmiyor daha.
ilk dünya şampiyonası 1927'de londra'da düzenlenen, 2.74 m uzunluğunda, 1.525 m genişliğinde ve yerden yüksekliği 76 cm olan dikdörtgen şeklinde bir masada oynanan sporun adı.
biz de genelde köhne kafelerin girişlerinde hatta alt katlarında oynanırken artık birçok yere düzgün bir şekilde yayılma göstermiştir. sevindirici bir gelişmedir. kilo problemi olanlar için, özellikle de göbek kısmı şikayeti olanlar için ilaç gibidir.
en eğlenceli sporlardan biridir. bir buçuk metrelik yerde, ter her bir yerinizden damlayabilir. *
atiklik, topu takip kabiliyeti gerektirir. gözleri bozuk biriyle oynanmamalıdır. yoksa sadece atılan servisten ibarettir oyun resmen. karşılıklı çocuk eğlemekten başka bir hal almaz. tenisten hallicedir. bir gerçektir ki; tenisin verdiği zevkin onda birini vermez.
ilk ve orta okulda 5-6 yıl oynayıp okul takımında yer aldığım hala da oynadığım oyun.
-ilk okulda okul takımında olmak bi gurur katar insana.
-orta okulda yine oynarsın ama herkesi yenemediğin sürece bi numaran kalmaz.
-lisede ise bu oyunun kralı olsan da oyunun ismi pinpondur.
ayrıca yurtçuların yüzde 90'ı da bu oyunu iyi oynar.