Anton çehov'un 19. yy'ın sonlarına doğru kaleme aldığı, çarlık rusyasının yıkılma döneminde bir ailenin yapısını, bireyler arası iletişimsizliği ve daha birçok konuyu gayet iyi yansıtmış olan tiyatro oyunu.
Bazı eleştirmenlere göre çehov'un dönüm noktası olarak kabul edilen bu oyunun finali de insanı derinden etkiler.
dinleyin, dinlettirin bu şarkıyı. ezginin günlüğü'nün açık ara en güzel sözlere sahip şarkılarındandır. bizim şarkımız olsun mu pek sevgili sözlük yazarları? *
herkesin bi anlam yüklediği hayvan.
benim için daima aracımın ön camına düzenli aralıklarla sıçan hayvan olarak kalacaktır. 3 gün önce yıkatmıştım ne güzel, yine bi hayırlı olsun sıçışı yapmışlar.
edepsiz şerefsizler..
annem bi de balkonda börekle beslemişti bu nankörleri..
Oldukça neşeli ve aşka dair umutlu bir şarkı olmasına rağmen acı veriyor bana,ne zaman karşıma çıksa sustururum kendisini.
Benim inançsızlaştığım bir şeye karşı beslenen umut ve aşık olma eyleminden kaynaklı olan neşe oldukça can sıkıcı.Bence bu kadar mutlu olunmamalı bir aşk yaşandığı için.Ne kadar mutluysan o kadar acıtır.
neden bastığım toprakları öptüğünü söyledin bana? beni öldürmek gerek. öyle yorgunum ki birazcık dinlensem, dinlenebilsem. bir martıyım ben, yok değil aktörüm. o'da mı burada? iyi, ne yapalım? tiyatroya inanmıyor, hayallerimle alay ediyordu. böylece bende inancımı yitirdim yavaaş yavaş, hevesim kalmadı. sonra aşkın getirdiği sorunlar, kıskançlıklar. yavrum için duyduğum sürekli kaygı. ufaldım, zavallılaştım. boş bir kalıp gibi oynamaya bşaladım sahnede. ellerimi nereye koyacağımı bilemiyor, ayakta düzgün durmayı beceremiyor, sesimi denetleyemiyordum. insanın çok berbat oynadığını hissetmesi ne korkunç bir şey bilemezsiniz.
bir martıyım ben, yo değil. anımsıyor musunuz? bir martı vurmuştunuz. günün birinde bir adam geliyor, görüyor onu ve başka yapacak bir işi olmadığından kıyıyor ona. küçük bir hikaye konusu. yo, bu da değildi söylemek istediğim.
ne diyordum? sahneden söz ediyordum. şimdi öyle değilim artık. şimdi gerçek bir aktörüm. zevk duyarak, coşku ile oynuyorum. kendimden geçiyorum sahnede ve çok güzel olduğumu hissediyorum. burada olduğum şu günlerde yürüyorum hep. yürüyor ve düşünüyorum. içimdeki bir gücün git gide büyüdüğünü hissdiyorum git gide. kostya! yazmışız ya da sahnede oynamışız fark etmez. anlıyorum ki, bizim bu işlerde başta gelen şey parıltı, şöhret falan gibi benim hayal ettiğim şeyler değil, sabredebilme yeteneğidir. kaderine katlanmasını bil ve inançlı ol.
inanıyorum ben ve o kadar çok acı çekmiyorum şimdi.
bir görevim ve bir amacım olduğunu hissettiğim de, hayattan korkmuyorum.
Artık iyiden iyiye sardığım şey. Yaşadığım civarda uygulamayı açınca 100-200m yakında illa oluyor, az pahalı ama kullanması çok zevkli ve pratik. 1 kere işe yetişmek, 2 kere kız arkadaşımı bekletmeden yanına varmak için kullandım.
Kendilerine tavsiyem araçlara minik bir zil eklemeleri, zira önüme çıkan insanlara heey huoop diye bağırmak zorunda kalıyorum.
Ciğer ile beslediğiniz zaman başınızın üzerinde onlarcası dans eden, yaaa ne kadar sevimli hayvanlar dedirten, ciğerin bitmesine yakın daha fazla yemek için birbirlerini öldürmeye çalışan, bu nedenle kafası karışmış insanı ciğerleri zamanında havaya atmıyor diye parçalamaya çalışan ve sonucunda imdaaaat diyip koşmaya zorlayan kanatlılar. Ekmek, simit ya da yemek artığı verirseniz sakin davranıyorlar ama. Bence ete karşı bu vahşi tavırları nedenli türkler bunlara simit veriyor.
Her gün aynı saatte yemek verirseniz ve 2 gün bu ziyafete ara verirseniz, her gün aynı saatte evinizin etrafında gezerken bağırmaya başlarlar. Böyle disiplinli, rutini seven ve kontrol manyağı hayvanlar bunlar. Seviyorum. Kedilerin hepsini atıp evcil hayvan olarak martı beslemeyi düşünüyorum. Şahaneler.
Yazar Adayı Konstantin, oyuncu adayı Nina-namı diğer Martı-yı sever, Martı ünlü yazar Boris'i sever, Konstantin'in annesi ünlü aktrist de ünlü yazarı sever - ya da aslında sadece kendisini sever- Köşkün kahyasının kızı yazar adayı Konstantini sever, köyün öğretmeni kahyanın kızını sever, kahyanın karısı köyün doktorunu sever, doktor ise Konstantin'in annesini sever. Konstantin'in dayısı kimseyi sevmez, oyunun tek düz karakteridir.
Aslında güzel porno film olur gibi geldi şimdi böyle özetleyince....