aslında martin eden, jack london. martin eden her ne kadar kurguyla karıştırılmış olsa da jack london biyografi izi taşımaktadır. jack london'un yazar olma amacı, önceki mesleği ve diğer birçok benzerlik dikkat çekmektedir.
uzun yıllar önce askerlik yaparken okuduğum bu roman hala her aklıma geldiğinde içimi sızlatır. Neden sızladığını unuttum bile, aşkla karışık bir sızı gibi ancak bazen kendini ifade edemediğini düşünen ya da yazdıkları için beklediği tepkiyi alamadığını fark edip umutsuzluğa kapılan yazarların mutlaka okumaları gereken çok değerli bir başyapıttır martin eden.
'' Martin eden için neden biraz üzülmeyeyim? martin eden bendim. martin eden bir bireyci idi , bense bir sosyalist. işte bu nedenden ben yaşamaya devam ediyorum ve işte bu nedenden martin eden öldü. '' JACK LONDON
jack london ın 'künstlerroman' tarzında yazılmış kitabı. Beni en çok uyuduğu vaktin heba olduğunu düşünen martin'in uyanık kalmaya dayanamayan bir insana dönüşmesi etkiledi. okuyunuz efenim okuyunuz.
Ağzıma sıçmış jack london kitabıdır hayata bakışımı yıllar önce değiştiren kitaptır. O gün bugündür mutlu değilim farkındalığa farkındalık kattı iyi bok yedi. Şimdi bir köşede oturmuş prostatlı moruklar gibi ölümü özlüyorum.
insanın hayatını değiştiren kitaplar diye başlık yapılsa, oraya kocaman martin eden yazarım düşünmeden. çünkü bu kitabı elime alışım bile kaderin bir çizgisi sonucu olmuştur. daha henüz kitaplarla haşır neşir olmadığım zamanlarda, yakın arkadaşımın kütüphaneye vereceği kitaplara bakarken, farkında olmadan elime aldığımda, arkadaşım bana hediye etmişti. ve kitabın sayfaları çevrilmeye başlanmasıyla, iki günde bittiğine şahit oldum. jack london, bize bu başyapıtında kendinden bahsetmenin yanında, yaşamın analizini yapmaktadır. kendi halinde yaşayan bir gemiciden zirveye ulaşmış bir yazara yükseliş. ve tabi ki bu bağlantıyı kurmak için kullandığı kavram da, her bireyin aradığı şey olan (bkz: aşk). tüm o martin eden'ın gelişim süreci, hayatın tüm gerçeklerini yüzümüze vuruyordu, bir kişinin aşkı için neler yapabileceğini, hiç fikri olmadığı ve arzuladığı entelektüel yaşamın ikiyüzlülüklerini, aşık olduğu kadının da statü derdinde olduğu ve aşkına karşılık bulamayışı, tüm bunları gördükten sonrasında tekrardan eski haline dönmeye çabası. ama artık çoktan yaşadığı dünyanın birer illüzyon olduğunu fark etmesi, sonunda da okyanusa kendini bırakması. martin eden'ın bireyci mi yoksa sosyalist mi olmasından çok, jack london'ın bize böyle bir kahraman üzerinden hayatı göstermesidir beni etkileyen. yoksa martin eden bireysel bir karar vermiştir maalesef, kitabın arkasında yazdığı gibi , 'boşluğa tırmanış'ında.
Bu kitabın özellikle lise sonda üniversite sınavlarina hazırlanan öğrencilere okutulması zorunlu hale gelmeli. Kitabin hiç bir cümlesinin atılmaması gerekir ancak dili 18 yaşa ağır gelebileceği için belki bir şekilde sadeleştirilip okutulabilir.
Gerçek anlamıyla söylüyorum yatağımın yanında masamın en baş köşesindedir. Gerçi ben çok geç okumuştum, olan olmuştu ama ondan sonraki hayatim için hep aklımda tuttuğum bir karakterdir, martin.
bini aşkın kitapla ilişkim oldu ve bu kitapların çoğu felsefe alanında idi lakin hiçbir kitap beni bu kitap kadar etkileyemedi. Jack london'ın insan-olmanın üst sınırlarında gezdiğine inandırdı bu kitap beni.
Kitabı bitirdiğimde hala önümde açık bir vaziyette duruyor ve ben öylece karşımdaki duvara bakıyordum. Bu 25-30 dakika kadar sürdü. Sonra bu kitabın yalnızca okumanın bitmesiyle bitmediğini anladım. Ne zaman "kitap" denilse aklıma hep "martin eden" gelir.
Temsil ettiği şeyler, yaşadıkları, arzuları ve hırslarıyla martin eden gerçekte veya kitaplarda varolan en büyük karakterlerden birisi.
ikinci defa okumaya cesaret edemedim. Çünkü açtığımda kelimelerle çizilmiş bir portredeki iki göz gibi bana bakıyordu martin eden ve bu çok ağırdı.
Kesinlikle ve kesinlike "kitap okurum" diyen birisi bu kitabı okumadan önce böyle bu söylediğinden emin olmasın.
Tüm okuduğum kitaplar içerisinde apayrı bir yere sahip, ikinci kez okumaya cüret edemediğim, her harfi başka ama asla diğerinden az olmayan değerde olan eser.
Kitabı bir kaç saat önce bitirdim. Karmaşık duygular içindeyim, anlatılamayacak kadar garip duygular bunlar. Umutsuzluğuma umut olucak derken birden daha da karanlık bir ruh haline sokmayı başardı.
Hayatın hangi noktasında tanışmışsanız o noktada sizi durup bir düşünmeye sevk eden kitaptır. Müthiş gözlemlerin sonucu güzel betimlerle dile getirilmiş biraz dili günümüz kitap okuruna ağır gelecek olan eser.
hayatımda okuduğum en iyi kitaptır desem burun farkıyla kaybeder. ama inanın bana ali ata bak^'tan başka birşey okumamış birine versen bile soluksuz bitirir. jack london romanında kendi hayatını anlatmıştır ve dostlar sonundaki süpriz beni benden almıştır. sonunda gözlerimi doldurmayı başarmış sayılı kitaplardandır. orijinalinden okumanın keyfi ise ayrıdır.
Kitap harikaydı da sonu böyle bitmemeliydi ya hayatın anlamını Ruth'a olan aşkı sayesinde buldu onun sayesinde geliştirdi kendini sonunda birlikte olabilirlerdi çok üzüldüm.
Aslında hepimiz bir Martin Eden değil miyiz? Yazıyoruz, yazmayı seviyoruz. Yazmaktan para da kazanmıyoruz. Edebiyat, genel kültür, tarih, siyaset kim ne isterse o konudaki düşüncelerini ortaya koyuyor. Beyin bir kez hava almaya gör, yaz babam yaz diyoruz. Yazma tutkumuzu durduramıyoruz. Yazmakla birlikte okuma eylemi de bir tutku bizim için. içimizde acılar, dış dünyaya uyum sağlayamamak da var. intihar eylemi altında da birçok görüşümüzü aktardık. Sonuçta kurmaca bir yapı, Mardin eden bu dünyadan göçüp gidiyor. Yaşadığı sıkıntılar, aşkları, sorunlarını bırakıp gidiyor ama bizler yaşayacağız ki yazmaya devam edelim. Dünyanın daha iyi bir yer olacağına karşı umutlarımız sürüyor.
Benzer şeyleri Sait Faik de ifade etmiş. Yazmasaydım çıldıracaktım, diye. Kimse okumasa da öldükten sonra bizden kalan şeyler olacak belki de bunlar. Yazmak, en asil duygulardan biri olsa gerek.
Bu yaz birkac kitap okudum ama her alintisinda beni bu kadar etkileyen, duygulandiran baska kitap olmus mudur diye dusundurdu. Sonu da ayri bir guzel zaten.
Bundan sonra buna benzer diye knut hamsun un açlık kitabini okuyayim dedim ama ayni tadi vermedi. Tadi damagimda kaldi.
Okumayanlara tavsiye ediyorum.