27 ağustosta 00.30 civarında kendini gösterecek olduğu söylenen gezegen. bilim adamları açıklamış ve sanki iki tane ay varmış gibi görünecekmiş. mars yarım olarak gösterecekmiş kendini. iyi bakalım, çıkmadık candan ümit kesilmez.
yüz şekli denmişti. şimdi de ayak izi denilmiş. bu ayak izine benzetilen şeklin aslında '' Mars'ı sıyırıp geçen bir göktaşı sonucu da oluşmuş olabileceği düşünülüyor'' muş. bilemedim.
phobos ve deimos adında iki tane yamuk yumuk uydusu olan, kızıl gezegenimiz. uyduları ile ilgili yazı okurken çok güldüm. gözümde yaramazlık yapan iki çocuk gibi bir izlenim uyandırdılar. bir tanesi batıdan doğuyormuş, bir tanesi üç günde bir...*
sarımtrak rengi ile göz kamaştıran güneş sistemi içerisinde dünyamıza komşu gezegen..yaratıcı yaratırken elbette bu gezegene de bir görev vermiştir..allah hiçbir şeyi boş yere yaratmaz..
ortalama sıcaklığın -20 derelerde olduğu, bu yüzden biraz küresel ısınma, birazda atmosfer oluşturulduğu taktirde, insanoğlunun kolonileşebilme ihtimalinin en yüksek olduğu gezegen. Belkide insanoğlunun varlığını bu kızıl gezegen kurtaracak!
bizde hep yurtdışı menşeili ürünler taklit edildiği için (tanzimat fermanından beri bu böyle) mars gelmeden ülkemizde metro ürünü çıkmıştır ve muhtemelen metro kadar satmayan ama mutlaka bir kere şans verilmesi gereken bardır.
nedense total recall dan miras kalmış kızıl gezegen.
merak adlı bir robot mars yüzeyinde araştırma yapıyor şu anda.
karbon oranını ölçecekmiş bu sayede orada en azından bir dönem canlıların yaşayıp yaşamadığı saptanacakmış.
çok imreniyorum bu yüzden gavurlara itiraf ediyorum.
adamın derdi ne bizim derdimiz ne diye kıyas yapmaya daha başlarken kafam acımaya başlıyor.
2030 yılında insanlı yolculuk planlanan gezegen. bu planda 20-40 yaş arası 50 çift marsa gönderilecek, bu çiftler amerikalılardan ve fransızlardan seçilecek bunun nedeni projeyi bu 2 ülkenin yapması. marsa müslüman birinin götürülmemesi planlanıyor ve hiçbir dinin ibadethanesi olmayacak. kısaca yeni bir dünya kurulması planlanıyor. bunlar tabi proje aşamasında fikirler. dinle ilgili kısmını tasvip etmiyoruz haliyle.
son günlerde curiosity'nin attığı tweet ve gönderdiği video'larde sayesinde yüzeyini ezberleyip benimsediğim ve artık hiç de öyle uzak gibi gelmeyen gezegendir.
böyle genelde dağlık gibi ama dağları çok yüksek değil, çöl gibi bir havası var ama tam çöl de değil sanki.
çok taşlık, video'larını izlettiklerimden "yer çekiminin olmadığı ortamda o taşlar nasıl orada duruyor." diye soranlar oluyor. bir mars uzmanı edasıyla "ee ama orada da mars çekimi" var diyorum.
sevdim ben bu kızıl gezegeni. gün gelir de ucuza- ya da tamam ucuzu geçtim bütçemi aşmayacak bir projeyle- mars'a böyle toplu turlar falan düzenlenirse gitmek isterim. gülmeyin bence hemen, geçmişte güldükleri pek çok teknolojiyi şuan beğenmiyoruz, onu düşünün.