sabah 8:30 derslerine yetişebilmek adına saat 5:00 de kalktığım, ulaşmak için tam olarak 42 km teptiğim, online ders seçme sistemine henuz geçmiş bulunan,anfide geçirmem gereken vakitleri altıgen de geçirmem sebebiyle harcından çok ödediğim ciğerime evlat acısı gibi oturan fotokopi ücretleri, sigara içerken ayağınızın dibinde sırnaşmaktan hiç vazgeçmeyen kedileri,2007 senesine kadar otomobille giriş yaptığınız takdirde ücret talep edilen, nasıl bir yapısı olduğunu hala anlayamamış bulunduğum berbat öğrenci işleri, üzümcü'de ki seminerleri, altıgen'ini tek boş gördüğünüz günlerde gerçekleşen bahar şenlikleri, koridorlarında omur tükkettiğim ama herşeye rağmen fen edebiyat fak. ögrencisi olarak hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim biricik üniversitem.
altıgen adli kantini bünyesinde barindiran, ilk bakista hastane gibi gözüküp aslinda üniversite olan kampüs.altıgenin koordinatlari ise yabanci dillerin oradir.yazar burada altıgene daha fazla değinmek istememektedir.
aslında coğrafi olarak çok güzel bir konuma sahip olan (kadıköy yürüme mesafesinde, metrobüs yakın,haydarpaşa trenlere yakın(gerçi şimdilik hızlı tren çalışmaları dolayısıyla kapalı),avrupa yakasına tek vesaitte gidecek otobüs güzergahı üzerinde, çok işlek binbir türlü ulaşım aracı geçen minibüs caddesi üzerinde)fakat içine gelindiğindeyse pek cezbedici bi güzelliği olmayan, derhal yenilenmeye ihtiyacı olan kampüs.