not: kafalama takılan tek soru o kadar büyük ölçekli ve güçlü ışığı, o kadar yerden istanbul yakınlarındaki hiç bir uçaktan bir kişi bile göremedi mi ?
not: istanbul atatürk hava limanında 3 dakikada 1 kalkış ve 1 iniş gerçekleşiyor.
akla ve mantığa dayanan iddiadır. yalanlayanların çoğunluğunun ise zevzek zevzek konuşmak, gevrek gevrek kahkaha atmak ve gerzek gerzek saçmalamak dışında dayandıkları veri yoktur.
amerika - mikail iş birliği mi söz konusu yoksa ? öyle ise topluyorum ülkücü gençleri hemen diyanet işleri başkanlığının önüne bir siyah çelenk falan bırakalım.
marmara depremlerinin yılları uzun olarak yazmıyorum arastırdığınızda detaylı olarak öğrenirsiniz.
1799,1899,1999 yıllarında marmarada deprem olmuştur.
büyük depremi ankara'da yaşadım. sıcaktan uyuyamamıştım, uyanıktım o sırada. aniden elektrikler kesildi ve arkasından deprem başladı. deprem bölgesinde de felaketten hemen önce elektrikler kesilmiş. depremde anormallikler arayanlara veri olsun diye söylüyorum bunu. ankara'dan felaket bölgesine kadar olan bölgede depremden önce birilerinin elektrikleri kesmesi ilginç geldi bana o sıralar.
harflere dökersek "jjjjjjjjjjjşşşşloookkkkkkkkkkkk wwwnnnnnnnnnnnnnnnnnn" işte depremin başlangıç sesi. sahi israil gemilerinin gölcükte tamda o gün ve o saatte orada ne işi vardı ? sahi cumhurbaşkanı dahil herkesin telefonu ertesi gün bile niye kesikti ? gece 3 te olan depreme karşın sabah 6 da bile trt radyoları nasıl oyun havası çalabiliyordu ? niye kimsenin haberi olmaması için herşey yapılmıştı ?
insanların zaten ağırdan aldıkları önlemler konusunda "aaa nasıl olsa komploymuş devletimiz de olayın farkına varmış bi daha olmayacak kıçımı devirip yatabilirim" demesine sebebiyet verecek gereksiz iddia.
Hadi bu deprem, tesla yüzünden oldu, 1500'lü yıllarda istanbul'da taş taş üstünde bırakmayan deprem ile 1800'lü yılların sonundaki yıkıcı istanbul depremi de mi teslaydı? Ya 1943 Adapazarı Hendek depremi? 1968 Adapazarı depremi?
Ayrıca depremden önce gelen sesin sebebi, depremin s dalgaları öncesindeki p dalgalarıdır. ingilizce acilimi hem "primary wave" (birincil dalga) hem de "pressure wave" (basinc dalgasi) olarak yapılan dalgalardır bunlar. Sismoloji ya da mekanik acisindan bakildiginda depremde ilk gelen dalga oldugundan birincil dalga olarak adlandirilır. fiziksel olarak da basinc perturbasyonun dalga seklinde yayilimi oldugundan basinc dalgasi olarak anilmasi da mantiklidir. akustik dalga (ses dalgasi) dedigimiz dalgalar da insanin duyarli oldugu 20-20000 hz frekans araligindaki basinc dalgalaridir, yani p dalgalaridir. depremler muhtelif frekanslarda p dalgalari yayarlar, nitekim o kirilmadan ses de cikar, binalari sarsan 0.1-10 hz araliginda dalgalar da cikar.
Sesle ilgili bir başka açıklama olarak şunlar söylenebilir: Çoğunlukla binanın depreme gösterdiği direncin sesidir. binanın alt katlarında oturuyorsanız daha şiddetli gelir. kolonlar daha çok kuvvete maruz kaldığından ve ankastrelik oranları fazla olduğundan esnerken üst katlara göre daha iyi ses çıkartırlar.
Bu arada daha önceki depremlere hiç benzemediği konusunda; 1999 depreminin Türkiye'de dikkate alınabilir tek benzeri 1939 Erzincan depremidir; en yakın tarihteki benzeri ise 1970'teki 7.2'lik Gediz depremidir fakat farklı fay yapısından dolayı Gediz depremi yanına bile yaklaşamaz. Sözlük süserlerinin 1939 veya 1970'deki depremleri yaşamış olmaları da beklenemez. Simav depremi gibi depremler 1999 depremi yanında "sallantıdır" ve ben "çok deprem gördüm hiç böyle olmadı" savına esas olamaz.
kipa takarak din adamı izlenimi vermiş uzun sakallı israilli ajanlarının depremden hemen sonra bölgeye gelerek "araştırma" yapmalarının da deliller arasına eklenmesini rica ettiğim iddiadır.
daha sonraları kipa marketleri de açıldı ülkenin dört bir yanına ama şimdilik bu iki konu arasında bir bağlantı kuramadım.
tesla bu cihazı ilk denediğinde bulunduğu tüm bina sallanmaya başladı fakat en ilginci yan binada bulunan karakolun içindeki koca radyo dans eder gibi zıplayarak tüm ofisin içinde tur atmaya başlamıştır. bu olaya şahit olanlar bir yana, bu olayın açıklamasını tesla bile yapamadı.
haarp teknolojisinin yarattığı söylenir. bence hakkı da var çünkü o yaydığı dalgaların grafikleri endonezya depremindekiler de dahil olayın öncesi ve sonrasındakiler yayınlanmakta ve bu iddiayı kanıtlar niteliktedir. gerçekten ilgilenenler için linki atabilirim şu an biraz uğraş gerektirdiği için buraya koyamayacağım üşendim.
tesla nın deprem cihazına dayandırılan iddiadır. bu deprem cihazında faylardaki enerji deşarjını başka noktalara küçük küçük yayarak ana kaynaktaki fayın gücünü azaltma amacı vardır. ancak tesla ile ilgili abd nin açıkladığı belgeler arasında bu yoktur o yüzden böyle birşeyin abd tarafından gizlendiği söylenmektedir. 17 ağustos depremi için ise abd de san fransiscoda beklenen büyük depremin yıkıcılığını azaltmak için farklı bir noktaya deşarj yapıldığı o noktanında izmit olduğu söylenir.Hatta depremde bazı insanların(bende dahil) gördüğü ateş topu bu iddiaya dayandırılır.
benim bir jeoloji mühendisi olarak hassiktir dediğim iddiadır. yatın uyuyun amk. bu deprem olacaktı yani. yine olacak onu da israilden bilin emi. ne çabuk kanıyoruz bunlara ya. kütahya depremini de ugandalılar yaratmış.
gece gece vay anasını bunu da gördük dedirten kafa karıştırıcı iddiadır.taaa tesla zamanında çalışılmış ilgilerin ışığında böyle bir olayın gerçekleştirilebilineceği söyleniyor ki enerjinin ne kudretli bir şey olduğunu düşünürsek akla da yatan iddia.alaska gibi gözlerden uzak bir yerde olan teknoloji üssünde bu çalışmların yapıldığı söylenmekte ve hatta bir çarpıcı bilgi de şöyle ki alaska dünyadaki elektromanyetik kuşakların kesişim noktası olması.o dönemde ecevit deprem dedemiz ışıkara ya bu araştırılsın emri vermiş ama tatmin edici bir şey çıkmamış ortaya.
(bkz: haarp)
(bkz: bunu da gördük)
bu zamana kadar yeryüzünde olan depremlerden sonra acaba hangi abd başkanı deprem olan bölgeye gitti ? ama dönemin başkanı bill clinton türkiyeyi ziyarete geldi. peki niye? bunun bir açıklaması olmalı.
paranoya denilip geçilmemesi gereken bir iddiadır. o depremi canlı canlı yaşamış birisi olarak çok farklı bir deprem gördüğümüzü söyleyebilirim.
biraz anlatayım. o gece saat 2.30 gibi filandı sanırım uyandım. hava epeyce sıcaktı çünkü, yatakta öylece yatmaya devam ettim. sonra saat 3.02'de önce muazzam bir ışık bütün odayı gündüz gibi aydınlattı. öyle böyle değil sözlük, şimşek gibi de değildi bildiğiniz gecenin üçünde güneş doğdu sandım. ışık üzerine yerimden kalktım ve o ana kadar duymadığım bir gürültü koptu, alçaktan uçan f16'lar bile öyle bir gürültü çıkaramaz. gürültünün ardından sarsıntı başladı...tuhaf olan budur işte.
bakınız 17 ağustos öncesi ve sonrasında çok deprem yaşadım. ama hiçbirisinde bunlar olmadı. depremin öncesinde gürültü sonrasında sarsıntı olması ve hepsinden önceki o muazzam ışık bunları bir daha hiç yaşamadık. normal depremlerde gürültü ve sarsıntı aynı anda olur. böyle arka arkaya olması çok şaşırtıcıydı.
felaket senaryolarına, gizli planlara, gizli deneylere çok fazla itibar etmem ancak 17 ağustos depreminin anormal bir deprem olduğunu düşünüyorum ben.