nur yuzlu, haşin futbolcu. sımdı nasıl soylenır bılemıyorum. fakat adamın yuzunden nur akıyor adeta. super marıo gıbı, duffy duck gıbı bır şey. magrur bakısları falan, acıyorum bazen. ama deli top oynuyor acıkcası. ama bu adam nasıl kadır ınanır oldu anlasılır sey degıl. oyle ki; su neden bu neden sıralanıyor ricoya dalması sonucu. her seye ragmen aklımda bagdastıramıyorum ben. adam meryem ana heykelcıgı gıbı gelıyor yahu gozume. olayın aslı sanırım cinnet. yoksa marco/mehmet gibi bir adam nasıl ryu nasıl ken olsun?
ama yazıktır. cunku akabinde inonuye gelmesin sozcuklerı dokulur oldu agızlardan. olan yine besiktasımıza olacak gıbıme geliyor. insallah rico; tsubayı, misakiyi cagırmaz kavgasına.
yaptığı çirkin saldırnın zinedine zidane nın yaptığı çirkin hareketle karşılaştırıldığı futbolcu. zidane hayatının son profesyonel futbol maçında annesine küfür yedi diye kafa attı sonuç ne oldu hatırlayan var mı? italya penaltılar sonucunda kupayı kazandı...
gelelim aurelio'ya... kendisi fenerbahçede yeni bir dönem başlatmış oldu. eskiden taraftar kendi futbolcusunu döverdi artık taraftar ile oyuncu barışmış. birleşip başka takımların oyuncularını dövüyorlar. aferim onlara.
fenerbahçe ligden çekilecekmiş 8-0larda 8 puan arkalardan gelmelerde 5 kırmızılarda neredeydiniz? o zaman federasyon yoktu doğru. mahalle maçı statüsünde oynanıyordu maçlar. yazık. iyi ki izlemiyorum futbolu. bir şey kaçırmamışım.
Verilen görevi ne olursa olsun, gıkını çıkarmadan en iyi biçimde yerine getirmeye çalışan, çizgisindeki istikrarı bozmayan, disiplin ve profesyonellik abidesi bir futbolcu.
Magazini sevmeyen, polemiğe girmeyen, rakip takımlarla ilgili tek bir yorum bile yapmamış, adı sağda solda barda pavyonda duyulmamış, ailesine düşkün karakterli bir kişiliğe sahip.
Bu efendiliğini saha içersinde de göstermiş, hakemlerle zıvanadan çıkartacak saçmalılarla karşılaşmadıkça hiçbir şeye sesini çıkartmamış, kendini işine ve takımına vermiş. Oynadığı her kulüpte de aynı çizgiden sapmamış.
Bu çizdiği olumlu tablo, kendisini Türk Milli takımının şimdiden vazgeçilmezleri ve adeta sigortası haline sokmuş. Ne üzerindeki formayı yadsımış, ne de diğerleri gibi Türk Milli marşından tek dize bile bilmeden nüfus cüzdanı taşımış...
Diğeri ise daha ilk sezonunu geçirmekte Türkiye'de.
Transferi olay olmasa da olay yapılmış. Daha gelir gelmez başka bir Brezilyalının 4-5 katı ederi haberleri yayınlanmış. Zoraki kahraman yaratma hamlelerine meze olmuş, daha forması için askerliği görülmeden paşalığa terfi ettirilmiş.
4-5 katı eder dediği adamla arkadaş olduğundan bahsetmiş sık sık. Daha sonra aynı adam için "benden hep daha alt düzey oldu, benim oynadığım takımlar onun oynadıklarını hep yendi, bu sefer de öyle olacak" türünden açıklamalarda bulunmuş...
Bu futbolcu kendi ülkesinde 2005 senesinde en sevilmeyen oyuncu seçilmiş. Takım içerisindeki krizleri ve çatlakları basına taşımasıyla, birlikte çalıştığı insanları kendi çıkarlarına ters düştükçe sağa sola şikayet etmesiyle kazanmış bu antipatiyi... Nitekim bu zaafı kariyerindeki en büyük engeli teşvik etmiş; gittiği hiçbir yerde dikiş tutturamamış, 2 ay bir yerde, 1 sene bir başka yerde başarısız tecrübeler yaşayarak ülkesine geri dönmüş..
Bu Brezilyalılardan birincisi, ikincisine huruç ediverdi kameralar önünde.
Gurbette iki adam.
iki Brezilyalı...
Savaş medyanındaymış gibi giriverdiler biribirlerine...
ilk Brezilyalı'nın kariyerinde böyle bir olayın eseri benzeri olmadı, hele de bu tür davranışların pek de kanıksanmadığı ve sırta giyilen formaya göre yorumlar kesildiği Türkiye'de bile...
Peki nasıl oldu? Milli takım forması giyme şerefine erişmiş, sakin karakterli ve örnek profesyonel bir futbolcu kendi kariyerini tehlikeye atarak böyle bir işe ne oldu da yeltendi??
Nasıl bir tahrik, nasıl bir ifade bu futbolcunun aklı selimi bir kenara atarak karakterinin tamımıyla dışında olan böylesi bir hamleyi yapmasına sebebiyet verdi??
Söylenenlere göre üç cümle:
Annesinin fahişe olduğu yönünde bir ima...
Karısına laf etmesi
Ve de "Kara Türk Köpeği" tipinde bir söylem...
Daha ortada bu cümleler telaffuz bile edilmemişken bir açıklama geldi, duruşları ile övünen karşı cepheden...
Dayak yedikten sonra mahkemede hesaplaşacağım diyip daha hiçbir girişimde bulunmamış diğer Brezilyalı'yi zan altinda birakmayi secmistir duruslariyla ovunen karsi cephe... olayi bilmeye bile gerek gormeden..
Daha kimse bu cümleleri duymadan etmeden, adeta zoraki savunmada kalan bir insanın tedirginliği ile akan bir üslupla bu cümleleri yalanladı diğer Brezilyalı...
Ortada fol yok yumurta yokken?? Bu ne şiddet bu celal??
Saha içinde herşey olabilir. Hırs gelebilir, sert girilebilir, kaybetmek gerebilir ve sonucında sertlik olur tamam eyvallah. Nice maç seyrettik içinden kemik sesleri gelen; ama hiçbir futbolcunun bir diğerini otoparkta pusuda bekletecek kadar çileden çıkardigini, kinlendirdigini görmedik.
konuşulan olayında sporcu kimliğini bir tarafa bırakmak gerekir.
zira bunun formayla,kupayla falan ilgisi yoktur.
adam küfür etmiş,o da etki tepki misali karşılık vermiştir.
tabi,aslolan sakin olup umursamamasıdır.
lakin her yiğidin de yoğurt yiyiş tarzı başkadır.
türkiye'de linç edişlere ve cana kıyışlara ne kılıflar uydurulup kurtulunduğunu hatta kahraman ilan edildiğini gören (ya da kulağına fısıldamak suretiyle gösterilmeye çalışılan) topçu. ben derim ki, bu iş öyle dönecek ki rico'nun başı yanacak, öteki kurtulacak hatta kahraman ilan edilecek..
türk milli formasini giyen ilk yabanci oyuncudur ve bunu sonuna kadar haketmistir,bunu da türkiye de gecirdigi uzun yillar icinde saha ici ve saha disinda gösterdigi davranislrla göstermistir.kizkardesine küfreden matterazi ye saha icinde kafayi koyan zidane den bir farki yoktur.simdi kendisini bikbik diye elestiren sözlük yazarlarinin kendilerine o.c. denildiginde ne tepki vereceklerini merak etmekteyim.kavga etmekte haksizdir,ama kesinlikle yargisiz infaz edilmemelidir.
acimasizca elestiren degerli besiktas taraftarinin once asagidaki yaziyi okuyup sonra yargilamasi gereken oyuncu.
Aurelio ile Ricardinho arasında maç sonrası yaşanan kavgaya Beşiktaşlı yıldızın, milli takım forması giyen Sarı-Lacivertli oyuncuya "Kara Türk köpeği" diye bağırmasının neden olduğu öne sürüldü.
28.04.2007
Sürekli küfür etti
Dev derbinin ardından birbirine giren iki Brezilyalı Aurelio ile Ricardinho arasında büyük kavgaya maç sırasındaki küfürlerin sebep olduğu iddia edildi. Beşiktaşlı yıldızın, Fenerbahçe'nin milli oyuncusuna ikili mücadeleler sırasında sürekli küfürler savurduğu öne sürüldü. Rico'nun sonradan T.C. vatandaşlığı hakkı kazanıp, Mehmet Aurelio ismini alan Sarı-Lacivertli yıldıza yönelik "Kara Türk köpeği" ile "Maymun suratlı O.Ç." şeklinde ağır ifadeler kullandığı ve bu sözlerin yaşanan olayların fitilini ateşlediği kaydedildi.
Brezilya usulü çözerim?
Soyunma odasında Aurelio'nun çok sinirli olduğunu fark eden Fenerbahçeli yöneticilerin, yıldız oyuncuyu sakinleştirmek istedikleri belirtildi. Ancak Aurelio'nun, 'Siz bu işe karışmayın. Ben bunu Brezilya usulü çözeceğim. Bu olayın Beşiktaş ve Fenerbahçe camiası ile ilgisi yok, tamamen kişisel" diye konuştuğu, kendisini sakinleştirmek isteyen Tuncay'la da atıştığı ve" Kimse bu işe karışmasın. Bu benim sorunum" diyerek kendisini terslediği iddia edildi. Ricardinho'nun kavgada tişörtünün yırtıldığı ifade edildi.
gerci besiktas takimi nouma, runje, rico gibi oyunculari nedense cok sever(!)...
türk olduktan sonra hemen ırkçılık yapan futbolcudur. brezilyalıları aşağılamasıyla tanınır hale gelmiştir. hatta yine bir brezilyalı olan ricardinho ya aşağılık brezilyalı, zenci bozması seni, pis latiiiin falan diyerek yumruk atmıştır. sonra da eklemiştir; pabucumun sambacısııı...
nasıl savunulursa savunulsun, 'sakin bir kişi, yapmazdı öyle şeyler' şeklinde savulmaması gereken şahıs. zira, dünya kadar adam öldüren seri katillerden tutun da, hafızamıza kazınmış malum cinayetleri işleyen tipler için bile aileleri ve arkadaşları 'sakin bir kişilikti, böyle bir şey yapabileceğine inanmıyorum' diyebilmişlerdir. tabi, tipik 'anasına küfretti, karısına küfretti' olaylarına da giremeyiz, çünkü hiç birimiz sahada yanlarında değildik.
maç boyunca kendisine hakaretler savuran ve maç sonunda da bu tahriklerini bıkmadan uslanmadan devam ettiren, ricardinho isimli çirkef brezilyalının ağzıyla burnunun yerine değiştiren mehmetçik...
tamam yapılan hareketi tasvip etmiyoruz ama sahte paşa da haketmişti be...
--spoiler--
Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşması sonrasında Aurelio'nun Ricardinho'ya saldırdığı anın şok görüntüleri ortaya çıktı. Saracoğlu'nun özel otoparkında yalnız başına ilerleyen Ricardinho'ya önce bir şahsın tekme attığı izlendi. Görevliler kimliği belirsiz bu kişiyi uzaklaştırırken, Aurelio'nun saldırısı gerçekleşti. Ricardinho'yu arkadan yumruklayan Aurelio'nun saldırısı sonucu Brezilyalı oyuncu yere yuvarlandı. Kimliği belirlenemeyen saldırganın ise olayların ardından Aziz Yıldırım'ın yanında görülmesi akıllarda soru işareti bıraktı.
--spoiler--
ortaya çıkan görüntülerde, otoparkta tek başına yürürken önce sivil bir şahsın saldırısından sonra, ricardinho'ya arkadan dalan delikanlı (!) şahsiyet... yok sakinmiş de, yok çileden çıkmış da...
kendisi bu ülkenin vatandaşıysa, ricardinho'ya yaptığı hareketten ötürü türkiye'nin gelmiş geçmiş en yüce insanının söylediği bir sözün söylenmesi gereken futbolcu.
"ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim"
son derece sakin bir insan olan ama son maçta sinirlerine yenilmiş futbolcu. rico'nun küfür etmesi ile aurelio'nun yumruğu arasında hiç bir fark yok. zidane'ın bacısına küfür etti materazzi, zizou çaktı kafayı herkes aferin ne onurlu adam dedi. ben aurelio'nun yaptığı doğru demiyorum. rico küfür ettiyse bodoslama aurelio'ya sövülmesin diyorum. objektif olun biraz.
hadi diyelim aurelio küfür yedi de ondan dolayı ricardinho'ya saldırdı, peki kameralara ilk yansıyan görüntülerdeki kişiler neden rico'yu ve yöneticileri bir köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu. ricardinho'ya uçarak tekme atan adama da mı rico maç içinde küfür etti? bu adam sonra yanına gelen aziz yıldırm'a neler dedi? bunların hepsi soru işareti. aslında cevabı olan sorular. tıpkı rüştü'nün samandıra'da dayak yemesi gibi.