Dün aslolan fenerbahce dir ile birlikte galatasaray müzesine götürdüğüm yazar. O kadar fazla kupayı bir arada görünce ikisi de bayıldı. Sonra kolonya koklattık geçti.
deniz kıyısında yürüyüş yaptığımız sırada hızla geçen motorsiklete yol vermek için sağıma aniden hamle yapınca istemeden denize düşürdüğüm yazar. umarım üşütmemiştir.
birkaç saat önce iki metrelik bir rus adamın elinden alıp çorbacıya götürdüğüm yazar. adamın sevgilisine iltifat ediyordu, sarhoştu. sonra çorbacının tezgahına çıkıp ay yürüyüşü yapmaya başladı. ayrıldığım sırada çorbacı kepçeyle bunu kovalıyordu. sanırım sonunda eve varmıştır.
Himalaya’ nın zirvesine yaklaştığımız sırada “ sıkıldım, geri dönüyorum “ diyerek inmeye başlamış yazar. Ben de yalnız çıktım zirveye. Son baktığımda yeti kovalıyordu bunu.
Akşam da kafeye gittik, opera icra etmeye başladı, kafedekiler kaktı gitti. En son mekan sahibi bunu tutmuş sürüklüyordu. Sonra eve gittim.
Bir yazar işte.
Elinde bira şişesiyle dans ederek kızlara teklif ede ede mekan mekan dolaşan fırlama panpa. En son “ abır mabır “ diye sayıklayıp sallanarak yürüyordu.
Az önce halat çekme yarışması yaparken herkül gücüyle ipi çekmemle birlikte yere devrilmiş olan yazar. Kendisiyle birlikte halatı tutan aslolan fenerbahce dir, bik bik, insan olmaya ceyrek kala, zenn lavian da devrildi. Ama iyiler, sorun yok.
Dün gece eve dönerken bir apartmanın altında serenat yaptığını gördüğüm yazar. Keman çalıp mor güller şarkısını söylüyordu. Sonra balkonlardan kovayla su döküp tepki verdiler, serinledi neyse.
dün gece bar çıkışı '' abır mabır ebır mebır '' diye sayıklayarak ve sallanarak yürümekte olduğunu gördüğüm yazar. tutup deniz kıyısına götürüp kafasını denize soktum. biraz ayıldı ve yanda oturan alman kıza bir şeyler demeye çalıştı ama yine bayıldı. neyse ki eve götürdüm sonunda.
