tüm beşiktaş'lı futbolcular biliyor ki, fernandes'e gelen top asla kaptırılmaz. öyle bir güven veriyor ki insana, orta sahada her top en az bir kez ayağına değiyor ve ataklar ondan sonra gelişiyor.
beşiktaş takımının besmelesi gibi. fernandes ile başlıyor her şey.
sahada rakibi futbol manyağı yapacak derecede futbol tekniğine sahip beşiktaşlı orta saha oyuncusu. 5 kişinin arasına girse hepsinide ayakta uyutup çıkar aralarından. maaelsef beşiktaş da orta sahanın ortasında ve geriden top çıkarırken görüyoruz. çift santrafor ile oynandığında ileri ikilinin hemen arkasında oynasa her maç 5 gol ortalaması ile oynar beşiktaş.
top ayagina geldiginde ne yapacagini bilen, gereksiz top dagitmayan, bosluklari dolduran, az top kaybiyla oynayan, üst düzey teknikli besiktas'in en iyi oyuncusu.
19 eylül 2011 beşiktaş mke ankaragücü maçında inanılmaz işler yapmış futbolcu. o kadar sertliğe rağmen yılmadan mücadelesi ile gönüllerde taht kurmuştur. ayrıca kendisini tahrik etmeye çalışan hürriyet isimli arkadaştan koşarak uzaklaşarak, hem ikinci sarı karttan kurtulmuştur hem de o çakal arkadaşa sarı kart yedirmiştir. severek izliyoruz.
teknik vardır, güç vardır, hız vardır, zeka vardır vs vs. ama ben hep söyledim yine söyleyeceğim; bir gün biz çok önemli bir maç yaparken, bu adam bizim sahamızda arkasında hiç bir defans oyuncusu yokken 2-3 kişiye çalım atmaya çalışacak ve biz de hiç yokten saçma s.kik bir gol yiyeceğiz. işte o zaman buralar enrty dolacak.
tel aviv maçında çılgınlar atan futbolcu. yer düşüp ikili mücadeleye devam ediyor, kalkıyor ve çalımını atıyor. fizik gücü bu kadar iyi olup da bu kadar iyi çalım atabilen ender futbolculardan.
sözlüğe eski nickimle başlığını açmaktan gurur duyduğum, ben scholes yerine manchester orta sahasına düşünürken beşiktaş' ın büyük bir işe imza atarak kadrosuna kattığı süper orta saha oyuncusu. valencia maçlarını mehmet topal için izlerken dikkatimi çekmişti. mücadelesi, tekniği, temposu ile 1. sınıf bir oyuncu olduğunu göstermişti. ne varki disiplinsizlik ve sakatlık yüzünden gelmesi gereken yere gelemedi. elbetteki beşiktaş çok büyük bir kulüp ama dediğim gibi manchester da scholes' un yerine bu adam gelir diyordum ben.
beşiktaş a transfer i spor akademilerinde ders olarak okutulması gereken oyuncu. he tamam valencia da dikiş tutturamamış olabilir de , biz de dikişi çifter çifter atıyor mübarek. eğer bu performansını sezon sonuna kadar sakatlanmadan sürdürebilirse seneye bu adamı bol sıfırlı bir çek e satabilir beşiktaş . ancak gönül ister ki 2-3 sene daha oynasın türkiye de coşalım tribünlerde.
aurelio nun hazırlık maçlarındaki yükselen performansı bile kulübeye hapsettirmemeli bu adamı .ernst-fernandes ikilisi avrupa ligi maçlarında kesinkes oynamalı ve bu ikili sadece avurpa için kenara ayrılmalı . nasıl olsa lig için aurelio-necip hatta veli var. onlar götürür. önlerinde de guti oynar .
fernandes ile ilgili bit tespit yapmak gerekirse . kendini rahat hissettiği maçlarda coşuyor bu adam . yanında her türlü işi yapan emekçi ernst ve önünde sürekli topları kontrol eden guti olduğu zaman mustafa sarp hüviyetine bürünüyor ,basitleşiyor .
ama dökülen bir ortasaha olduğu zaman "çekilin lan ben varım" diyor .bu beşiktaş ın avrupa maçlarındaki büyük artısı olucak .
uefa 2. tur maçlarından önce çok dedik ameida yerine fernandes oynasın diye ama schuster in saçma sapan işlerine kurban gitti o zaman .
yer yüzünde eşi ve benzeri çok az olan oyuncu tiplerindendir. türkiye'de ise tektir. ortasahayı iki yönüyle de kontrolüne alır. yıkılmaz, çalım atar, pas atar, gol atar. sürekli oynarsa bu takımın efsanesi olur.
tarzına hasta olduğum manyak. amerikalı zenciler gibi adeta. sakalları ve bakışıyla bile "madafaka" imajı var adamda.
(bkz: hey adamım git kendini becer)
edit not: her an madafaka diyebilirmiş gibi imaj var. davalık olmayalım manuelimle.