Buranın Piccadilly si istiklal e o kadar benzer ki yuh dersiniz, hani istiklale girmeden solda burger king var ya piccadilly de de mağazaların yoğun olduğu yere girmeden sol tarafta bir adet bulunmaktadır. Caddenin ortasında da aynı istiklal de ki gibi bir ulaşım aracı geçmektedir. Sağ taraftaki Starbucks a rastlayınca ve sokakta müzik yapanları görünce kendinizi istiklal de sanabilirsiniz.
ikinci dünya savaşı'nda londra'nın yanında önemli bir konuma çıkmış şehir. yine aynı savaşta büyük bombardımanların hedefi olmuştur. büyük, "şehir futbol takımları" buradan çıkmıştır.
her yerinde turk olan bir avrupa sehri. manchester\'in delikanlilari meshurdur .manchesterliyik, kutsal ruh\'un adamiyik deseler; zerre sasmam ki liam gallagher az kaldi diyordu kismet olmadi o sipsi kafaliya. hakikaten, londra ile karsilastirdiginizda kat be kat daha guzel bir sehir, gerek sehrin mimarisi olsun, gerek turkiye kosullarina uygun delikanlilik seviyesi olsun evimin konforunu saglamistim elin ingiltere\'sinde bir daha gider misin deseler britanya diyarina , manchester ise koy sepete derim. ha birde discosu var ( evet kardesim sana gore club, bana gore disco) mint lounge diye, oldham caddesinde kaliyordu yamulmuyorsam, sipidik terlikle girecegim diye rezillik cikarmisti bir arkadas, siz siz olun hic degilse ayaginiza bir spor ayakkabi gecirin tatsizlik cikmasin.
Bir senedir yaşadığımız farklı şehir. ilk geldiğimizde soğuk, karanlık ve aşırı sessiz gelen bu yeri sevmemiştik. Şimdi dönüp dönmeyeceğimizi düşündükçe aslında burayı ne kadar sevmiş olduğumuzu anlıyoruz. Manchester merkezi saydığımız yerler; Manchester Üniversitesi, Manchester Metropolitan Üniversitesi ve Piccadilly'dir. Piccadilly herkesin alışveriş için gittiği, istanbul'daki Beyoğlu'dur. Rusholme ise doğudan gelenlerin (köftecilerin, falafelcilerin, kebapçıların vb) yani "öteki"nin mekanıdır. ilk geldiğimizde bize aman gitmeyin denilen yerler ise; Hulme, Mosside, Longside olmuştur ancak biz Hulme'da oturduğumuzu söyleyince "waay delikanlılar" şeklinde muamele görmüşüzdür. Hulme siyahilerin yoğunlukta olduğu ama yine Rusholme'daki gibi birçok dinden kültürden farklı insanların birleştiği bir yer. "Mancunian Way" tam da Hulme'a yakın. Manchesterlıların bir kısmı kendilerine Mancunian demektedir ve Mancunian'lıysan farklı bir şivede konuşursun. (Bu konu Lost dizisinde de geçmiştir nitekim:) Manchester'da yaşıyorsanız, alışveriş yapacağınız 3 yer vardır: 1.Asda(Fiyatlar çeşitlidir, ürünler iyidir) 2.Little(Çok ucuzdur ama seçmek lazımdır) 3.Sommerfield(Ekmek buradan alınır)
Türk yemeklerine taktıysanız ve evim de evim diyorsanız, tuzlu da olsa gidebileceğiniz bir kebapçı(Rusholme girişinde) bir de Türk Market vardır kocaman.
Müzeleri pek bi güzeldir, gezmek görmek lazımdır. Kütüphanelerinde istediğiniz her türlü kitap bulunmakta ve herkese ücretsiz ödünç verilmektedir. Sürekli ve değişik alanda festivaller vardır. Türkler çoktur ama tanışılacaklar iyi seçilmelidir.
Sonuç olarak güzel yerdir Manchester, her şeyden önce Londra gibi kaybolmuşluk değil, aidiyet hissi verir insana. Ancak bunu hissetmek 1 veya 2 haftada değil, gerçekten kalıcı olarak uzun süre kalındığında mümkündür.