deprem vergileriyle yol yaptık demek kadar insanları aptal yerine koyan bir açıklama olabilir mi bilemiyorum, hadi insanları yedin memleketteki iktisatçıları filan nasıl yiyeceksin lan! vergilerin hepsini havuz yaptık kullandık demek bu kadar mı zor?
deprem vergisiyle yol yapıyorsan köprü vergisiyle cami, yol ve aydınlatma vergisiyle okul yapıyorsun demektir. özel vergileri ve deprem vergisini geçtim kdv diye bir vergi var lan hala bu memlekette, üstelik hem kdv hem ötv alıyorsun ayrı ayrı, o kdv ler nerede o zaman? ne farkın var senin dsp bilmem ne koalisyonundan?
anlamak istemeyene çok güzel anlatmış adam, bravo doğrusu.
Daha büyük istanbul depremi olacak. O zaman göreceğiz esas rezaleti. Van'a çadır yetiştiremeyen devlet istanbul'un bir ilçesine çadır yetiştirebilir mi hiç ?
- Efendim depremin ardından 5 milyon çadıra ihtiyacımız var
- Vallahi elimizde o kadar çadır yok yardım toplayalım
- O kadar para topladık efendim ne oldu o paralar ?
- Eee...hmm...şey biz o parayı 74 milyona harcadık dıdı yaptık bıdı yaptık.
Oy vermeye devam gençler %50 bile az %80 olsun ha gayret.
belli bir amaç güdülerek salınan vergilerin başka işlerde kullanılması suçtur. deprem olduğu zaman, toplanmış olan paraların harcanması gerekir. ama, para kalmadıysa, yardım kampanyaları düzenlenir ve para dilenilir. o da olmadı, zamlarla yeniden para toplanır. bunlar görev kötüye kullanmak değil de, nedir ?
Sağlık giderleri için yapılan harcamalara cevaben; aylık sigorta adı altında asgari ücretle çalışandan birinden devlet kasasına 237,79 TL (65 yaşında emekli olan bir insanı hesaplayınca devlette kalan paranız oraya çıkar)
Yol yaptık bahanesine ithafen; otoyol ve köprü ücretleri
Eğitime harcadık bahanesine cevaben; üniversite harcları, okul aidatları
yaptığı yardımın arkasına düşmeyenlere müstehaktır.
yunanistandan da örnek almayız biz. bir düşman olmasını biliriz. ayaklanıp nerde bu paralar diye yürüyecek kaç yürekli var çok merak ediyorum...
maliye bakanı buraya gelip uludağ itiraf başlığına yazsa bu entryi tüm şakirtler güzel güzel verir artı oyunu.
ya adama bak ne güzel çaldık harcadık diyor. lan ben bakkal amcadan lolipop çaldım diye anneanneme gidip bana namaz kılmayı öğret diye yalvararak çocukluk geçirmiş biri olarak, bu adamları başta görmeye dayanamıyorum
pişkinliğin bu kadarı. her ay deprem vergisi diye vatandaştan kes parayı. sonra 74 milyona harcadık de. olasi bir istanbul depreminde cümleten geçmiş olsun. içmeye su bulabilirsek namerdim.
farklı bir açıklama beklemeyenlerin şaşırmadığı açıklamadır. farklıdan kastım gerçek kullanılma amacı/alanı dışına kaydırılmasıdır. olay budur. gerçekten şaşırmadım.
bu siyasilerle bize az bile. bakın parti falan demedim, çünkü olayları asla parti bazında değerlendiren biri değilim, çünkü partilerle işim olmadı, olmaz, olmayacak. benim derdim "vatandaşım" diyen bir siyasi irade, ister iktidar ister muhalefet olsun!
ve 1999 yılında yaşanan depremin göbeğinde bulunmuş biri olarak "hakkımı bu devlete helal etmiyorum, haram olsun" ulan o kuruşlar. hangi vergi adı altında alındıysa bugüne kadar.
hakikaten yazıklar olsun bize!
ve tekrar tekrar en azından kendi adıma doğru bulup yıllardır uyguladığım hadise:
(bkz: seçimlerde oy kullanmamak)
akp'nin bizlere lütfettiği yol, sağlık v.s. iyileştirmelerinin kaynağını anladık artık. yani lütfetmemişler, paşalar gibi cebimizden çıkıyor o paralar. şimdi çıkıp yol yaptık, sağlıkta devrim yaptık falan demesinler... 'ama ama Tayyip te yolları yaptı' diyenler anlıyordur umarım artık... şimdi gelelim sadede; deprem oldu, afetlerin koruyucu elçisi kızılay da halktan besleniyor ve hala para toplanıyor. 40 milyar liradan bahsediliyor deprem vergisinde toplananlar için. bakın tekrarlıyorum deprem oldu. bu 40 milyarın üzerine hala özel kuruluşlardan ve üç kuruş para kazanan halktan yardım bekleyen bu devletin ben...allah tan sadece bir ilin, bir ilçesi etkilendi bu felaketten. ülke yıkılsaydı ne olacaktı amk. hangi halktan medet umacaktı bu devlet. neyse; o kadar sinirliyim ki kelimeleri toparlayıp adam gibi anlatamıyorum öfkemi.
