nedense meslek liselerinde okuyanların sahip olamayacağı meslektir. 4 yıl teknik lisede makine bölümü okuyan bi öğrencinin makine mühendisi olamaması üzücüdür ülke için.
Temel mühendislik dallarından olup, belki de en zor olanıdır. Bu bölümde 60 erkeğe en az 1 erkeğin düştüğü gözlenmektedir. Ayrıca bitirdikten sonra anormal alışkanlıklarınız olmuştur, bunlar kendiliğinden oluşur.*
Tercih esnasında 5 kez düşünülmesi gerekir. Makine elemanları, makine teorisi ve dinamiği, termodinamik, akışkanlar mekaniği ilk akla gelen baba dersler olup bununla bitmez. Dinamik, statik, mukavemet, malzeme bilgisi, mekanizma tekniği... uzar gider.
4 sene de bitirdiğinizde ise istanbul'u fethetmişçesine mutlu olmanıza yol açan mühendislik dalı.*smiley*
*mühendislik denince akla ilk olarak gelen mühendislik dalıdır. (mühendislik deyince aklına su ürünleri mühendisliği gelen olabilir azınlıklar kaideyi bozmaz)
* en geniş portföye hizmet eden mühendisliktir. otomotiv, beyaz eşya, gıda, yan sanayi, ilaç,boya, tekstil, inşaat, maden vs. kısaca üretim ve inşa olan her sektörde görebilirsiniz.
* en geniş kariyer yelpazesine sahip olan mühendisliktir. üretim, ürün geliştirme, arge, üretim planlama, satın alma, satış, proje yönetimi, kalite kontrol vs. kısaca fabrikada bakım onarımdan genel müdüre kadar her departmanda rastlayabilirsiniz.
* en kasış derslerin olduğu bölümlerden biridir. mukavement, makine elemanları, malzeme, diferansiyal, termodinamik, turbo, dinamik, statik vs.
* teknik üniversitelerde 4 senede bitirmesi zor olan bölümdür. benim gibi 5 buçuk sene idealdir.
üniversitelerin bu bölümünde okuyanların yüzde doksandokuzu erkektir. türkcellin genç nesile en büyük hizmeti olan gençtürkcell şifresiyle sinemada bir bilet fiyatına iki bilet kampanyasını bir cerenle, melisle değil de emreyle, aliyle harcar bu şahıslar. muhtemelen bu olayın travmatik etkilerini hayatlarının ilerleyen dönemlerinde göreceklerdir.
makina mühendisliği sistemli bir çalışma sonucunda hiç de zor olmayan bir bölümdür. zorlanan kişiler başka bölümlerin zorluğu kolaylığını baz alarak kendilerini eğlemeye çalışacaklarına oturup bünyelerine uygun bir bölüm seçerler ve okumaya çalışırlarsa sorun yaşanmaz. ayrıca makina mühendisi arkadaşlar oturup da tezgah kullanmayacaklarına göre elbette planlama, üretim organizasyonda yer alacaklar bunlara artı olarak arge ve bakım da sayılabilmektedir.
Yacazacak ve 1. sınıftaki ögrencilerin bir kez daha düşünmesi gereken bölümdür. ya uzatırsınız ve 4 senede bitirip saglıgından onan yüzde 80 lik gruba girersiniz, ha birde üniversite yıllarınız anlamadan geçer gider. Türkiyede tam olarak makina mühendisligi yapılmadıgını söylersek, mezunlarınında yüzde 80 i organizasyon, üretim, planlama da olduguna göre çok daha kolay olan endüstri mühendisi olunabilir. (bkz: #4800587)
şöyle birde söylem vardır
- Kalacagını bile bile ders çalışmak.
insaat, elektronik ile birlikte uc buyuk ve gercek muhendislikten birisidir. ayrica ucu arasindaki en eski ve en temel muhendisliktir. sonradan turetilmis adi guzel ici bos muhendisliklerden degildir. egitimi cok zor ama zevklidir. batıdaki adi mekanik muhendisligidir.
herkesin karı kız için yazmadığı, taşak geçtiği bölüm. tamam, lanet okuyorum okuduğuma ama kesinlikle kız olmaması ile alakası yok. sanki liseden beri her sınıf arkadaşı ile çıkmış, üniversitede de onalarca kız götürmüş sınıftan da millet konuşuyor.
hiç alakası yok, koca üniversite. yurt, ev arkadaşı, bilmem ne. bir sürü takılacak yer ve ortam oluyor. sanki sürekli okula gidiyor, sınıfa gidip bir kaç kız fortluyor da kızsızlıktan bahsediyor. derse girer, notunu tutar çıkarsın. bir kaç eski yurt arkadaşı tuttuğun eve gidersin. ki bunlardan biri mimar diğer iktisat falandır. makinacıolmanın ilk tanışırken bir dezavantaj olduğu doğru ama makinacı-mimar ilişkileri de çok gördüm.
23 yaşına gelmiş bir kız acaba bu çocuk makinacı, ben bunla takılmam mı der yoksa "bu hıyar zeki görünüyor, kim acaba mı?" bu arada hala düşünüyorsa liseye geri yollamak gerek. erkek için de; kcoa gün yağlandıysan motorların yanında, odun yaşadıysan, bi halt etmediysen üniversitede tabi ki bekar kalırsın kardeşim.
hani derlerdi ya, hayat 3 saat mi falan. bik bik bik, yok öss'ymiş, nasıl sığdırılırmış falan. şimdi düşünüyorum da. lan 3 saatte bir 180 soru soruyorlar, yap kardeşim yapabildiğini. neyse anlatmak istediğime geleceğim. makina mühendisliği okuduğunuzu düşünüyoruz. üniversite biri geçtiniz, 2'ye geldiniz. mukavemet ve makina elemanlarından kaldığınızı düşünelim. malum, 3. sınıfa geçtiniz. alttan alıyorsunuz bunları. bilen bilir; kazık, sikko derslerdir, lanet okutur. neyse işte. aynı güne konmuştur sınavlarınız. eğer geçemezseniz bitirme alamayacağınız için ertesi sene, otomatik olarak okul uzuyor. nerden mi biliyorum? orayı geçelim, ama anlatmak istediğim bu herhangi bir final sınavında 4 soru soracaklar, en az ikisini yapmak gerek ki okul uzamasın. öss'de mi daha kolay adamın ağzına sıçıyorlar yoksa gece belki de morali bozuk olduğu için kazık sorular hazırlayabilecek, yada yapsanız da puan vermeyecek bir profesör mü?
en iyisi yakınmayı bırakıp, "kaymalı yataklarda yağlanma" falan çalışayım. dışardan bakıldığında ne kadar erotik değil mi? ben de öyle düşünüyorum, kusacağım hatta biraz daha görürsem.
bünyesinden kopan bölümler, bugün bir üniversitenin teknik fakültesini dolduracak nicelikte olan, fakat kendisi de hala çok tercih edilen bir bölüm olarak varolan mühendislik dalı.
makina mühendisi olmak istemeyip tercih eden biri için okumanın kesinlikle kabuslaşacağı bölüm. birinci sınıfı atlattıktan sonra ikide daha çok bölüm derslerine başlarsınız. termodinamik, akışkanlar mekaniği, makina elemanları, mukavemet derken "ne yapmışım ben" diye yakınırken, eğer gerçekten çalışmazsanız vizeler zaten berbat ötesi gelir. yaz okulu da yoksa bütünlemede de kurtaramazsınız. malum alttan çok fazla dersiniz olur ertesi sene daha zorları gelir. bu sefer kabullenirsiniz ki okul uzamış. tabi yan fakültelerde okuyan arkadaşlarınız gezip tozarken 50-60 alarak "kötü geldi ya bı sınav" diye söylenirler, sizin de tam o anda katil olasınız gelir "neyse" der yolunuza devam edersiniz on kişilik makinacı grubunuzla.
zaman geçer okulun uzaması bir şeyi değiştirmez. iş bulmak kolaylaşır, yağlı bir fabrikada terleseniz de belli bir paranız olur, sevinirsiniz içten içe. tabi kaybettiğiniz beş seneyi geri getirmez. kolay yoldan dönmek istersiniz, annenizin yanında türev alıp bir sene daha durmadığınıza yanarsınız.
derslerının 1. sınıftan itibaren ebenizi bellediği birbirini bağlayan dersler sayesinde mayın tarlasında yuruyorsunuz hissi yaratan (basarsanız okul uzar aman diim!) ancak sağlam universitelerde okunduğunda gayet de insana farklı bir bakıs açısı kazandıran okuyan insanların ya saçlarının doküldüğü ya da bellerine kadar uzun olduğu gelmiş geçmiş gelecek yegane bolumdur.harbiden universitede okuduğunuzu hissettirir.* bok atan elektronikciler bok yemiştir.
seçtiğim için bin pişman olduğum,her fırsatta amuna koyim böyle bölümün dediğim,dersleri hayvan gibi zor,sınıfları asker koğuşu gibi olan adı batasıca bölüm.
2 yıldır ebemi s.ken bölümdür. yaz okullarında da s.kmeye devam etmektedir. güzel bir iş bulayım diye ingilizce kasmakta ve almancaya başlamaktayımdır. bilgisayar sertifikası almışımdır, ehliyet almak için uğraşmaktayımdır. erasmus yapmayı düşünmekteyimdir, not ortalamasını yükseltmek için g.tümü terletmekteyimdir, autocad ve bilimum çizim programını bilmem gerekmektedir. en az bir taş.şaklı klübe üye olmam lazımdır. ne bok yiyeceğim bilinmemektedir. hayırlısı olsundur.
özet: eğer zerre ''ske sürülecek aklınız'' varsa seçmeyin bu bölümü.
