mezunları arasında kız ögrenci görmenin çölde kutup ayısına rastlamak gibi birşey oldugu mühendislik bölümüdür.
her ögrencinin allah bizi mühendislik fakültesindne ayırmasın diye dua ettiğine eminim. cünkü endüstri ve tekstil mühendisliği de genelde yan binalar olur hatta yan taraftır.
bölümde 63 öğrenci vardı sanırım (normal öğretimde) 4 ü kızdı. birisi birinci dönemin ortasında okulu bıraktı, birisi ikinci dönem kocaya kaçtı. ikinci sınıfa 2 kızla girebildik. alttan gelenlerin durumu daha vahimdi. 1 kız vardı sınıfta. ön askerlik gibi bişey anlıyacağın, tek fark denetimler sıkı değil.
isteyerek okuyana okurken mutluluk veren, istemeden/zorla tercih etmiş/ettirilmiş ve sevmeden okumaya çalışan insanlara da eziyetlerin en kötüsü olan bölüm.
Bu bölümü isteyerek okuyan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, az önce de söylediğim gibi mutluluk veriyor her bi dersi. Bilmiyorum ben mi sorunluyum ama, gerçekten böyle durum. Ha tabi severek okuyor olmam, bölümün zor olduğu gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki. Çoğu zaman seven insanı bile çileden çıkartan durumlar/sorular/sınavlar ile karşılaşıyorsunuz. Atlatabiliyorsunuz, ama çalışmadan yapamazsınız.
Çalışmak dedik, makine mühendisliği bölümünün temel felsefesi çalışmaktır. Uludağ Üinversitesinde termodinamik dersine giren hocalardan birinin bu yılın başında söylediği güzel bir sözü paylaşmak gerek bu noktada. "Diğer bölümdekiler planlı çalışınca derslerini rahatlıkla geçebilir, ama siz planlı çalışmanın neticesinde belki geçebilirsiniz, belki de geçemezsiniz." Evet tam olarak durum böyle. Planlı çalışmadığınız, derslere devam etmediğiniz takdirde dersleri geçme ihtimaliniz sıfıra yakınsar. Hatta bazı dersler var ki, bir dersi kaçırsanız oluşan eksiği çok zor kapatabilirsiniz.
Günü gününe tekrar üniversitede pek kolay yapılabilecek birşey değildir, kabul ediyorum. Ama en kötü ihtimalle haftalık tekrar yapmanız gerekmekte bu bölümde. Öyle "vizeden önce 1 hafta çalışırım", "final öncesi tatilde konuları toparlarım" falan derseniz kusura bakmayın ama nah toparlarsınız. Otomasyonda FF'den oluşmuş bir görsel şölen sizleri bekliyor olacaktır böyle bi durumda.
Velhasılıkelam, çalışmayı sevmeyen adam uzak dursun. Gitsin daha sosyal bölümleri okusun. iktisadi ve idari bilimler başta olmak üzere daha başka birçok fakültede sosyal bölümler bulunmakta. Hatta mühendislik fakültelerinde bile var sosyal bölümler. Ama makine bunlardan biri değil dostlarım, emin olun değil. Özellikle üniversite adayları için söylüyorum, çalışmayı sevmiyorsanız, bölümün vermek istediği şeyler sizin ilgi alanınız değilse gelmeyin. Mühendislik sıfatı almak için okunacak bölüm değil bu bölüm, daha başka bölümler var o iş için. Aklınızın bi köşesine yazın.
Ama idealiniz buysa, ve idealleriniz uğruna sıkıntılara katlanabilmeyi göze alacaksanız, herhalde okumak için bundan daha keyifli, daha güzel ve daha testisli bi bölüm bulamazsınız.
gün geçtikçe kim soktu lan beni buraya!? diye yakarışlarım artıyor. "bitirince çok iş var bak" muhabbetinden başka bana ilham veren yanı yok. zira bitirebilecek miyim o yanı da var ama şimdilik es geçiyorum. gel gelelim iyi yanlarına. ortamı cidden güzeldir. makineci kız olarak her türlü muhabbeti kaldırabildiğim, her ortama ayak uydurabildiğim artık yan etkisi midir bilemem. bir grup korumaya sahip olduğum bölümdür ayrıca. bir kız olarak tavsiye ederim ki her zaman sizi koruyup kollayan birileri olur. birde sırf makineci kız geyiklerinin verdiği hırstan tüm paramı kuaföre yatırmamı sağlayan bölümdür. iktisat okusam muhtemelen paramın büyük kısmı hala cebimdeydi.
Kocaeli üniversitesi'nde okuyan bir gencin derslerinin kötü gitmesi yüzünden canına kıydığı bölümdür.Aynı okulda ve aynı bölümde okuyan birisi olarak keşke canına kıyan arkadaşa şu soruyu sorma şansım olsaydı:
öğrencilik aşamasında sıkı çalışma ve azim gerektirir. dönem içinde düzenli çalışmadan geçeri yoktur.
sınavlara kadar herhangi bir çalışma olmadan sınavdan geçer bir not almak mümkün değildir.
sevgili hocamız recep yamankaradeniz'in de dediği gibi:
"mühendislik zor zanaattir, canı sıkılan iktisada gitsin."
bu bölümü okuyan üniversitelilerin kendilerini belli bir alan üzerine donatmaları, bilhassa stajlarına gereken önemi vermeleri, okulu bitirmeden iş teklifleri almasına vesile olabilir, olur.*
türkiye'de içine sıçılmış meslektir. bence üniversiteye gidemeyen insan kalmasın, hepsini makine mühendisliği bölümlerine göndersinler. şu anda çok azız zaten.
not: bu artan kontenjanlara bir tepkiydi. ne zaman hükümet "üniversiteli olacaksınız" sözü verse bizim kontenjan artıyor.
2010 yılı üniversite yerleştirme sınav sonuçlarına göre her sene sadece makina mühendisliği ünvanı ile özel-devlet örgün- ikinci öğretim dahil 8740 kişi alınmaktadır. Bir zamanlar makina mühendisliğinde anabilim dalı olarak kabul edilen aşağıdaki bölümler ise
Mekatronik 679,
Otomotiv 382,
imalat 524,
Enerji Sistemleri 591.
Toplamda her sene 10916 kişi bu boşluğa kendini bırakmaktadır.
Eğer bu sayıya piyasada makina mühendisleri ile aynı işi yapan diğer okul mezunlarını (makina öğretmenliği, yüksekokul vs.) da sayarsak neden iş bulma konusunda zorlanıldığını cevabını bulabiliriz.
okumakta olduğum bölüm. son dönemlerdeki kız artışı gözden kaçmayacak vaziyettedir. bu bölümü tercih etmek isteyip de ürken kız arkadaşlara tavsiye olaraktan ben girdim o kadar da kötü değil durum demek istiyorum.
(bkz: haydi kızlar makinaya)
her sene yeni kayıtlardaki kız öğrenci sayısının dikkatle takip edildiği bölüm. her sene 5 yeni kız gelse bölüme bayram edilir o derece. bu heryerde böyledir.
kız öğrencilerinin 1. sınıfta normal bildiğimiz kız olduğu,
2. sınıfta küçük sarı tüycüklerin çıktığı
3. sınıfta sakal bıyığın çıktığı
4. sınıfta da erkek cinsel organına sahip olabildikleri bölümdür.
masa başı işçileridirler. fabrikanın veya kurumun yönetim ve üretim bölümlerinin her departmanında çalışabilirler. ticarete atılayım diyenler, mühendislik hizmetleri veren dükkanlar açabilirler. imza yetkileri burda önemlidir. 700-800 tl den tutunda 3, 4 , 5 bin tl + ... maaş alabilirler. ayrıca yaratıcı zekaya sahipsen; paraya para demezsin.
bu mesleği icra eden insanların hangi pozisyonda çalıştıklarını ne yaptıklarını ve ne kadar kazandıklarını çok merak ediyorum. yazın şuraya be arkadaşlar. hadi olmadı özel mesaj atın *
gözüm olduğundan değil merak işte.
(bkz: insanın başına ne gelirse)
artık erkeğe düşen gram hesabını yapmanın saçma olduğu,şahsen bir bayan olarak benim dahi bölüme geldiğimde sınıfın yüzde yirmisinin kız olduğunu gördüğümde şaşırdığım ölümcül bölüm.seçerken çok fazla düşünülmelidir.cidden saç döker,uyku böler ama kendini sevdirir.iş alanı,barındırdığı ve ayrılan kollar çok çeşitlidir.
yalnız son yıllarda bu avantajları ve kontenjan arttırılması yüzünden makine mühendisi sayısı çoğalmakta.belki ziraat mühendisliği kıvamına gelebilir bu bölüm.bu yüzden kişi kendini nitelikli biçimde özellikle bir alan belirleyerek geliştirmeli.
kızlara da önerim;korkmadan sıkılmadan seçilebilir.öyle rahatsızlık verecek erkek sayısı yok.bilin ki beyni gelişmiş her erkek bunu kabul edip dostunuz oluyor.sayımız artsın ki 'bayandan (makine)mühendis olmaz' yargısı değişsin.