mahsunun tırnağı olmaya and içmiş insanların olduğu kişi ..tırnak keratinden olur ..homo sapiensten değil .. ha mecaz-i mürsel yaptıysan da olmamış ..çünkü mecaz-i mürsel de kelimeden olur, özel isimden değil ..neyse gelelim esas konuya hacı..
sanatçı: sadece tek örnek .. Krzysztof Kieslowski- üç renk, dekalog vs vs .. lodz' da yönetmen olmuş..
yakışıklı: alain delon, hadi çakması cüneyt arkın ( cüreklibatur kardeş ) .. ulan yakışıklı budur ..yakışıklılık budur .. neresi yakışıklı tek kaş abinin .. bu kadar da şoven olmayın iki dakika ..
üretken: nikola tesla .. sinemadan veya müzikten yüz milyon tane veririm ama icat şampiyonu bu adam yeter sana..
halktan biri: "ben suşi yiyorum kebabp değil " diyen birini "halktan" diye savunmak .. yazmıyorum anlayın ..
kapaklı bir "kıskanılan": bunca akademiden olanaksız mezun insan varken, kalkıpta kendi halkını sömüren ve bunu görmeyecek kadar dangalakça bakan sözlük yazarı fanatisti insan gördüğümde kıskanırım .. bu da benim lüksüm olsun .. ver o bütcelerin onda birini * ( oyuncu istemez) sana mutluluğun resmini çeksin ..
kendi halkını sömüren bir ağadan başka bir şey değil .. ama işin ilginci sömürülen bu marabanın bu adamları ölümüne savunması .. enteresan..
bir rivayete göre iç giyim mağazasında kendisine don satın alırken sorulan , -slip mi verelim' sorusuna , -yok ben kendim silerim cevabini vermiş kişilik .
hepimizi got etmis adamdir. yillar once bana "mahsun kirmizigul bir film cekecek, oscar aday adayi olacak" deseler, "lan bi ****** git cay koy" derdim.
97 yılında o dönemki müzik şirketi prestij'de çalışan bir ağabeyimizin anlattığına göre; hasan topaloğlu'nun albüm çıkarmak için kendine getirdiği murat göğebakan ve feridun düzağaç'ı görünce "işimiz gücümüz yok da elalemin topal, çirkin heriflerine albüm mü çıkaracağız yahu" diye tepki göstermiş, ardından bu iki sanatçının albümleri tutunca kendilerine krallar gibi bakmış şahsiyettir. paranın gözü kör olsun.
ahmet kaya'ya çatal, kaşık fırtalırken faşist bir türk gibi takılan ama kürt kültürü ve mücadelesi para etmeye başlayınca utanmadan bunun üzerinden nemalanmak için hiç de taraftarı olmadığı güneşi gördüm adında bir film çevirmiştir. ikinci bir husus bu şahsiyetin kaypaklığını ortaya koymaya yetecektir o da şudur; filmi tamamladıktan sonra akp'li bir kaç bakana göndermiş filmde sizi etkileyecek sakıncalı yerler varsa kırpabilirim demiştir.
velhasılı kelam eğer bu adam geçmişinde ahmet kaya'ya yaptığından pişman ve cidden kürtler için bir şey yapmak istiyorsa da çıkıp ahmet kaya'ya yaptığı saygısızlıktan dolayı utanç duyduğunu açıklamalıydı. ee böyle bir şey de yapmadığına göre tabanı kaygan asenasal mahlukat diyebiliriz adına.
tamam alay edilecek çok yönünü bulabiliriz, her insanın bulabiliriz ama birde şu varki ilk çektiği flimde Beyaz melekte şunu demişti.
-Ben bu filme bütün paramı servetimi yatırdım eğer film tutmassa iflas ederim.
Bu kadar cesaretli, bu kadar büyük bir riski alabilecek kaç kişi var sorarım.Hemde mahsunun çektiği flimden bir şey çıkmaz diyen, mahsun bana teklif getirdiğinde tereddüt ettim diyen birçok insan varken.
azalarak bitmesi uzun zaman alabilir, hemen bitsin bu adam.
daha dünün lo lo mahsun'u değil mi bu?
ondan neden adam akıllı işler yapması bekleniyor ki?
pkk propagandasından daha iyi bir şey yapabilir mi zannediyorsunuz?
neyse.
hıı bir de laiklik için savaşıyormuş;
(bkz: #7260829) *
yazıp yönettiği güneşi gördüm filminde Türkiye'nin kanayan yarası olan türk - kürt ilişkilerini konu edinen, kürt kimliğini saklamayan hatta bununla övünen , türk - kürt barışı isteyen türkücü ,yönetmen, senarist.
Buraya kadar herşey güzel. Şimdi hafızalarımızı tazeleyelim. Yaklaşık 11 yıl önceye, 10 şubat 1999 a o meşhur magazin gazetecileri ödül törenine gidelim. Hani Ahmet Kaya'nın "kürtçe şarkı ve klip yapacağım" sözleri yüzünden linç edilmek istendiği, o gecedeki olaylar yüzünden yurt dışına çıkmak zorunda kaldığı o geceye. Herkesin bildiği gibi Ahmet Kaya'nın o sözlerinden sonra mikrofonu eline alan Serdar Ortaç önce Sibel Can'ın söylediği padişah adlı şarkıyı sözlerini değiştirerek söylemiş, ardından da dönemin meşhur marşı olan 10. yıl marşını coşkulu bir şekilde söylemeye başlamıştı. işte ayrıntı burada gizli. Tüm salon ayağa kalkmış coşkulu bir şekilde marşa eşlik edip, alkış tutuyordu. işte onlardan birisi de mahsun kırmızıgül'dür. En ön sıralarda alkış tutup yerinde zıplayan, o sırada linç edilmek istenen Ahmet Kaya'ya sahip çıkmayan , Hiç olmadı olaylara tepkisiz kalıp yerinde oturmayan bu adam, bugün bir barış güvercini olarak beyaz perde de bu tarz konuları işliyor. Gözümde zerre kadar değeri yok yaptığı işlerin , müziğini zaten sevmiyorum , filmlerini izlediğim zaman hep o gece Serdar ortaç'a eşlik etmesi aklıma geliyor , samimiyetsizliği midemi bulandırıyor.