ölüp ölmediğiyle ilgili spekülasyonlar halen devam ediyor.ı bana kalırsa yaşamıyor artık. sadece yaptığı icraatler nesilden nesile efsaneleşiyor.
yaşasaydı bunca felakete rağmen ismini duyurmaksızın büyük bir işe imza atabilirdi diye düşünüyorum. şu terör lanetine yeşil gibi adamlar gerek.
kendisi bir jitem ajanıydı ancak yanlış bilmiyosam abdullah öcalanla ilgili bi operasyonda ne oluyosa bi anda vatan haini falan ilan ediliyo şamda kayboluyo yaşayıp yaşamadığı bir merak konusu.
yeşil toroslu adamdır. kendisi ayrıca ferrokrom işçisidir. hikayelerde anlatıldığı gibi, öyle kabadayı bir gavat değildir. pkk'ya karşı üstün mücadeleler vermiştir. beyaz toroslulardan biridir.
Ergenlerin oradan buradan okuyup ya çok iyi dediği idol aldığı insandır ama bilmezler ki çok kirli işe bulaşmış, dava arkadaşlarını da yeri gelmiş öldürmüş, çok güvenilir olmayan biridir. Türküm, kürtleri sevmem, pkk dan nefret ettiğim kadar da hiçbir şeyden nefret etmem. Hatta faşist sayılırım.
Ama 90'lı yılları bilmeyen, yaşamayan şimdinin çocukları bu adamı öyle büyüttüler ki.
yaptığı iyi işler kadar, kirli işler de vardır ve bir kahraman değildir. Vikipedi okumak yerine açıp hatıra, günlük, kitap okuyun. Abi tavsiyesi.
Kendine küfür edenlere bakarak adamın kekolarin en büyük korkusu oldugunu anlarsınız.
Yeşil'i gördüğünde el pençe duracak anonim çocukları klavye başında anca küfür ediyor. Normaldir vakti zamanında dedelerini ninelerini fazlasıyla hoplatmistir.
Abdullah Öcalan'ı öldürme görevi ile pkk dağ kadrosuna sızmış, askerler tarafından ayırt edilip öldürülmemek için yeşil fular takan, bu yüzden yeşil diye tabir edilen kürt-zaza kökenli vatan sevdalısı, kahramandır. 3 ay boyunca abdullah Öcalan'ın yanına kadar sızabilmiş, sonrasında öldürmeyeceksin emri gelmiştir. ''Öldürmeme'' emrini veren jitemci albaya: '' ben şimdi apo'yu öldüreceğim, ardından seni ve sana bu emri verenleri öldüreceğim. '' demiştir. Bunun üzerine Apo'ya dağ kadrosunda ajan olduğu haberi uçurulmuş ve Apo hemen bölgeden kaçırılmış, bununla beraber herkes sorgulanmaya başlanmıştır. Bu yüzden Mahmut Yıldırım (yeşil) görevini yerine getirememiş, gece yarısı dağdan anca kaçabilmiştir. Dağı terkettiğinde şu notu bırakmıştır: '' Yeşil geldi. Bir dahaki sefer geldiğinde hepiniz ölmüş olacaksınız. '' Her zamanki gibi derin devletin kullanıp attığı bir adamdır. Vatanını en çok sevene en pis işi yaptıran derin devletin oyunu aynıdır. Hiç bir insan para veya şan şöhret için pkklıların arasına sızmaz, yılan yiyerek gün geçirmezdi. Tek amacı binlerce insanın, kundaktaki bebeğin kanı ile beslenen terörist başını yoketmekti. Birileri bunu önledi ve Mahmut Yıldırım hain, tetikçi ve katil ilan edildi. Bundan bağımsız olarak abdullah Öcalan'ın Suriye'de de birçok kez evinin önüne kadar girilmesine rağmen yine birileri tarafından korunduğu ve tetikçilerin geri çekildiği bilinmektedir. Aynı şekilde Kenya'da abdullah Öcalan'ın üst komşusunun emekli albay çıkması da şaşırtıcı, nefret uyandırıcı ve bir o kadar da vatan sevgisini zedeleyen durumdur. Sonuç itibariyle hain değil, kullanıldığını bile bile vatanına hizmet etmek için canını hiçe saymış bir vatan kahramanıdır. Burda ona katil, hain diyenlerin erkekliğinin yetip de yapamayacağı işleri gözünü kırpmadan yapmıştır. Vesselam...
Edit: Dağda emrinde ki askerleri ile pusuya düşmüş bir yüzbaşı yoğun ateş altından kurtulmanın tek yolu olarak, pkklıların telsiz konuşmalarını dinlediğini bildiğinden: '' dayanın yeşil olay yerine intikal ediyor '' diyerek hem askerlerine gaz vermiş, hem de telsiz konuşmalarını dinleyen pkklılara korku salmış, ardından ateş sesi kesilmiş ve terörist grup geri çekilmiştir.
Şimdi bu abi derin devletimizin jandarma ve milli istihbarat teşkilatı ile başlayan kullanım sürecine, JiTEM kadrosunda devam etmiştir.
Kendisi Bingöl Solhanlı olup ilk kez askerliği sonrasında kendisinden jandarma istihbarat faydalanmıştır.MiT'te ise ilk yıllarında islami kesim arasına sızma çalışmaları ile görevlendirilmiştir.
Mahmut Yıldırım ve Ahmet Demir olmak üzere 2 sahte kimlik kullanmıştır.
Bu arada düşünceli devletimiz Elazığ Ferrokrom Tesisleri'nde bu arkadaşı 1977 yılında "işe başlatmış" olup sigortası sekmeden yatmıştır.
Yeşil JiTEM adına çalışmaya ise 90'l yılların başında devletin bölgede istihbarat ve operasyonel kabiliyetinin vurucu güçle birleştirilmesi stratejinin sonucu olarak bu birimi kurmasından hemen sonra başlamış olup, dağlarda operasyonlarda PKK militan gibi giyinerek kamufle olmuş güvenlik güçlerince ayırd edilebilmek için Yeşil fular takmış ve efsane kod adını buradan almıştır.
Acımasız bir kişiliğe sahip olan Yeşil, Türkiye'nin en iyi silah kullanan 5 operasyonel isminden birisi olarak kabul edilmiş ve planlama yeteneği ile de ön plana çıkmıştır.Yeşil ayrıca büyük bir psikolojik harekat ustasıdır.
Abdullah Çatlı,Korkut Eken,Sedat Peker,Ömer Lütfi Topal hatta Alaattin Çatlı gibi isimlerin de sivrildiği Türkiye'nin en karanlık dönemi olarak kabul edilebilecek '90-93 yılları arasında devlet adına işlene pek çok faili meçhul cinayete imzasını atmıştır.
Kendisinin işini adeta şov yaparak yaptığı ve imzasını olaylara mutlaka attığı bilinen bir gerçekliktir.
Çatlı,Eken,Peker,Çatlı,Topal özellikle siyaset ve istihbarat dünyasının çeşitli kanatları ile değişik ilişki ve ittifaklar geliştirirken Yeşil faaliyetlerini adeta "Devlet içinde devlet" gibi bağımsız sürdürmeyi tercih etmiştir.
Kendisine terslik yapan ve bunun bedelini ödemeyen tek isim ünlü emniyet müdürü Orhan Taşanlar olmuştur. Taşanlar, Ankara'da bir pavyonda olay çıkartan Yeşil'i soruya almış sorguda kaburga kemiklerini kırmış,Yeşil'i MiT teslim almış ve tedavi ettirmiştir.(Bkz:Soner Yalçın/Bay Pipo)
Yeşil yeraltı dünyasının Çatlı ile birlikte en korkulan ismi haline gelirken illegal yollardan akıl almaz paralar kendisine akmıştır. Yeşil'in bu paraları Ziraat Bankası Ankara Heykel Şubesi'nde toplanmaktadır.
Bu hesap Yeşil'in bir diğer kod adı olan Ahmet Demir adına açılmış bulunmaktaydı. Ancak Yeşil bu paranın tamamını kendisi kullanmamakta o dönemde birlikte iş yaptığı Çatlı ve ekibi ile bu parayı yönetmekteydi.
Yeşil'in yakın çevresine "Devlet bu kadar parayı tek başına kimseye yedirmez" dediği rivayet edilmektedir.Bu sözlerin gerçek olduğu düşüncesinden yola çıkarsak devlet içerisinde Çatlı ve Yeşil'e yol veren "karanlık" bir ekibin bu ekibin maddi kazançlarının önemli bir bölümüne de "el koyduğunu" söylemek gerçekten uzak bir yaklaşım olmayacaktır.
Abdullah Öcalan''ın vurulması için Şam' gönderilen ekipte yer alan Yeşil,yine Şam Büyükelçiliği'nden Sabancı suikastı sanığı DHKP-C'li Mustafa Duyar'ı getiren ekipte yer almış ve ne tesadüf tür ki 1996 yılında Şam'da kaybolmasının ardından izine bir daha rastlanamamıştır.
Şahsi kanaatim Susurluk sonrası Çatlı sonrası tasfiyenin kendisine geldiğini anlayan Yeşil elindeki çok önemli bilgiler karşılığı yaşama garantisi almış, devletin kendisine yaşam hakkı tanıması karşılığında bir daha ortaya çıkmamak üzere ortadan yok olmuştur.
Yaşayıp yaşamadığı halen bilinmeyen ve bir efsaneye dönüşen Yeşil Kurtal Vadisi dizisinde "Kara" karakteri ile canlandırılmıştır.
