yeni yök başkanımız Yusuf Ziya Özcan hazretlerinin görev başındayken yaptığı ama son olduğunu düşünmediğim ilk gafı. Bu ülkenin başına getirdiğimiz insanların başka başlara kimleri getirdiğinin en derin soru işrati. Türban kararları konusunda mahkemelerin vermiş olduğu kararlara karşın sevgili hoca hazretleri şöyle buyurmuş: "Onların savlarını biliyorum. Bunlar, üniversitenin dışında konmuş yasaklardır. Mahkemelerle ilgilidir. Bu bakış meselesidir. Öyle bir kural olabilir. Ama siz onu önemli görmeyebilirsiniz, bir sürü insanı rahat ettirirsiniz."
Ne diyim hocam bravo. Üniversite dışındaki kararlar. Üniversite dışından üniversite hakkında karar verenler arasında mahkemeler var değil mi? Mesela başbakanlık, milli eğitim bakanlığı yahut sizi üniversitelerin başına getiren cumhurbaşkanlığı ana kampüslerin içinde temsilcilik mi açtı da onlar üniversitenin içinde? Aslında hocanın kasttettiği şu şimdilik yasama ve yürütme "bizden" olduğu içindir ki içimizdedir, yargı için zaman var mülakata, ondan sonra o da bizim içimizde olacak biraz zaman lazım.
Bir mahkeme kararının nasıl görmezden gelineceği benim için komik bir soru işaretiyken bir anda aklıma sizin gibi tonton ve gözlüklü bir amcanın "anayasayı bir kere delmekle birşey olmaz" lafı geldi. Sevindim, güldüm, bir tatlı huzur kapladı içimi.
çok doğru söylemiştir yök başkanı. zira mahkeme kararı kamusal alan diye bir şey uydurmuştur. üniverstelerin kamusal alan olup olmadığı ise tamamen bir yorum meselesidir. kamusal alan üniversite ise, peki öyleyse baskın hoca'nın deyişi ile, vergi dairelerine de mahkeme kararı ile türbanlılar sokulmasın. vergisini yatımak isteyen vatandaş vergisini ödemesin. var mı uygulayan? yok. onu geçtik bugun yürüdüğümüz tüm sokakar da kamusal alan. şimdi öyleyse bakkala gitmek için sokağa çıkmış türbanlıya ne diyeceksin? mantıklı olmakta yarar var. yök başkanı neyi ifade ettiyse iyi etmiş. sorunun sadece kendine müslüman olmakla çözülemeyeceğini görmüş. bravo hoca!
efendim şimdi bazı hukukçuluğa özenenlerimiz anayasa maddeleri okuyarak bu işlerin olacağını sanıyorlar. Sanki burada kozan 3.asliye mahkemesi kararlarından bahsediyoruz. Evet Anayasa Mahkemesi yeni bir hüküm tesis edemez, zira hüküm tesis etmek parlemanto kişiliğinde bütünleşmiş bir yetenektir. Anayasa Mahkemesi bal gibi onun tahsis ettiği hükümleri ortadan kaldırabilir. Bu yeni bir hüküm oluşturmak değil mevcut var olan hükmü hükümsüzleştirmektir. Zira Anayasa Mahkemesi kıçından haydi şimdi biz türbanı yasaklayalım dememiş, türbana izin veren yasayı kaldırmıştır. Peki bu yasaklama bugün de geçerli midir? Anayasa Mahkemesi kararlarının son kullanma tarihi vardı da biz mi unuttuk? Yahut bize öğretmeyi mi unuttular? Değişen bir anayasa yok, değişen bir mahkeme yok, değişen bir siyasi tablo yok, ohh keyfimize göre sadece mahkeme kararlarının gerekçeleri değişsin.
şu kamusal alan tarifinde de baskın gibi demagoji yapacaksak, aslında içten anlayıp dıştan anlamazmış gibi davranak işin kokusunu çıkarmak ise komiklikdir. Zira baskın'ın da bilidiği gibi bazı yasaklar kamusal alanın sujesine, bazısı objesine bazısı ise hem suhesine hem objesine aittir.