verdiğin paranın karşılığını tam olarak alamadığın mekandır. porsiyonlar sadece göze hitap etmektedir. hem lezzet bakımından eksik hem de bazı tatlılar porsiyon açısından çok küçüktür.
kazık fiyatlarla dondurma satan mekan. aynı kalitede çok daha uygun fiyata dondurma bulmak mümkün muhtelif yerlerde. hiç bulamazsan algida maraş usulü yersin yarı fiyatına, belki aynı lezzeti vermez ama bir külah dondurmaya beş lira vereceğime yarım kilo ötekinden yerim anasını satayım.
dondurma konusunda özsüt'ün eline su dökemeyecek firma. kesme dondurmaları normal cuplara nazaran daha iyi. pastalarda çok fazla çeşit ve tatlandırıcı kullandıkları için tam tadı alamıyorsunuz yerken, karışıyor birbirine.
ancak kurabiyeleri her daim taze ve lezzetli oluyor, beş çayları mado'da daha bi vazgeçilmez oluyor. **
Gerçek Dondurmanın serüveni, kara eklenen pekmez, bal ve meyve özleriyle yapılan Karşambaç'la başlayan, dondurmanın da 300 yıllık serüvenidir. Bu serüvende, dondurmanın adı bir şehirle birleşir. Kahramanmaraş sadece adını vermekle kalmaz dondurmaya...
Kıvamı ve özel rahiyası ile, benzersiz K.Maraş Dondurmasının tadındaki sırrı da verir. Ahir Dağının bulutlara yakın yaylalarında yeşeren keven, kekik ve yabani orkide çiçekleriyle beslenen keçilerin sütü ve bu orkidelerin yumrularından incelikle toplanan salep!
Bu sırrın içinde çok değerli bir şey daha var. O da anlık bir tadın, damağa vereceği hazzı bilen ustanın, mükemmel kıvama ulaşmak için verdiği sabır!
Karsambaç, K.Maraş Dondurması, Mado...
Geçmişten geleceğe, işte gerçek dondurma!
istediği kadar kaliteli olsun sonuçta dondurma. her tatlıcı dondurma yapabiliyor. halka astronomik fiyatlarda dondurma satan, insanı çıkışta oturup dondurma yediğine bin pişma eden ve soyulduğu hissine kapılmasına sebep olan, dondurmacı ve tatlıcı dükkanı.
Heryerde de şubesi var. millet olarak hem kriz var deriz, hem para yok deriz, ama mado dondurmaya gidip kazıklanmaktan da geri kalmayız.evimizin karşısında şubesi var, dolup dolup boşalıyor. *
Ürünlerindeki kalite dengesizliği sebebiyle bu kadar ünü nasıl yaptığını hala anlayamadığım firma. Çünkü bazı ürünleri muhteşem, bazı ürünleri de marketlerde bulunan en dandik markadan bile kötü. ilginç.
bir keresinde peynirli su böreği isteyip önümde kol gibi bir ıspanaklı kol böreği bulduğum,"ben su böreği istemiştim." dediğimde ise garsondan "su böreğimiz kalmadı,sadece bu var." cevabını aldığım güzide mekan.
adana'daki şubeleri gayet kasıntı aman üf ben de ne kasıyorsam gayet tiki olan bu yerin maraş'daki yeri gayet aile ortamıdır. açık büfe yemekler filan da mevcuttur. iki tarafı karşılaştırmaya kalkan ben şahsen şok olmuşumdur. adana'dakine gayet piyasa yapmak için filan gençler giderken, maraş'dakine de millet ailesiyle geliyor dondurmasını yemeğini işte herneyse yiyor ve kalkıp gidiyor. öyle adana'daki gibi bir iceslash ısmarlayıp saatlerce yayılmak yok.
kızılay şubesi iki katlıdır ve bu binaya bir adet de tuvalet gerektiği bina yapıldıktan sonra fark edilmiştir.
gidenler bilir tahminim 100-150 kişilik (hatta yazın bahçe de dahil 200+) bu dondurmacının 2 katlı binasındaki tek tuvalet en alt katta mutfağın yanında kilerden bozma 1 metre karelik bir alanda yer almaktadır.
dolu bir günde yarım saat sıra bekleyip içeride kambur bir şekilde işinizi görebilirsiniz.
ve bu mado geleneği yıllardır değişmedi.
kız arkadaşınla gidebileceğin en nezih ortamların başında gelirdi mado, hadi aşkım madoya gidelim teklifi asla geri çevrilmezdi, ne aşklar başlamış kimbilir ne evlilik teklifleri edilmiştir o güzelim yerde, sözün özü o kadar güzel mekanların gelir kaynağının hatırı sayılır miktarı sevgili çiftlerden elde edilmişti, lakin bugun gazetelere düşen haber hayattaki ilginç tesadüflere bir tanesini daha ekledi; mado nun varisi kız arkadaşıyla kavga edip intihar etti.
dondurmaları bek güzel,enteresan ve bir o kadar da pahalı olan ne bileyim lan güzel mekan. bir arkadaşımla tunalı şubesini gidip, birer dondurma söylediydik. dondurmaları enteresan dedim, çünkü tropikal meyveli isteyen arkadaşımın dondurmayı görünce benim karamelli çok anlamsız kalmıştı. o neydi lan öyle? dondurmanın içinden maymun, dişi aslan falan çıktı. dişi aslan gidince sonradan doğal olarak bir sırtlan sürüsü geldi. rengarenk bir ortam. neyse arkadaşımın karşı cins olmasından mütevellit, "ben ödicem, aa, olur mu öyle şey, aaa, lütfen... " gibi gerizekalı ısrarlarım sonucu kazanan ben oldum... hayat bu, bir yerden kazandırırken, bir yerden kaybettiriyor. hesap ödeme savaşını belki ben kazandım ama hesap da bütün çıplaklığıyla götüme girdi. neyse arkadaş gitti evine, ben kaldım delik ceple başbaşa. bitmek üzere olan sigara paketine baktım ve son paramla türk tütün tarihinin görüp görebileceği en boktan sigara olan bir adet türkü light aldım. hayat... 10 dakika önce mado'da babunlu, leoparlı dondurma kaşıklatır, 10 dakika sonra kuğulu park bankları'nda ağzına sıçtırır. kuğular sıçtı.
