kendimi milli takımın, galatasaray'ın ve göztepe'nin her maçında içerisinde bulduğum durumdur. sesi kısılan, hasta, yaşlı dinlemeden bağırıp çağıran nadir de olsa ağlayan organizmadır.
mac esnasında surekli bildigi duaları okuyan, kendiyle yetinmeyip etrafdakilerin tepesine cıkan sans olur diye koltuga tuneyen gol ve mac sonrası sac bas yolan normal zamanda canım diye hitap ettigi kisileri bariz bicimde pataklayan.*
(bkz: sevincten ne yapacagini sasiran fanatik)
hırvatistan maçı için caddeye dev ekran kurmuşlar izliyoruz. çayevinin önü neyse rüştü bir hata yaptı adamın biri kalktı ama herkes sessiz. adam rüştüye ana avrat sövdü resmen bir an için evde zannetti kendini heralde. sonradan pis sövdüğünü farketti tabi böle bi garip garip sağa sola baktı oturdu. herkes buna bakıyor haliyle. neyse sonra rüştünün firikiği kurtardığı anda herkes aslanım rüştü helal olsun felan diye bağırıyor. bu söven eleman da hiç oralı değil kuru kuru bir alkış. kalkıp aslanım diye bağırsa abes olacak tabi.