bu tarz genellemelerin, özellikle telefonla ilgili ve ergenler üzerinde yapılırken çok dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. günümüzde ''tüketimden geri kalmışlık'' adında bir sendrom var ki; -ve yine ergenler arasında çok sık görülen- akıllara ziyan. Gelir durumu ne olursa olsun, 7-8. sınıf bir çocuğa bile şayet ortalama standartlara sahip bir telefonu yoksa, arkadaşları tarafından resmen uzaylı muamelesi yapılıyor. ki akran ve grup aidiyetinin o yaşlardaki önemini hepimiz çok iyi biliyoruz.
dağın başında çobanlık yapan fakir öğrencileri veya kendi çocukluklarını örnek gösteren, sigarası ve telefonu elinden düşmeyen ebeveynlerin bu konudaki isyanları ise, kimse kusura bakmasın ama bana çok bencilce ve yersiz geliyor. o vakit dağın başında yetiştireceksin çocuğunu ve sen de telefon kullanmayacaksın elbette.
bu kapitalizmin bizi getirdiği son nokta maalesef ve dünyanın her yerinde böyle. tokyo'daki, new york'taki bir genç kız da 3-4 ay çalışıyor bir louis vuitton çanta veya ayakkabı için.
içinde bulunduğumuz çağda kuşak farkı ortalaması 4 yıl. bu demek oluyor ki; günümüzde ergenliğe yeni giren 12-13 yaşındaki bir çocuk ile 16-17 yaşındaki ergen bile aynı dili konuşmuyor. bizim onları anlayabilmemiz ise neredeyse imkansız hale gelmişken bu konularda çok yüklenmemek gerektiğini düşünüyorum. elbetteki bu 2-3 kat maaş olmamalı ve fakat, ailelerin konuşarak ve doğru iletişim için çaba göstererek, bütçeleri ve sosyo-ekonomik durumları ölçüsünde aşırıya kaçmadan desteklemesi gerektiği fikrindeyim.