"yuvayı dişi kuş yapar" düsturunu benimsemiş erkektir.
benim dedem berberdi rahmetli. ya nasip der açardı dükkanını her sabah erkenden. gece de 11'den evvel girmezdi eve. bütün gün ayakta, on yıl değil, yirmi yıl değil, otuz yıl değil...tam 60 yıl berberlik yaptı.
o'na bir gün sordum, "dede, yapmayı en çok sevdiğin şey nedir" diye.
rahmetli cevap verdi;
"hani gece olduğunda eve geliyorum ya, cebimdeki bütün parayı çıkarıp babaannene vermek benim en çok zevk aldığım şey" dedi...
rahmetli babacığım da öyleydi.
o gün ne kazandıysa annemin avcuna sayar, sabah bomboş ceple çıkardı evden.
ve bugün bana sorarsanız "hayattan aldığın en büyük zevk nedir" diye?
"kazandığım tüm parayı eve gelip eşime vermek" derim.
bu bizde bir aile geleneğidir.
para hanımlardadır, kasa hanımlardadır.
onlar ne isterse o olur.
ha sizler çoluk çocuğunuzun nafakasını gidip kendiniz yiyorsanız, kumara, bara, pavyona yatırıyorsanız o sizin insanlığınıza ve namusunuza kalmış. bir şey diyemem.
ama bizde böyle.
maaş da hanıma verilir, kazanılan para da.
ne bankaya gider para yatırırım, ne de para çekerim.
para lazım oldu mu giderim bankamatiğe, istediğim kadar çekerim, artanını getirir hanımın eline sayarım. bu kadar basit...
Evin ihtiyaçlarının tespiti, eksiklerin alınması kadının sorumluluğunda olduğundan maaşı karısına vermesi yanlış değildir. Zaten eşine maaşını vermekten çekinen adam da evlenmesin bir zahmet. Eşler arasında para sorun oluyorsa bir anormallik vardır o evlilikte.
Bir kadın o maaşla evi tüm ay idare ettiği gibi bir de kenara para koyar. Para biriktirir. Istisnalar muhakkak vardır ama bizim toplumumuzda bu genel olarak böyledir.
Bir de tüm maaşını aldığı gün eşine veren, hatta maaş kartı eşinde duran kadınlar var. Sayıları az olsa da varlar... Eğer onlardan biriyseniz, giyimden kuşamdan, gezmeden kısıp "aman masraf olmasın" diyorsaniz ve tek derdiniz evin geçimi, borçlar, kocanın yükünün azalmasiysa ve yine de yaranamıyorsanız böyle adamları bir kez daha takdir edersiniz...
Babamdır bu adam hatta annemden harçlık alır. Of kıyamam ya *.
Edit: bütün gün çalışıyor zaten bir de finansal işleri mi kafasına takacak. Annem yönetilmeye ihtiyaç duyMayan aklı başında bir kadın olduğu için ailem çomar aileleri gibi höt höt'le yönetilmiyor. Aklı başında insan olmak başka bir şey dostlar.
Hesap kitap işleriyle uğraşmayı sevmiyordur.
Eşine güveni tamdır. Karısının bazı sorumluluklar alması hoşuna gidiyordur.
Karısı iktisat fakultesi mezunudur, kendisinin aynı parayla 20-25 gün zor geçindirdiği evi o güle oynaya üstüne üstlük para artırarak geçindiriyordur.
Kılıbık mılıbık değildir, hatta ve hatta kılıbık diyen ağır dangalaktır,yavşaktır, işi bilmeyen çoluk çocuktur.
annemin kocasidir. kilibik degil sadece dusuncelidir. cocuklara harcligi cogunlukla anneden aliyor, alis-verisi, pazari anne yapiyor, elektrik-su, arabanin kaskosunu anne yatiriyordur. babada ihtiyaci oldukca anneden para aliyordur. cok calisan, kafasi dolu erkektir, kole degildir, sadece ailesine en iyi sekilde bakmak, mutlu olmak ve mutlu etmek icin elinden geleni yapiyordur.
Yok adam gibi adammış, yok şöyleymiş... parayı yönetemeyen adam, karısını nasıl yönetsin arkadaş. Gitmiş kartı karısına vermiş, bu adamlıkmış. Bunun adı ben basiretsizim, güçsüzüm demek. Bence kartların bir kişide toplanması evliliği aynileştiriyor. Gerek Yok. Zaten herşey otomatik ödemede artık. Adam gibi otomatik ödenir. Mutfak içinde beraber çıkar sosyalleşirsiniz. Böyle tipler evin içinde ahır gibi eşinirler. Azcık kendinize saygı duyun ayıptır.