tanım: kalbinde Allah korkusu olan bir müslümanın zengin olmasını sorgulayan tümce.
islam anlayışı eşyaya, mala, mülke değer vermemektedir. Çünkü zenginlik, Lehul-mülk (Mülk ALLAHındır) anlayışına ters düşmektedir. Müslüman kendini malın mülkün emanetçisi olarak görmeli ve Bu benim demekten haya etmelidir. Özellikle bir gün aç, bir gün tok yatan müslüman kardeşlerinin olduğu bir ülkede müslümanım diyen bir insan kapitalizmin kirli çukuruna düşmemelidir.
Kapitalizmin pençesine düşmüş olan milletimizde avam tabaka her geçen gün daha da yoksullaşmakta, büyük patronlar ise halkın sırtından kazandığı parayla saraylarına bir yenisini daha eklemekte ve günlerini gün etmektedir. Çocuklarının nafakası için alın terlerini son damlasına kadar akıtan halkım emeğinin karşılığını alamamakta sadece asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışmaktadır.
Soruyorum sizlere zenginlik sömürülen insanlardan oluşan bir makam değil midir? işçiyi çalıştırıp hakkını ödemeyenlerin kıyamet günü hasmıyım (Buhari) diyen peygamberimizi gönülden seven, Sünnet-i Seniyye'ye göre yaşamını idame ettirmeye çalışan bir müslüman yoksul halkın sırtından kazandığıyla nasıl zengin olabiliyor.
Başımızdaki idarecilerimiz, cefa içinde yaşayan halkına hitaben ''800 lira büyük para, geçinirsiniz!'' deyip kendileri sefa içinde yaşıyorsa nasıl ben müslüman bir ülkenin idarecisiyim diyebiliyor pişkinlikle.
Elbette ki hak yemeden zengin olanlar da vardır ama şöyle bir çevremizdeki büyük işletmelere baktığımızda işçisine nasıl bir yaşam standartı sağlıyor bir düşünün bakalım, yorumu sizlere bırakıyorum. Saygılar.