ezan türkçe okunsun, başörtüler atılsın, okullarda din dersi olmasın vs. gibi bir şeydir bu. bu kadar korkutan nedir peki? tabi ki de bahsi geçen şeyleri uygulamayan, uygulamadığı için hesabını vereceğini bilen ve bu yüzden "en iyisi hepsi ortadan kalksın da hiç değilse aklımıza gelip de moralimizi bozmasın" diyen insanların düşüncesidir. müslümanlara 'bayram' olan bir gün böyle diyen bir insan için azap gibi geçer çünkü. (bkz: allah yardımcın olsun)
bu olaya iç işlermize karışılma açısından ve de demokrasi açısından bakılmalıdır. "laiklik" değil ! Sonra çıkar bazı bağnazlar* laiklik dinsizliktir der tabi... Bu gücü onlara vermemek gerekir... Hata yapılmamalıdır...
demokrasi açısından bakıldığında, çoğulculuk söz konusudur. Ki Türkiye cumhuriyeti'nin %99 u müslümandır. Bu sebepten sadece bizlerin dini bayramlarının tatil olmasından daha doğalı olamaz... Çünkü çok çok büyük bir çoğunluğuz biz. Bu oran %50 olsaydı belki dediğiniz düşünülebilirdi....
Şimdi de iç işlerimize karışma ve güvenlik açısından bakalım. Biz gidip bilmem ne dini için -ki bunlar %1 lik kesimdir- bilmem ne bayramı ilan edemem... çünkü çok çok düşük oranda bi kesim ve biz bu bi avuç adam için takvimimizi değiştiremeyiz. Bilmem ne ülkesi der ki sonra bnm vatandaşlarım var orda zort dinine inanan, onlarınkini de bayram et... Oldu cnm başka?? adamın biri şeyinden* bir din uydurur, yılın yarısını bayram ilan eder ve gelir hak iddia eder... Sonra ayıkla ayıklayabilirsen pirincin taşını... Olmaz böyle...
Hak hukuk bireyseldir ama bazı konulara genel bakmazsak ülkemiz delik deşik olur... Biraz daha stratejik yaklaşalım...
laik bir ülke tarafından kabul edilmiş tüm dinlerin (ki bunlar türkiye için semavi dinlerdir) bayramları için özel tatil imkanları sunulmasıyla doğru olacak uygulamadır. tabi burda ateistler için de bir düzenleme yapılabilir.
sanırım en doğrusu, bu dinlerden en uzun bayramları içerenin toplam bayram günleri sayısının, tüm vatandaşlara ek yıllık tatil olanağı olarak sunulması olacaktır.
(ek: çalışkan toplumlar ve globalizasyon adına ortadan kaldırılması ya da tüm dinlerin belirli bir paydaya toplanması da gerekebilir. yukardaki sadece bir önermedir, yönerge değildir.)
türkiyenin laikliğinin sözde kaldığını gösteren olaylardan sadece birisidir bu. öyle olmasaydı paskalya ve noelinde tatil olması gerekirdi. türkiye sadece müslüman vatandaşlardan oluşmuyor.
hristiyanların ibadet günü olan pazar günü tatil alışkanlığını kendi uygulamamıza almışken yüzde doksandokuzu (rte ye göre yüzde doksanbeşi) müslüman olan bi ülkede mürlümanlara ait bayramların tatil olması normaldir.
gayet normal ve gerekli olan bir durum. balili örneğinde şöyle bir şey var; adam o gün maç yapmadı ama müslüman futbolcular her bayramda maç yapıyorlar. bi de böyle bakmak lazım.
öncelikle; bu ülke halkının %99 müslüman değil. bu önemli de değil. laiklik kavramı herkese dinini ve gereklerini özgürce yaşamalarını da anlatır. dünya' da her ülkede, yoğunlukta olan kesimin din tercihine göre bazı günler kutsaldır ve resmi tatildir. o günde insanlar ibadetini yapar. devletin görevi, halkına bunun için gerekli müsaadeyi ve zamanı vermektir. laik toplum, kişisel hakları korur ve gözetir. bir insanın inandığı dine ibadet etmesi de en doğal hakkıdır. laikliği, kışkırtma amaçlı kullanımın girdiği tanım hiç de hoş değildir, yapmıyorum.
laik olmak, materyalist olmak demek değildir bu ikisini ayıralım. laiklik "hak gözetmektir", "ileriye bakmaktır". kimse, dini tatiller yüzünden halkların geriye gittiğini, zıvanadan çıktığını söyleyemez. söylerse yalan söylemiş olur. laiklik din ve devlet işlerinin birbirinin ayrılmasını da kapsar ki, ülkemizde din ve devlet işleri her ne kadar şu sıralar biraz şüpheli de olsa tbmm ve diyanet işleri başkanlığı olarak ikiye ayrılmıştır.
bonus olarak: semavi dinlerin yanında, semavi olmayan dinlerin mensupları da ülkelerinde özel günlerinde tatil yaparlar. şayet yapamıyorlarsa devlete dava açarak bu hakkı kazanabilirler. alınız laiklik bu' dur. önce öğrenin sonra ayrım yapın.
laiklikle ilgili bir not: laiklik, bir kimseyi dini, dili ve ırkı sebebiyle ayırmamak, insani haklarına saygı duymak da demektir tabi onlar da tercihlerini başkalarını rahatsız etmeden, bir diğerinin haklarına saygı duyarak yaşıyorsa ki tam tersi durumda bile cezai uygulamalar bizlere değil, yargıya düşer. laik kelimesi çok fazla şey anlatır ve sadece düz, dört harften ibaret değildir.
skandal ötesi bir durumdur. sadece müslüman bayramlarında değil, hristiyan, yahudi, budist, ateist bayram ve seyranlarında da tatil yapılmalıdır ki iş günü sayısı kuşa dönsün ve yan gel yat osman iki dönüm bostan lafını sık sık kullanabilelim.
müslümanların mübarek günü olan cuma günü çalışmayı, ancak yahudi ve hristiyanların kutsal günü olan cumartesi ve pazarı yatarak geçirdiğinin farkına varmamış ebleh sözü.
halkının yüzde 90 küsürünün müslüman olduğu bir ülkede tabii tatil olacak.herhalde ülkemizde afrika'da kutlanan başka bir dini bayramı kutlamamamız, sadece ben laikim, ben laikim diye bağıran insanların hoşuna kaçar.
şunu da çevremizde çok kez görmüşüzdür., laiğim der, ateistim der, başka mezheptenim der, ramazan bayramı niye tatil olsun der, oruç tutmaz(ki çok doğal tutana da saygımız var tutmayana da), tutanlar için iftar vakti geliyor diye işten erken çıkma izni alınır, oruç tutanlar erken çıkar ama tutmayanlarda çıkar. hatta bazen oruç tutanlardan bile erken çıkarlar. o zaman hiç niye tatil, niye erken çıkıyoruz demezler. ve yine bu tatil olmasın diyen kişiler ramazan ve kurban bayramlarında aylar öncesinden otellerde yerlerini ayırtırlar.
laiklikle yakından uzaktan ilgisi olmayan, halk genelliği hangi tarafta çoksa ülkelerde o şekilde uygulanan durum. birilerine dokunuyorsa ucu o ayrı tabi.
türkiyede laikliğin sünni müslümanlık olduğu anlayışının getirdiği durumlardır. şimdi biliyorum yine birileri çıkıp diyecekler ki bu ülkenin %99 müslümandır. arkadaşım o zaman çıkıp ben laik bir ülkeyim demeyeceksin ki değilsin de bunu da kabul etmek gerekir biraz daha objektif yaklaşalım laiklik dediğimiz şey kurulan cumhuriyet modernizmini koruyan bir araçtır. kimse çıkıpta bana yıllar içinde dejenere edildi laiklik devrimi yıkıldı da demesin yoksa bende onlara derim ki arkadaşım git biraz tarih oku. hadi okumaya üşeniyosun sadece varlık yasası neymiş ne değilmiş onu öğren o bile sana yeter. bu yüzden normaldir müslüman tatillerinin resmi tatil olması hiç yadırgamamak gereklidir. devletimizin diğer dini inançlara ve mezheplere karşı ne denli hoşgörülü olduğu zaten tüm dünyaca ne dünyası ya kainatça bilinen bir gerçektir.
yüzde 99'u müslüman olan bir ülkede şaşılmayacak durumdur. ne yani "hamursuz bayramı" nı mı resmi tatil yapsalardı? tabii ki müslüman bayramları olacak.
laik devletlerde herhangi bir inanca sahip kitlelerin görevi, elitist laiklere hizmet etmektir. bu görev gereği tüm inananlar yılın 365 günü sürekli çalışmalı ve tatil gibi, dinlenme gibi şeyleri akıllana bile getirmemelidirler. dünyada da bu böyle olmaktadır. mesela laik bir devlet olan fransa da noel ya da paskalya gibi dini bayramlarda tatil olmamakta ve katolik fransız nüfusu kırbaçlanarak zorla çalıştırılmalıdır.
aslında insanüstü şahsiyetlerin keşflerinden biri budur. bir şekilde laikliğin kıçını bulup orasından anlamayı başarabilir bu insanlar. bütün ülkelerde -eğer despotlukla yöneltilmiyorsa- halkın inanç ve yaşantısına göre düzenlenir milli ve dini bayramlar. tatildir.
(bkz: kıçımızdan laiklik uydurmayalım)
müslüman olsun yada olmasın tatil olması çok güzel. müslüman kişi dini vecibelerini de bu tatilde yerine getirir, müslüman olmayan ise canı ne isterse onu yapar. sonuçta tatil tatildir.