yeşilçamın yetiştirdiği ender kaliteli oyunculardandır. gerçekten mimikleri bir dram filmine o kadar güzel yakışır ki izleyeni iyicene duygulandırır. konuşurken ağlamaklı bir ses tonuna bürünmek her oyuncunun harcı değildir.
dünya sinema tarihinin değil belki ama tiyatro tarihinin en saygıdeğer kişiliklerinden biri olduğu muhakkak büyük oyuncu. filmleriyle değil hayat verdiği karakterle hatırlanan ender insanlardandır da.
Çok role girmiştir, çok güzel işler yapmıştır, meddahlığı da vardır ama benim için her zaman ömründe bir karıncayı bile incitmemiş yaşar usta olarak kalacaktır.
Adını sol fremede her gördüğümde içimi bir heyecan sarıyor. Entryleri okuyunca ise yine hayal kırıklığına uğruyorum. Evet çok adice yazdıklarım ama bir çoğumuz bu şekilde düşünüyor. iyice manyak olduk amk.
adam ölünce kıçına kına yakacak dangalaklar var.. ne gerizekalı insanlarsınız siz mi karar veriyorsunuz bir insanın yaşayıp ölmesine niye dert oluyor size.
ulan bütün aklı fikri bu adamın ölüp ölmemesi olanlara sesleniyorum: demans (bunama) hastalığına yakalanmış bir kişi tam anlamıyla yaşıyor sayılır mı gerçekten? sanki lüks içinde keyfi yerinde yaşıyor ha... yaşlı haliyle son nefesini verene kadar bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor hepsi bu. ki günün birinde sizin de yaşlanmayacağınızın garantisi ne?
Bir insanın ihtiyarlığı ve hastalığıyla dalga geçip ölümünü bekleyerek komiklik yaptığını sanmak, üstelik o insan da çok sevilen bir oyuncu. Kim daha aciz durumda acaba?