Bu ülkedeki derin bir travmayı ve bu travmaya sebep olanları sayfalarca yazının anlatamayacağı bir içtenlikle 1986 yılında vehbi vakkasoğlu'na verdiği ropörtajda anlatan yurdumuz sanatçısıdır.
Kısaca diyor ki, "bir algı dayattılar bize, sanki sanatçı olmak için aydın olmak için bu ülkede illa dinsiz olmak gerekiyordu. Böyle bir furya vardı. Dinden uzaklaştırıldık."
Adam cehaşpe zihniyetini, iki yüzlü türk solunu, koca bir devri özetlemiş. Anlattığı gerçeğe daha on - on beş senedir uyandı memleket ama yaşayan birinin itirafı daha kıymetli.
Bu ülkede batıdan arakladıklarını veya saçmaladıklarını sanat diye iteleyen, sinemada, tiyatroda, edebiyatta kulüpleşerek kendilerinden olmayanları dışlayan ve önlerini kesen, bir dönem trtyi (hani kimsenin izlemediği yiyici yatağı trtyi) ellerine geçiren bu güruhun kırıntıları geziyor ortalıkta hala.
kendisi kadar içten rol yapan aktörü görmedim. ağlamaklı konuşmasıyla, çok da duygusal olmayan beni bile hislendirmeyi başarmıştır.
sanırım bir millet uyanıyor filmi olması lazım. kartal tibet ve önder somer ile beraber çektiği bir film. orada yunan askeri mahkemesine yaptığı kısacık savunma o kadar içtendir ki. sizi önce hüzünlendirir, ardından kalbinize yoğun bir aşk ve enerji bahşeder. büyük adamdın münir özkul. rahmet olsun.
Vicdanımı son derece sızlatıyor kendisi. Ölmeden bir hafta evvel içimden ya şu adam da ölmedi gitti demiştim. Bir hafta sonra ölmüştü. Hala kötü hissediyorum kendimi.