Sanatçılığı ile işim şudur. Şanatçı kimliğini kullanarak siyasi particilik hatta terör örgütü sempatizanlığı yapması. Yoksa kim kendisini ciddiye alır da Silivri'ye destek için safına çağırırdı. Bu kendisinin de işine geliyor çünkü bu sayede ekranda kalıyor. Devir daim yani. Karşılıklı menfaat. Üstelik bu adamın bir sanat okulu var ve öğrenci yetiştiriyor. Sanantçı yetiştiren herkese saygım var. Ancak böyle davrandığı sürece bu okulun amacını da sorgulamak lazım, sadece kendi siyasi görüşünden ve yeri geldiğinde bir takım kuruluşlara destek vermek için adam mı yetiştiriyor diye. Birileri de Teğmenleri yetiştiriyordu hani, onun gibi.
her fırsatta uzun uzun anılarını anlatan tiyatrocu kişidir. anılarını anlatmadığı zamanlarda da halkın ne kadar gerizekalı olduğunu ima etmesiyle de ünlüdür. ben elitim, ben seçkinim, ben kalbur üstüyüm, laikim, atatürkçüyüm diyen tipik sözde aydındır.
Ergenekon teşkilatı bunlara mı güvenip yola çıktı diye beni düşündürtmektedir. Yani daha güçlü bağlantılar yok mu sanat camiasında kardeşim. En güçlü adamlar Tarık Akan, Levent Kırca, Müjdat Gezen ise sade bunlarla da birşey yapılmaz ki. Bu kadar teşkilat var insan biraz daha derin düşünür, tedbirli olur. Bu kolu zayıf bırakmışlar, kendilerine hiç yakıştıramadım.
şu sözü söyleyen
--spoiler--
ya bir anket yapmışlar akp % 50 çıkmış. bir hata var aziz nesin'in hesabına göre % 60 çıkması gerekiyordu.
--spoiler--
halka hakaret eden terbiyesiz, saygısız ukala ve yeteneksiz aktör bozuntusu.
evet evet yeteneksiz olduğunu özellikle görmek gerek. aktörlükte yeteneksiz olduğundan şansını ticarette denemeye karar verdi.
o sözü söylemesinin tek bir amacı olabilir; hasbelkader bir okul açtı, okulu açtığı dönemi net hatırlamıyorum ancak aşağı yukarı 28 şubat dönemine tekabül ediyor. o sıralarda sağda solda yalvar yakar yardım kampanyaları düzenliyorlardı. sanırım önüne kemik atanlara yalakalık zamanı geldi onun için konuşuyor.
ne dizi geçmişinde, ne sinema hayatında izleyiciyi tatmin edemeyen sanatçı. cennet mahallesi gibi konu olarak kendini tekrarlayan bir babanne dizisinde bayık espri ve demode senaryolarıyla gözden düşmüştür. sinema dünyasına kazandırdığı gırgıriye isimli filminde en abartılı (karikatür gibi) oyuncusuydu. diğer filmleri zaten yeşilçam dünyasının en kepaze filmleridir. saçmaydı bu adam. oyunculuğuna bir türlü ısınamadım. çok cıvık, abartılı, yapışkan bir sinema oyunculuğu geçmişi var. lakin, tiyatro okullarında verdiği eğitimlerle dizi sektörüne kazandırdığı genç oyuncuları, toplumsal meselelere karşı duruşu ve televizyonda veya reel hayatta ki tavırları, duruşu alkışı hakediyor.
son zamanlardaki üretimsizliğinden dolayı sadece polemiklerle ön plana çıkmaya başlayan komedyen diyemeyeceğim ama yıllarca bizi komik diye takdim edildi neyse sadece tiyatrocu diyebileceğim kimse. darbükatör bayramdır en akılda kalan tiplemesi komikse cem yılmaz nedir diye soruyorum. öyledir .
dün antalya altın portakal film festivali esnasında gereken yerlere gereken ayarı vermiştir. antalya kültür ve turizm adına çok önemli bir kent ve bugün kültür ve turizm adına olması gereken herkes burada diyerek, festivali gayri ciddi nedenlerden ötürü protesto eden kültür ve turizm bakanı ertuğrul günay a hadi abicim bakcan işine demiştir, ellerinden öpüyoruz sayın üstadın.
"sen türkiye'nin yetiştirdiği en iyi oyunculardan biri olan haluk bilginer'e laf yetiştirmeye çalışacağına, kendi okulundaki kızlara yavşamayı kes ilk önce. sonra kendi bokunda boğarlar seni" dememe sebep olan kişi.
Spiker: Peki neden hayır dediğinizi anlatır mısınız vatandaşlarımıza?
M. Gezen: Tabi, ben bu hükümetin faşist yapida olduğunu düşünüyorum ve o inanci taşıyorum, yaşadıklarımdan dolayı. şimdi ben size bir soru sorucam. Cünyet (spiker) bana cevap veremiceksiniz. --Basın, yayın ve şuanda sizin bulunduğunuz kanal baskı altında mıdır, degil midir?
Spiker: Evet cevap vermiyorum. Sizden dinlemeye devam ediyorum.
M.Gezen: Hadi bakalim, buyrun. o arkadaşa bu cevap yeter.