3x09 bölümü şimdiye kadarki en bayık ve en düz izlence olmuş dizi. millet zaten heroes'a kaymak için bahane arıyorken bir koz daha verdiniz. bu sinekten yağ çıkarma psikolojisiyle kan kaybetmeye devam eder bu dizi ve 4. sezonu zor görür gibime geliyor. beğeni ve beklentiyi bu kadar yukarı çıkardıktan sonra, " show tv'de doktorlar'ı seyretseydim keşke" dedirtecek bir bölüm olmuş nitekim. umarım dövmedeki yazı ilerisi için bir ipucudur yoksa bu bölüm için yorumum,
s03e09'daki isebella'nın prison break'de evinin altında para aradıları kadın olduğu dizi.
--spoiler--
dokuzuncu bölüm itibariyle 8'de bayabileceği kadar bayan diziden daha kötüsü olmayacağı için gayet mis kokulu gelmiştir bünyeye.
Ne öğrendik jack'in dövmeleri neymiş, uçurtma uçurmasını bilmiyormuş, uçaktaki hostes jack'i kafesinde izlemeye gelmiş. Yavaş yavaş matrix moduna girip ciddi biçimde baymaya başlayan dizi.
Bare Jack juliet'e yumulsa da bu da test olsa, ama biz gene bir şey anlamasak.
10 sezonu garantiledi lost 3 sezon itibariyle, allah gözlerini paraya doyursun diziyi katlettiniz.
--spoiler--
dün gece yayınlanan 3*09 ile temposunu biraz düşürmüş dizidir. kimbilir belki de en son 3*08 gibi soluk kesen bir bölümü izlediğimiz için bu bölüm yavan geldi biraz.
genel olarak bir "geçmiş zaman olur ki" havasında geçti bölüm. jack'le ve phuket'te kırdığı cevizlerle uğraştık. bu arada jack ve juliet yakınlaşması da insanın tüylerini diken diken ediyor tabi. iki uyuz birbirlerini bulacaklar gibi. hadi hayırlısı. *
kate'in sawyer'la sadece öleceğini düşündüğü için yattığını ve aklının hala jack'te olduğunu da bu bölümle birlikte öğrenmiş olduk. bu da önemli ayrıntılardan biriydi.
ve son olarak, jack'in kolundaki dövmenin mealini de öğrendik;
"he walks among us
but he's not one of us"
- that's what they say, that's not what they mean.
--3*09--
Geçen bölümün aksine efsane Desmond ve esas adadakiler hiç gözükmedi, Jack-Juliet, Sawyer-Kate üzerine yoğunlaştık. Geçmişe dönmelerde ise Jack in dövme hikayesini anladık, Phuket adasında olmuş olaylar.
Jack, kendilerinden birini vuran Juliet i idamdan kurtardı Ben in de izniyle. ilerde Jack-Juliet yakınlaşması kesin gibi. Sawyer kanka da tüm realistliği ile olaylara yerinde müdahaleler etti ve güzel tespitler yaptı.
Kate e "Ben öleceğim diye bana son dakika kıyağı yaptın." demesi de bundandı. Evet Kate in aklı gerçekten doktorda.
"Others" tarafından kaçırılanların da sağ salim bakıldığını gördük, özellikle küçük kızın Ana Lucia yı sorması kötü oldu. Ana Lucia iyiydi be, şerefsiz Michael!
Ayrıca "others" tayfasında Ben den sonra gelen kadın, Prison Break de evinden paraların çıkarıldığı kadın, bu da böyle biline :)
3*10 da görüşmek üzere, güzel olacağa benziyor hobbitimiz gidici olur inşallah :)
--3*09--
--spoiler--
efendim herseyi bir kenara bıraktım, bizim brada desmond niye patlamdan sonra cırılcıplak. bence desmond flashbacklerden sonra başka birşeylerde yaşadı onuda ilerki bölümlerde göreceğiz.
2.iddama gelince charlie ölmeyecek bak görürsünüz çünkü desmond brada once flashbackteki "gelecegi kurtarabilirsin hersey senin elinde" gibilerinde laflarla bunu yapabilecegini anlayacak ve charlie'yi ölümden kurtaracak. tamam ama bu sefer gelecegi değiştirmiş olacak sonra memolf dediydi dersiniz tabi ölürsede g.t olmama çok sevinecegimden de şüpheniz olmasın.
son olarak buradan Jeffrey LieberJ.J. AbramsDamon Lindelof lavuklarına sesleniyorum biliyorum ki sizde uludagsozlugu takip ediyorsunuz * bu dizi bittiginde ki hiç bitmesini istemiyorum ona göre, varsayalım bitti eger benim kafamda bir tane bile cevabı verilmemiş soru kalırsa aha bu kafayı bir yerinize iliştiririm. *
insanı kendine bağlayan geceleri uykusuz bırakan super dizi. olayları çözmek için kafanızı yormaya başlasanız bile hiç bir sonuca varamıyorsunuz. bazı olayları bırbırıne bağlamaya çalıştıgınızda mutlaka başka bir olay meydana gelerek düşündüğünüz sonuçla alakasız olaylar gelişiyor.
3. sezon ilk 6 bölümde iyice sıkıcı hale gelen dizinin 307 ve 308'de eski formuna kavuştuğunu görüyoruz. takdir ettim. ayrıca desmond abimizin ellerinden öpüyorum.
--spoiler--
son bölümüyle fena halde kafamı allak bullak etmiştir. gerçi her bölüm böyle ama neyse. bu desmond arkadaşımız geleceği gördüğü kesinleşmiştir amma velakin acaba sadece geleceği mi görüyor yoksa dediği gibi zaman içinde yolculuk mu yapıyor? bana sorarsanız bu adamın kafasına her bir şey çarpılışta boyut değiştiriyor gibi. ama bu sefer de şu sorun var boyut mu değiştiriyor yoksa zamanda mı yolculuk ediyor. offf fena halde kafamı bulandırmıştır. umarım bir yerlere güzelce bağlarlar.
--spoiler--
--spoiler--
son bölümde gördüğümüz üzere bir anlık felek şaşması sonucunda allahını şaşıran deşmondo^nun gidip geldiği mekanda her şeyi izlerken, olayların akışını değiştirmeye çalıştığı anda soluğu adada bulması tesadüf değildir.. barmen o sopayı yiyecekti kısacası ya da ben saçmalıyorum ama lost bu, saçmalamak üzerine sanat yarattı..
--spoiler--
ilk sezonunu yeni izlemeye basladigim ve ilk 7 bölümüyle beni hayal kirikligina ugratmis "ilerde çok güzel olacak" söylemleriyle sabrettigim dizidir.tüm action sahnelerinde klasik amerikan zekasinin sergilendigi dizidir, olacak olaylari önceden bilebilir ve hiç sasirmassiniz(yillardir tekrarlanan ses sahnesi hariç) arkadaslarim gelecekte çok sasirtici olaylar olacagini söylemis olduklari için hala umutla bekliyorum.
3ün 8inde her sahnesinde ekrana biraz daha yaklaştığım, bazı sahneleri tekrarladığım ve sonunda şu kanıya vardığım dizidir. bu dizi falan değil mnakoym. hayır bu diziyse diğerleri ne.
biz alıştık sanıyoduk lost un tokatlarına, gizemlerine ama bu kadarını ne gördük ne duyduk.
--spoiler--
desmond abimize ne olduğu hakkında ekşi deki teoriye katılıyorum. uzun uzun yazmıcam açın okuyun *
zamanda yolculuk olayı olmadı. desmond merdivenden düşüp böyle bir yetenekle uyandı, daha sonra barda kafasına zopa yiyip o yeteneğini kaybetti. normal insan gibi yaşamını sürdürüp adasına düştü.
hatch in anahtarını çevirince yetenek geri geldi. hem de artık başkalarının geleceğini de görebiliyor. *
desmond dehşetsin baba ben bişey demiyorum. zaten ne diyip demicemi biliyosun sen *
charlie safına da tavsiye. artık son günlerini mutlu mesut geçirmeye bak koçum. denize gir, güneşlen, şarkı söyle, bulabiliyosan o arka fonda boş gezen hatunlardan ayarla bi tane. *
--spoiler--
şu ana kadarki en güzel ve en heyecanlı bölümü 14.02.06 tarihi itibariyle yayınlanan dizidir. 03/08 inanılmaz bir sürükleyicilikte geçmiş ve izleyiciyi yine allak bullak edip bırakmıştır.
--spoiler--
desmond, sen naptın arkadaş? kafa mafa bırakmadın bizde valla.
charlie'ye de şimdiden tanrıdan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileyelim. iyi adamdı, claire'i koruyup kollamıştı falan. neyse, takdir-i ilahi. elden bir şey gelmez.
--spoiler--
--spoiler--
tamam çok güzel dizidir, ben de her bölümünü zevkle izledim lakin 3. sezonda bay eko'nun öldüğü bölümde eko'nun arkasından geçen o siyah sis nedir kardeşim? dabbe filminde gördük biz onu son kez. yakışmadı kanımca.
ayrıca çok güzel dizi olduğu halde nedense hakkında yazmak istediğimde kötü yönleri aklıma geliyor, yahu bilader inarritu koskoca selebriti aktörleri aktrisleri makyajsız, doğal oynatıp oskar adayı olurken ıssız ada konseptinde giden lost neden herkesi ay parçası gibi gezdirmektedir, sawyer sakalını nasıl üç aydır aynı uzunlukta tutmaktadır. traş makinesi vardır da biz mi o sırada kate ile ilgilendiğimiz için görmemişizdir.
edit: dalgınlıkla üç yıl yazmıştım üç ay olarak düzelttim, pammuk'a teşekkürler.
--spoiler--