yeni teorim adaya düşenlerin ortak özelliği olarak renkli gözlü olmaları. bu yüzden üzülerek söylüyorum ki sayid ölecek çünkü gözleri renkli değil. hatta sawyerın bebesinin anası da adaya düşecek çünkü onun da gözleri renkli. yani renkli gözlü olanlar nazarı savuşturdukları için hayatta kalıyor diyerleri ise ölüyor. *
3.15 son zamanlarda seyrettiğim en sıkıcı lost bölümüydü kesinlikle. kate'in hayatına bir flashback yaptık ve sawyer'ın dolandırdığı hatun ile yollarının kesiştiğini ve kadının sawyer'dan hamile kaldığını öğrenmiş bulunduk. aksiyonu ve merak duygusu en alt seviyedeydi.
--spoiler--
ulan locke onca boku patlatman yetmezmiş gibi şimdi de adada ki arkadaslarını bırakıp elin others'ı ile kaçıyorsun. ne oğlancı dönek bi kelmişsin sen öyle...
bu arada juliet'te o ucuşan kara dumanı gördü hayırlı olsun o da bılmıyormus ne oldugunu.
--spoiler--
jack in ahaliyi toplayıp adanın en güvenli yeri olan others koyune yerlesecegı dızıdır. elektrık var, su akıyor, yatak var, en guzelı oturarak yapacakları tuvaletler var. hala sahıl tercıhlerı varsa ne deyım salak olmasınlar. sahılı romantık takılmak ısteyenler kullansın değil mi?
--spoiler--
left behind itibariyle rölantiye alınmış dizidir. lost senaristleri arka arkaya iki bomba bölüm ve zilyon tane soru işaretini sokup insanları heyecana sürükledikten sonra expose ve left behind gibi iki rölanti bölümü yayınlamıştır.
aynı zamanda özlediğimiz black smoke' u tekrar görme şerefine nail olduğumuz dizi. black smoke' un manyetik alan olduğunu ve adada bir çeşit güvenlik sistemi olduğunu düşünmüştük. bu bölümde gördüğümüz black smoke'un otherville' e girememesi. şimdi bu bildiklerimizden yola çıkarsak kate juliet' e bunun ne olduğunu bilmediğini söyledi. e sormazlarmı adama be kadın madem bilmiyorsun ne olduğunu otherville e girince etkisiz olacağını nerden biliyorsun. burun buruna geliyorsun.
bir başka konu da artık her flashback'te bu insanların önceki hayatlarında bir şekilde birbirleriyle bağlantılı olduğunu öğrendik. gözümüze sürekli sokulmaya çalışılan bu durumdan bir teori çıkarmı evet. bize flashback diye gösterilen şeylerin tamamı sahte olabilir mi? bu uçak düşmemiş yavaşça indirilmiş olabilir mi? insanlar adada gözlerini açtıkları anda aslında önceden oraya gelmiş veya getirilmiş ve bu flasback'ler tıpkı karl' a yapılan beyin yıkama seanslarıyla kişilere yüklenmiş olablir mi? bu daha öncede düşündüğümüz "bütün bu ibneliklerin sebebi jack' in babası olabilir mi?" teorsini de destekliyor olabilir.
Bu desmond bratha' da bu kadar acayiplikler var. adam domuz avlıyor. arkadaş şu adamdan biraz daha bahsetsenize. adanın en kıdemlisi o. sawyer lider olacağına desmond olsun. adam neler olacağını görebiliyor. bundan iyisi şamda kayısı. artı lider filan aramanıza da gerek yok. jack geri geliyor. aklıma takılan bir soru da others ibneleri otherville' i terkettiler. burası tamam da sis bombası neden. bağla adamları gelemesinler peşinden. sisin de bir anlamı olabilir. lost bu herşey olabilir.
--spoiler--
" çok uzun hacı bu.. okuyamam şimdi hepsini." diyenler için; kısaca özetlemek gerekirse: askeri bir proje olarak hayatına başlayan haarp projesi ile yazının sonlarına doğru neler yapılabilir, neler yapılamaz anlatılmaya çalışılıyor.
kısaca bunları sıralarsak: (resmi olmayan kullanım alanları kısmı)
1-iklimleri değiştirebilir.
2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir.
3-Ozon tabakası ile oynayabilir.
4-Deprem yaratabilir.
5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
6-Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
7-Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir.
bana göre lost dizisi büyük bir askeri projeyi anlatmaktadır. buraya nereden vardığımı sorarsanız yuakrıda sayılan maddelere ithafen sırasıyla şunları söylerim:
- kutup ayıları, aniden bastıran yağmurlar..
- yine kutup ayıları geride kalmışlar..
- burası karışık olsada ozon tabakası ile oynayarak gökyüzündeki "morluk" ultra viyole ışınlarla ilglendirilebilir.
- daha görmedik sırasıyla oda olur inşalllah.
- karadan yaklaşık 2 mil içeride kocaman gemi var. (bkz: black rock)
- hayal gören bir sürü kişi var. jack babasını, kate siyah atı, rüyalarında birşeyler görenler.. bana göre john locke ve ayaklarındaki iyileşme ve o siyahi kadın hasta olan ama birşey olmayan.
- anahtar çevrildiğinde oluşan patlama.
bunları göz önüne alarak ve şunları etkileyerek:
+ birçok kişinin babasıyla sorunları var. asker olması muhtemel bu kişilerin. çoğunu tanımıyoruz bile.
+ son bölümlerde "çoğu asker kökenli" dedi zaten henry gale.
+ kate, jack, sawyer 3lüsü iskeledeyken götürülmeden önce dizlerinin üzerine çökertilmiş, başlarına çuval geçirilmiş* ve emir komuta zincirine dayanan bir anlaşma var others arasında.
+ sayid bir radyo bulmuştu telsizden. bu bir askeri radyoya benziyordu. ayrıca "iyonosferden yansıyor" falan demişti hatırlarsanız.
+ juliet bile yakın döğüş teknikerleri uzmanı çıktı. kate ablamızı yere sererkenki karizmasını ben hayatım boyunca yakalayamam heralde.
+ others kısmı kimin nereli olduğuna kadar biliyor. tüm hayatları boyunca izlemişler gibi bir izlenimleri var ya da gerçek babaları tarafından ispiklendiklerine inanıyorum. bu arada lock'un babası, lock'un böbreğini çalan adam değil muhtemelen.*
+ dikkat edilirse bir sürü ülke vatandaşı var. tüm ülkelerin katıldığı bir askeri proje olması halinde ancak bu kadar gizli kalmayı başarabilirler. yoksa birileri mutlaka görür. *
son olarakta others ahalisinden herkesin ne kadar iyi organize olup iş yaptığını hatta silah kullandığını, emirlere ne kadar saygı gözterdiğini ve sorgulamadığını farketmişsinizdir.
bu bilgiler doğrultusunda dizinin bir bölümü benim için açıklanmış durumda.
siz bana inanmayabilirsiniz.
bir başka askeri proje olarak (bkz: philedelphia deneyi) karşı sahilin gözükmemesi..
diyeceksiniz şimdi sayıları açıkla madem çok biliyorsun.. yok öyle birşey.. açıklayamam.
diyeceksiniz smoke neyin nesi peki? bilemiyorum belki yukarıdaki maddelre bağlanabilir.. (bkz: nanoteknoloji)
siz birşey bulun sizi görelim...
--spoiler--
--spoiler--
bence bu others denilen dallamalar adadan ayrılamıyor. yoksa kıçıkırık bir omurilik cerrahını* ameliyata ikna edebilmek için bu kadar uğraşmazlardı.
--spoiler--
bolum 14 u yayınlamıs, bolum 15 ın tanıtımını yapmıstır. bolum 13 te, benjamın yıne herzamankı psıkopatlıgıyla ınsanları etkısı altına almayı basarmıstır. herkesı kandıran bır karakter oldugunu yalancılıgını bır kez daha ıspat etmıstır.
--spoiler--
salak paulo sen ne korkusuz ne vurdumduymaz adamsın... benjamınle julyet yanına gelmıs kımseye bırsey demıyorsun, uyarmıyorsun. boyle dırı dırı gomerler ıste.
bolum 15 te ıse kate ve julyet jack ıcın yumruk yumruga kavga edıyor. nıhayet kate den beklenen hareketler gerceklesıyor. ne zamandır kate ne zaman bırını dovecek dıye merak ıcındeydım. ana lucıa ılk favorımdı ama kısmet julıet eymıs.
--spoiler--
episode 14, (#1439319) entry i girdikten bir süre sonra ada flashback inin gerçekleştiğini görmenin ardından "ulan yoksa tutturuyomuyum" dememi sağlamış olan böümdür. **
--spoiler--
hurley: dude, nikki is dead
sawyer: who the hell is nikki?
aslında bölümün özeti bu sohbette saklı. üçüncü sezonda diziye balıklama giren paulo ve nikki nin hikayelerini izledik, bir tür yanlış anlama hayatlarına mal oldu (kesin değil ama, nasıl çıkacaklar mezardan o da var) garibanların.
ayrıca ikinci sezonda geçen tüm olayların ben tarafından kurgulandığını gördük. kendisini yakalattı ve michael i provoke edip sawyer, jack ve kate in tutsak düşmesine sebep oldu. tutsaklığın asıl amacı ise doktor jack e ameliyat için ihtiyaç duymasıymış. oha diyoruz başka da bir şey demiyoruz, koskoca sezon lan, ana lucia lan kolpadan öldü be.
Eklemek gerek; Ben in o planını duyup da adadakilere haber vermeyen Paulo da güzel şekilde anıldı tarafımdan. Yani o kadar da saçma olamaz ki diyor insan, others lan bu nasıl söylemezsin!
--spoiler--
kemal sunal filmlerini aratmayacak sahneler izledik. wisconsin üniversitesinde tanışmış Edward Kitsis ve Adam Horowitz'in yazdığı bölümlerin ortak özelliği oldu bu: hiçbir şey vermeyen ama "oha lan bu kadar mı düşersiniz" dedirten bölümler yapmak.
--spoiler s03e14--
daha neler demek lazım. o kadar aratmayacak sahneler ki, şener şen bile diri diri gömülmemişti. bunlar ne yapacak merak ediyorum.
sonra da adada hayaletleri dolaşır nikki ve paulo'nun. olmaz olmaz.
--spoiler--
john locke isimli arkadaşımızın "orayı patlatayım, dur len öbür tarafı da patlayayım, bakam nolcak aq" tarzı düşünceleri yüzünden adada hiçbir şeyin kalmayacağı dizi. "arkadaşım, nasıl bu kadar fevri davranabilirsin, hani bi ara domuz avlıyordun falan karnımız doyuyordu, şimdi sade zarar veriyorsun." denilmeli ve hurley tarafından ağzına osurulmalıdır.
gelecek hafta sonra erecek olan dizi.. hiçbir soru cevaplanmayacakmış, john locke ekipmanları patlattığından daha da çekemiyorlarmış, korkup kaçmışlar..
Lost yapımcılarından Damon Lindelof, en son yapılan basın toplantısında verdiği röportajda; Lost'un gerçekte anlattığı hikaye nedir, dizi ne zaman bitecek, neden diziye yeni karakterler hazırlıksız eklenirken ana karakterler ansızın diziden ayrılıyor ve Lost izleyicilerini ilerleyen bölümlerde neler bekliyor gibi diziye ait birçok soruya cevap verdi. Yazının devamında Lindelof ile yapılan röportajı okuyabilirsiniz.
-Diziye tartışmalı bir şekilde dahil olan Paulo karakterinin Lost izleyicileri tarafından sevilmediğini söylendiğinde, Lindelof şöyle açıklıyor:
Evet ne yazık ki dizideki diğer karakterlerde de olduğu gibi izleyiciler karakterler hakkında henüz birşey öğrenmemişken o karakteri sevemiyorlar. Ya da bunun tam tersi şekilde karakter hakkında birşeyler öğrendikçe ondan daha da nefret edebiliyorlar.
Dizinin henüz başlarında ABC ve Touchstone'un Sawyer karakteri için yaptığı bir anket var. Anket sonuçlarına göre izleyiciler Sawyer'dan nefret ettiklerini belirtti. Ek olarak, Sawyer'ın kavgacı ve diziyle uyumsuz bir karakter olduğunu söylediler. Fakat Sawyer'ın geçmişine ait bölümler yayınlanmaya başladığında izleyicilerin fikirleri değişmeye başladı ve Sawyer dizi karakterleri arasında en çok hayranı olanlar arasına yerleşti.
-Sizce Lost ne zaman sonlanmalı?
Şahsi fikrim dizinin 90-100 bölüm sonunda tamamlanması yönünde. Hepimizin bildiği gibi ilk sezon açıklama ve başlangıç bilgilerini içeriyordu, ikinci sezon hatch'e giriş ve hatch'de neler olduğu hakkındaydı, üçüncü sezon ise diğerleri (others) hakkında olacak. Dördüncü sezonun ne hakkında olacağını söylemek istemiyorum. Dördüncü sezonun sonunda dizide 93 saatlik bir yayın yapmış olacağız sanırım bu da sona oldukça yaklaşmış olacak.
-Mr. Eko'nun ani ölümü üzerine sorulan soruya yanıt olarak Damon Lindelof dizinin anlatımını karakterlere göre değiştirdiklerini söylüyor:
Mr. Eko karakteri için Adewale ile konuştuğumuzda Adewale sadece bir sezon bizimle çalışmak istediğini söyledi. Bizlerde ona hemen karar vermemesini belki ilerleyen günlerde fikrinin değişebileceğini söyledik. Fakat sezon tamamlandığında Adewale bize dizide mutlu olmadığını, daha fazla dizide görev almak istemediğini söyledi. Ayrıca Adewale Hawaii'de yaşamak istemiyor, karısının yanına ingiltereye dönmek ve bir film aktörü olmak istiyordu. Bu durum karşısında sadece haklısın diyebildik. Kendisinden sadece bize altı bölüm daha müsade etmesini istedik. Çünkü sezon finalinde gerçekleşen patlama sonrasında Mr. Eko karakterini öldürmek istemedik. Eğer Mr. Eko gibi sevilen bir karakteri, diziden böyle bir kurgu ile ayrılsaydı bütün Lost izleyicileri bu durumdan rahatsız olacak belki de diziden nefret edeceklerdi.
-Bernard'ın kuyruk kısmından (tailsection) kurtulanlardan tek kalan kişi. Bu sonuca göre geçen sezon kuyruk kısmındakiler (tailies) için fazla özen gösterilmediği söylediğinde, Damon şöyle cevaplıyor:
Hayır. Çünkü dizide anlatılan tüm hikayeler farklı zaman aralıklarında dizinin ana karakterlerine bağlanıyor. Örneğin Micheal kuyruk kısmından kurtulanlardan Ana Lucia ve Libby'yi öldürmeseydi Micheal ve Walt'ın adadan ayrıldığı sahneleri göremeyecektik. Micheal ve Walt'un adadan ayrılması dizinin en önemli noktalarından biri. ikinci önemli nokta ise düğmeye basılmaması sonrası oluşan patlama. Bu noktada Ana Lucia ve Libby'ye hikayeyi anlatabilmemiz için ihtiyaç duyuyoruz.
Bazen de karakterler bir başka karakteri desteklemek için kullanıyor. Örneğin Boone karakteri Locke'un destekleyici karakteri. Boone ölmesine rağmen Locke karakterini destekliyor. Yani bazı karakterler daha iyi hikayeleri desteklemek için ölüyorlar.
-Jack, Sawyer ve Kate'i diğerlerinin (others) onları tuttukları yere yürüyerek geldiklerini gördük, bu yer nasıl oluyorda farklı bir adada olabiliyor?
Aslında yüreyerek gelmediler. Sezon sonunda Jack, Sawyer ve Kate'i başlarına geçirilen çuvallarla limanda gördük. Üçüncü sezonda ise yeni adada uyandılar.
-Röportajın en önemli kısımlarından biri olarak Lindelof Lost'un gerçekte neler anlattığını özetliyor.
Bu dizi gerçek yaşamlarında mecazi olarak kayıp (lost) insanların bir uçak kazası sonrasında ıssız bir adaya düşerek gerçek anlamda kayıp (lost) olmaları hakkında. Bu insanlar kendilerini gerçek yaşamlarında mecazi olarak bulduklarında aynı zamanda kendilerini gerçek dünyada da bulacaklar.
-Bu cevap karşısında ilk sorulan soru; "Walt ve Micheal'ın kendilerini buldukları için mi adadan ayrılmalarına izin verildi?" oluyor. Damon Lindelof şöyle cevaplıyor:
Micheal hakkındaki ilginç olan şey, Micheal'ın 815 numaralı uçuşta kötü bir nedenle bulunmayan karakterlerden biri olması. Micheal sadece oğlunu alıp geri dönmek için uçakta bulunuyor. Fakat adaya düştüğünde Micheal'ın kötü birşeyler yapıyor. Ana Lucia ve Libby'yi öldürmesiyle beraber kaçış hikayesi başlıyor.
sezon3 bölüm 13'le birlikte artık kesinlikle eminim ki , john lock'un babası o üçkağıtçı şerefsiz evladı sawyer'ın ta kendisi. ki sawyer'ın(james) da bu adam gibi bir yol izlemesi ve bu ismi(sawyer) seçmesindeki neden zaten biliniyor.
çünkü sürekli olarak "benim işim bu , dolandırmak" diyip duruyor. kaldıki john lock'un sakat kalmasının sebebi de , babasından tam da bu tür olaylardan elini çekmesini talep etmesi üzerine gerçekleşti.
evet tamam da bu adamın şimdi ada'da ne işi var?
neyse denizaltı muhabbetine dönelim biraz.
ben ,jack ve juliet'i anlaşma gereği denizaltıyla yollayacaktı (güya). evet bu adamın bakışları hiç tekin değil. kaldiki iyi bir adam çıkarsa da valla senaristlerin sülalesini bir güzel yad ederim şimdiden söyleyim.
şimdi sezon 13 itibariyle de yok kutu yok pandora , yok ne dilersen gerçekleşiyor geyiği yaptı bu ben denen meymenetsiz herif. şimdi bu adam felsefeyi seviyor. sawyer'ı da koluna taktığı saatle bir hayli korkutmuştu hatırlayın. ve sonra döktürdüydü de döktürdüydü.
sonuç: şimdilik tabiki kocaman bir hiç. ama en azından sawyer'ın aradığı adamı bulduk , şümdilik bu da yeter.(e tahmin tabi , bana kalsa öyle ama.)
unutmadan , en büyük ikinci sonuç da rousseau'nun kızını gördükten sonra yanağından süzülen iki damla gözyaşıydı.
