valla iki diziyide izlemiş biri olaraktan, ikiside birbirinden sürükleyicidir.
lost başında saatlerce oturduğumu biliyorum ancak, kurtlar vadisi daha bi hoştu be.
+ burası ananızın damı değil mapus damı
+ tozum kadar beyazsın necmi
+ benim herhangi bir kesmeye karşı olduğumu gördün mü?
+ benim adım deniz. benimkide çöl. nihahaha
+ bütün bunları yapan adam karşımda duruyor, üstelik hala yaşıyor
+ dostum olmaz, düşmanım yaşamaz.
+ emir,emir kemir oğlum kemir.
+ seni 7 parçaya bölersem, 7 tepeye sığdıırım.
şimdi diceksinizki, ay ne kadar kro, ay mafya özentisi falanda filan. emin olun, şu yazıyı okuyan birçok kişiden daha "bilmiş"im. lost başka, vadi başka. ikisinide izledik kardeşim.
son iki yıldır izlemekten olduğum iki dizi vardı onları da 12'den vurdun sözlük takdire şayansın. lost'a bayılan bir insan evladı olarak hiçbir zaman kurtlar vadisi'ni de kötülemedim bilakis çok sevdim sabaha karşı süt verdim. michael'a duyduğum hisleri abdülhey'e de yaşadım, ömer babanın insan sevgisini mr eko'nun uçak kazasında ölen kardeşinde gördüm, sawyer'ı memati'de buldum. ben benden içerü lostlar vadisi kara pusu oldum.
insanın özgür seçimi olduğu sürece en doğal hakkıdır. kurtlar vadisinde beş dakikada bir adam vurulurken, lost ince ve detayların saklandığı senaryosuyla sürükleyicidir. onun da payı vardır mutlaka.
atraksiyon meraklısı gencimizin türklerden öyle şeyler çıkmaz diyerekten kurgu arayışı içerisinde soluğu amerikan sineması ve hollywood yapımlarında almasıdır.