lisede hocalara verilmiş ayarlar

entry586 galeri0
    500.
  1. lise 2 zamanı, okul bitiminden sonra okulda kalıyoruz. okulda öğrenciyi kaz bellemiş durumda, nerden para koparırım hesabında. en üst katta dinlenme odasında rehber hocasıyla geyik halindeyiz.
    müdüryardımcısı: siz yine ne arıyosunuz evladım burada?
    thealezer: aha geldi yine bizim kel.
    müdüryardımcısı: ne dedin anlamadım?
    thealezer: yok hocam bir şey demedim.
    müdüryardımcısı: ne dedin olum söylesene?
    thealezer: dolar işareti dedim hocam.
    müdüryardımcısı: ne yani anlamadım?
    thealezer: bizim okulun amblemi yerine dolar işareti koyun diyorum hocam.
    müdüryardımcısı:..ne alakası var şimdi?
    thealezer: biz öğrencileri böyle yoluyoruz diye açıktan dile getirmiş olursunuz.
    adam tek kelime etmeden çıktı gitti. ama ertesi gün aynı şeyler tam gaz devam. yahu zaten okul özel dünya para veriyoruz bir de okulda etüte kaldık diye ayrıyeten para mı istenir? hiç bir resmiyetide yok amına koyayım.
    daha nice ayarlar.. aklıma yine gelirse okur ve yazar arkadaşlara paylaşmak isterim tabii.
    2 ...
  2. 501.
  3. günde zilyon tane zibidiye ders anlatacam diye uğraşan insanın bi yanlışını buldu diye iki laf ettiğini düşünen ergen yanılsamasıdır. len dingil sen giderken onlar geliyordu, hepsi de senin geçtiğin yerden geçtiler bando mızıkayla, sen ne vakit adam olup ayar kelimesinin anlamını öğrendin de hele bi de öğretmenine ayar verdim diyon? şimdi liseli olan zibidiler neyse onlar yaşları itibariyle böyle şeylere inanır ama 25 üzeri olup da hala böyle düşünenler varsa vay hallerine.
    4 ...
  4. 502.
  5. bizzat başımdan geçen olaydır.

    thechngr - Hey hasan !

    Sezer - hangi hasan ?

    thechngr - göt hasan.

    Hasan - Bak yaa şimdi çoğaltcam ikinizide ha!

    ilyas hoca - Hasan oğlum bunları niye çoğaltıyosun ki. Şöyle hayırlı birilerini çoğaltta memleketimiz kalkınsın bari.

    thechngr - o zaman sizi çoğaltsın hocam. *
    7 ...
  6. 503.
  7. hoca:sen neden bu kadar çok konuşuyorsun o da yetmezmiş gibi arka sıradan ta en öndekine laf yetiştiriyorsun.
    öğrenci: benim tarifem her yöne hocam.
    edit: kardeşim neden eksiliyorsun ben bu ayarı öğretmene değil kendini öğretmen sanan egoist eğitimciye verdim.
    4 ...
  8. 504.
  9. öğretmenlere ayarı veren devlettir. öğrenci arkadaşların yaptığı bir çeşit masturbasyondur, arada sırada öğretmenlerde yapmaktadır.

    kızdığım şeyde devrimin ilk önce kendi çocuklarını yemesi; yediniz bitirdiniz beni. biz eli sopalı kükreyen sorgulamayan tartıştırmayan ağzından yanlış çıkan bilgiyi ölümüne savunan hocalarla mücadele ettik. hep hocalardan nefret ettim, babam öğretmen olmasına rağmen babamın öğretmen arkadaşlarıyla tatillere gezmelere fıkralara muhabbetlere girmemize rağmen. öğretmenler odasında meslektaşlara her zaman dedim hiç sevmezdim hocaları.

    orta okulda başladım mücadeleye korkmadım not kaygım yoktu ben öyle mutluydum. lisede matematik üç gelecekken hoca iki verdi garezliğine, coğrafya dersim hocayla yaşadığım bir olaydan dolayı üç sene boyunca hep notumu kırdı bunu yaparken de yüzüme bakarak söylerdi. tarih hocalarımdan biri kıl kaptı sınıfta en düşük sınav notunu verdi, sınıf arkadaşlarımın sevinç gösterilerini görmelisiniz. söylemeyi unuttum tarihçiyim ve her yaşta aşıktım tarihe.

    okul puanı fecat olmasına rağmen yanlışlıkla iyi puan alınca istediğimiz yeri kazandık ve babamızın ilk cümlesi oğlum sakın ola bu sefer hocalarınla papaz olma. hiçte öyle olamadım sistemin ürünü olmayı beceremedim. daha birinci dönem kaliteli iyi ve dersi zor olan bir hoca odasına çağırıp arada gel muhabbet edelim dediğinde: kusuru bakmayın hocam hocaların odasına girip muhabbet etmek adetimiz değil.

    aslında bakmayın hocalarımız tarafından ya çok sevildim ve sevdim ya da hiç sevilmedim . gene de saygılıyım bana bir şey öğretmeleri babamla aynı meslek sahibi olmaları yaşlarının benden büyük olmaları, benim arkadaşım değilki ayar çekeyim çokta iyi çekerim ama bilgiye olan saygım çok çok farklı, bilgiye tutulmuşuz merak etmişsek zamanında neyse.

    şimdi öğretmenlere bakın bu lavubalilikle nasıl başa çıksınlar, laf sokun sokabildiğinizi sokun torununuzun torununa kadar, biz yine size bildiğimizi aktarmaya çalışcaz ve yine de hepiniz another brick in the wall dinleyin uyuyun uyanın.
    2 ...
  10. 505.
  11. + hocam arabanız çok güzel.
    - sağ olun, hehe. araba demişken, geçen yıl bir öğrencim ''hocam arabanız ne güzel çizilir var yaa...'' dedi, idareye dilekçe veridm tehdit edildim diye. öğrencinin ailesini falan çağırdılar, dikkatli olun. hehehe.
    + oo hocam ciddi mi ya?
    - eveet, yani dokunmazsınız herhalde arabama. zaten eşim öldürür dokunursanız.
    + hocam siz de bizi öldürmekle tehdit ediyorsunuz, bu daha büyük bi suç. idareye dilekçe vericem...
    - ehe ehe yani araba benim değil, ondan öyle şey dedim...
    * haa araba çalıntı bi de... oho hocam yandınız siz.
    8 ...
  12. 506.
  13. yer: cumhuriyet anadolu öğretmen lisesi
    kişiler: buadamneyinnessi,45 yaşında bekar ingilizce hocası*.
    zaman: lise 2.

    buadamneyinnessi o zamanlar genç bir subay olmak arzusuyla yanıp tutuşmakta ve spor yapmaktadır. derslerinde de kendi çapında başarılıdır. * ertesi gün ingilizce yazılısına çalışamamış ve sınavdan 32 almıştır fakat olay tam anlamıyla şöyledir. spora aşırı yüklendiğimden dolayı o gün çok yorgundum ve hocamız ingilizce sorular vermiş bu soruları dolaylı anlatım yapmamızı istemişti. ben ise yanlış anlayarak bu sorulara cevap verdim. her neyse sınav bitti okundu notum 32 ve sınıfta en düşüğüm. hocamız buadamneyinnessi kim dedi ve benim dedim.

    hoca: senin ingilizce iyi değil galiba.
    ben: kem küm
    hoca: galiba din de iyi değil tanrı nerede sorusuna burada diye cevap vermişsin

    tabi o zamanlar zeki çevik bir subay olmak isteyen ben 'o cevap felsefi bir cevap sen anlayamazsın' dedim ve ekledim 'ayrıca benimle bu şekilde nasıl konuşursun sanki omzunda 3 yıldız var' dedim.

    sonra mı noldu? hoca kızardı sustu pustu. tüm çabalarıma rağmen ingilizcem 2 düştü. o hoca yüzünden takdiri kaçırdım. sanırım demek istediğimiz anlamışsınızdır. 'tanrı nerede' sorusunu dolaylı anlatım yapmam istenirken yanlış anlaşılma sonucunda cevabını verdim.
    2 ...
  14. 507.
  15. ben : hocam bu soruyu yanlış çözmüşsünüz, bakın şurda hata yapmışsınız, o yüzden şıklarda yok.

    hoca : !??!

    hocanın cevap vermesine zaman bırakmadan tahtaya fırlayan;

    ben : bakın bunu böyle yapınca soru çözülüyor.

    sınıfta bir sessizlik, sanki birisi öldü anasını satayım.
    bu sessizlikten yararlanan gazı alan;

    hoca : çok dışarı!

    sonuç; aferin, bravo bekleyen ben dışarda.

    ama olsun kendini bir şey sanan ama yaptığı işe saygı duymayan, hazırlanmadan gelen o insana bu bir ders veya kapak oldu. tabi anlayabilirse.
    0 ...
  16. 508.
  17. edebiyat mıdır dil anlatım mıdır ne boksa öyle bir dersteyiz. zaten gıcık olan hocaya tüm sınıfın garezi vardır.

    edebiyat hocası: eh
    bir arkadaş: ba

    eh: evet çocuklar, belirtili bi isim tamlaması söyleyin bakalım?
    ba: ananın amı.
    3 ...
  18. 509.
  19. ingilizce sınavından sonra hocanın sınavları okurken yaşadığım olaydır.

    arkadaşa dönerim ve;
    -adam bana not vermiyor şuna bak.
    bunu hoca duyar ve dışarı çıkarız;
    +sen bana nasıl adam diye hitap edersin ha?
    -siz adam değil misiniz hocam.
    +...
    -ve sınfa tekrar girerim.
    1 ...
  20. 510.
  21. dil ve anlatım hocama verdiğim ayardır.

    yanlışlıkla arkadaşın kalemliğini yere düşürmem üzerine bir gürültü çıkar, arkadaş "hay senin" diye söylenir ve hocayla aramızdaki diyalog gelişir.

    + bizim oralarda tam senin için söylenmiş bi atasözü var. sırtıyla dağları deviriyorsun derler. *
    - iyi de o atasözü değil ki, deyim.
    + çizdim seni...

    arkadaş sen değil misin "deyimlerle atasözlerini birbirine karıştırmayın." deyip sınavda konuyla ilgili soru sorup duran. çizmiş ya beni.
    3 ...
  22. 511.
  23. olay lise sonda geçmektedir:

    arkadaşım:x
    öğretmen:ö

    ö:salak!
    x:bende x tanıştığımıza memnun oldum.

    resmen yarılmıştık.

    editnot: tamam vurmayın! durun! öğretmenler kutsaldır. ama bizde o zamanlar liseli beynine sahiptik işte ne yapalım?!
    2 ...
  24. 512.
  25. psikoloji dersi bayan öğretmen tabiki.
    +:ayhan defterini ver kontrol edicem.
    -neden hocam n'yaptık
    +derste uyuyosun , not almıyosun ver cabuk.
    -veremem sayın hocam.
    +nedenmiş ?
    -ben sizin özelinizi karıstırıyormuyum?

    ve hoca göt.
    0 ...
  26. 513.
  27. Dil Anlatım hocasıyla geçen diyalog:
    +ben
    -hoca

    +Hocam tarih verirken ay ve gün beraber olursa mı ay ismine büyük harfle mi başlanır?

    -Evet.

    +O zaman "Haziran ayında pikniğe gideceğiz." cümlesindeki "H" harfi küçük mü yazılır.

    -Evet.

    +Ama hocam cümle başında büyük harfle başlamıyor muyduk?

    Bu da böyle bir anım işte.
    0 ...
  28. 514.
  29. ingilizce dersindeyiz hocamız 30 yaşında gayet güzel bir kadın. arkdaş parmak kaldırdı ve ilk soruyu sordu:
    ö: hocam siz aybaşında özel bir şey yapıyor musunuz?
    h: sen ne demek istiyorsun?(hoca burada kadınların özel durumu olanı anladı)
    ö:yani hocam maaşınızı alınca özel bir şeyler yapar mısınız?
    h: hii sen onu mu demek istedin. yok bir şey yapmam
    ö:hocam aklınıza başka bir şey mi geldi?
    h:yok ya başka ne gelecek ki...
    1 ...
  30. 515.
  31. lise hayatım nedense rehberlik servisi ve müdür yardımcısının odasına gelip gitmeyle geçti. Bir gün arkadaşla okulu astık. O gün yağmur yağdığı için yerler çamurla doluydu. Her neyse okuldan çıkalı 1 saat olmustu arkadaşımı bilinmeyen bir numara aradı. Arayan müdür yardımcımız ve anasına sürekli saygılarımda bulunduğum geometri hocamızdı. Koşa koşa tekrar okula döndük. Müdür yardımcısı sert bir şekilde;
    -neredeydiniz lan siz? Diye bağırmaya başladı. Arkadaşım ;
    +kantindeydik hocam.
    -bu paçanızdaki çamurlarda ne böyle lan ?!
    +kantini su bastı hocam bilmiyor muydunuz?
    ondan sonrasını tam olarak hatırlamıyorum...
    0 ...
  32. 516.
  33. şahidi ve ispatı olmayan liseli iddialarıdır.
    0 ...
  34. 517.
  35. not: bu ayar branş hocasına değil müdür yardımcısına verilmiş ayardır.

    buadamneyinnessi yaz gelmesiyle beraber öğleden sonraları arkadaşlarıyla beraber derslerden kaçmaktadır. müdür yardımcısı bu durumu defterden fark eder akabininde şahsımı ve arkadaşlarımı çağırır.

    müdür yardımcısı: my
    buadamneyinnessi:b

    my: söyleyin bakalım x günü öğleden sonra nerdeydiniz?
    b: pes e gittik hocam hani şu ekrana yansıtılan maç yapılanlardan.

    hoca tip tip baktı ve akabininde;

    my: bir daha sizin burada isminizi görmeyim yoksa yakarım sizi.

    bu sözleri duyan ben sinirlenirim ve hocaya tip tip bakar ardından;

    b: çıkabilir miyiz hocam?
    my: hayır.
    b: neden?
    my: ben size çıkın dedim mi?
    b: ben de zaten çıkabilir miyiz diye sordum hocam.
    my: herkes çıksın sen kal buadamneyinnessi.

    arkadaşlar çıkar ve;

    my: nesin oğlum sen böyle ukala ukala cevaplar?
    b: estağfirullah hocam ben ukala bir insan değilim. sadece zoruma giden özellikle anadolu öğretmen lisesinde verilen eğitimin, eğitimciyle öğrenci arasındaki iletişimi beğenmemekteyim. sonuçta bizlerin aşağı yukarı yüzde 70 i öğretmen olmakta ve bizler bu şekilde eğitim görürsek yeni bireylere neyi ne şekilde aktarabiliriz?

    müdür yardımcısı bu sözleri duyacağını hiç tahmin etmemişti eminim. sırtımı sıvazladı hadi sınıfına git dedi *
    0 ...
  36. 518.
  37. safın birini döven öğretmene yiyosa banada vursana diyerek çekilen bi ayara şahit oldum. yine aynı hocayla aynı öğrencinin diyalağu
    hoca:bu sınıfta bi tane horoz var oda benim...
    öğrenci: bende bu sınıfın kasabıyım nolcak?
    3 ...
  38. 519.
  39. ders din kültürü ve ahlak bilgisi, lise son sınıf. yani az biraz akıl ermeye, sorgulamaya başlamışız bir şeyleri.

    hoca şevkle, kendinden geçerek, gülümseyerek anlatır (o anlatırken sınıfın pek çoğunun da hülyalı bir edayla onu dinliyor olduğu kayıtlara geçsin)

    hoca: cennette, istediğiniz insanla birlikte olabileceksiniz! kimi seviyorsanız, sevmişseniz onunla...

    (tabii yaş itibariyle sınıf genelinde romantizm doruklarda, ya da abazaizm mi desek? velhasılı kelam, herkeste daha bir şevk)

    ben: peki ya hocam, o sevdiğimiz bizimle olmak istemiyorsa?

    hoca birkaç saniye öylece bakakaldı, sonra sırtını dönüp başka konuya geçti...
    1 ...
  40. 520.
  41. 521.
  42. derse geç kaldığımda hoca kulağımdaki kulaklıkları görür

    - bak müzik dinlerken geç kaldın.

    -hayır hocam geç kalırken müzik dinledim.

    müdür beni yetenek yarışmasına sokmak için geçmiş bilgilerimi öğrenmek ister

    - sen yetenek yarışmasında birinci olmuşsun öyle mi ?

    - evet ama hangisinden bahsediyor sunuz ?
    1 ...
  43. 522.
  44. Derste yururken topallayan hocama "vurdurdunuz mu?" Diye sormustum. O da bana "yok,bacagima doladim, uyustu yuruyemiyorum." Cevabini vermisti.

    Ayni hoca bigun bana "uyumsorunuyasayanbukalemun; kasınıyosun ama!" Diye cikisinca, ben de sakince "kasiyabilicen mi?" Diye cevap vermistim. Hocanin yasi genc oldugundan mutevellit, kafa bi adamdi. Boyle boyle bitirdik liseyi.
    1 ...
  45. 523.
  46. genelde din hocalarına verilen ayarlardır.

    benim de bir din hocam vardı. piç inatla her sınav meleklerin adını sorardı. bir gün dayanamadım üç boşluğu ben ve iki arkadaşımın adıyla doldurdum. sonuç sınıfta beni rezil etme çabaları diğerlerinin kahkaha sesleri vs.. babamdan çok utanmıştım o ayrı. özellikle annemi değil babamı çağırmıştı çünkü lavuk.
    0 ...
  47. 524.
  48. verilmiş en iyi ayarlardan biridir.

    Lisede tarih hocamız çok rahat bir tipti. daha çok sosyal konulardan konuşmayı seven, ve sevdirerek anlatmaya çalışan bir hocaydı.

    ''bush'un tüfeği çalışmıyor, bu sebepten dolayı arapları katlediyor''
    ''tuvaletten neden yarım saat sonra çıktğınızı biliyorum''

    gibi söylemleri de vardır.

    sene içerisinde yine buna yakın bir muhabbet geçti.

    hoca: yok oğlum inanmayın öyle şeylere izlediğiniz o filmlerde numaradan bağırıyorlar.*
    ben : hocam belki sorun sizdedir.

    bu sözümden sonra sınıfın 10 dakika aralıksız etkisinden çıkamadığını söyleyebilirim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük