padişahlara bir iki övgü yağdıran eser yazıp ömür boyu saraydan geçinerek yaşamayı hayat felsefesi edinmiş zibilyon tane adamın ve bunların saçma sapan eserlerinin akılda dahi kalmayan arapça ve farsça isimlerinin ileride sayısal bir bölüm okunacağından lisede okul sınavlarını geçmekten başka hiçbir işine yaramayacağının bilinmesine rağmen zorla* öğrenilmesidir.
bu da milli eğitim sistemimizin saçmalıklarından biri. gerçi neresi düzgün ki buna saçma diyoruz.
Ön sırada oturduğum için surekli sıranın önünde ders anlatırken suratıma tüküren hocamı hiç unutmam.
Bir de güneşin ışınları içeri süzülürken daha bir net belli olurdu.
sınavdan önce arkadaşımın cevabını söylediği soruyu sınavda sorması benimde şaşırıp leyla ile mecnun sorusunu mu soruyorsun demem onunda cevabı leyla ile mecnun anlaması o soru yüzünden sınıfta kalması soru: kutadgu biligin yazarı kimdirdi.yazmış bide leyla ile mecnun diye sığır
Ders hakkında hala birçok şey aklımda şiirler, şairler, dönemler, özellikle ders içinde metinler arasında gördüğüm eski türkçeye ait kelimeler. Hoca ile alakalıysa değişik bıyığı ve tuhaf tuhaf çıkardığı sesleri hatırlıyorum. Ufakça bir şeydi. O minnoş haliyle kızgın hali çok komiğime giderdi.*