özellikle pek çok üniversitenin eğitim fakülteleri bu gruba girebilir. 25 kişilik sınıfları vardır. anfide ders yapılmaz. kitaptaki alıştırmaların numara sırasına göre yapıldığına bile şahit olmuşluğum vardır.
pek lise ayarımıdır nedir emin değilim valla. değişen sadece fişlerin niteliği be anam.
berbat hatta o boyutta ki , kendini bi bok sanmana bile yarıyo. işlevselliğini reddetmiyorum kesinlikle . gidersin okuluna girersin dersine bi güzel uyursun , çıkınca bi çay alırsın(işte bildik geyik atmosferi), bi saat dedikodusunu yaparsın. sonra kızları kesersin , ilkokuldakinden biraz farkı vardır yadsımıyorum , ama aynı taktikler hala geçerliliğini korur. işte cafe bar ortamlarını tadarsın , içki muhabbeti yapmakta trendtir bak , bağıra çağıra içtiğin durumların komedisini yaparsın . ramazan ayı olur oruç tutmamayı öğrenirsin , sorduklarında mırın kırın edersin .
erkekler için en büyük değişim cüzdanlarında gereksizce taşıdıkları prezervatiftir. ilişkiye girmediğin halde muhabbetin en alengirlisini yaparsın . hayalgücüyle filan değil ha , başkasından duyduklarını aktarırsın olur biter. bazen de okan bayülgen mimikleriyle alay etmeyi denersin . öyle pis bir şeydir ki üniversiteli olmak , sürekli birileri hatırlatır "çıkınca temiz tut ki , başkası da öyle bıraksın" diye
hadi canım ordan , kim neyi temizlemiş de bunun da pisliğini çıkarken temizleyim.
denir ve okul bitirilir.sonra hayata atılırsın.bunun bir intihar girişimi olduğunu söylememe gerek yok sanırım?
türkiye'nin köksüz, daha doğrusu kökü bereketsiz siyasî yaklaşımlarının kadrolaşma kaleleri olmalarından ötürü, milyonlarca dolar yatırım yapılsa bile zihniyeti ortadan kaldırılmadıkça lise ayarında kalmaya devam edecek üniversitelerdir.
