pek çok kişinin sempatisini kazanan, ama "oyum boşa gider" mantığı ile yine önümüzdeki 12 haziran 2011 milletvekili seçimlerinde binde küsüratlı oy alacak olan parti.
"akp ye alternatif yok", "doğru dürüst muhalefet yok", "bunların hepsi aynı, birbirlerinden farkları yok" diye düşünenlere tavsiye edilir. var efendim var ldp var.
ovaazatlı belediye seçimlerinde 0(sıfır) çeken parti.
gülme eyleminden, dalga konusu olmasından evvel, genel başkan cem toker in seçimle ilgili web sitesinde yayınlanmış açıklamasını okuyunuz, sonra isteyen dalgaya vursun isteyen katıla katıla gülsün:
gün itibariyle, anayasa değişikliği hakkında 12 eylül 2010 tarihinde yapılacak olan referandumun iptali için yüksek seçim kurulu ve tbmm başkanlığına başvuru yapan parti. belki de kimsenin dikkatini çekmedi ya da üzerinde düşünmedi ancak itirazın çok ciddi ve açık bir nedeni var:
"Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker bugün, 6 Ağustos 2010
günü "referandumda oylanacak kanun metnine son şeklini TBMM değil,
Anayasa Mahkemesi vermiştir ve Anayasanın 7. maddesinde belirtilen
"kanunları millet adına TBMM yapar ve bu yetki devredilemez" ilkeyi
ihlal edilmiştir" gerekçesi ile halk oylamasının ertelenmesini talep
eden dilekçeyi Yüksek Seçim Kurulu'na saat 14:00'de verecektir.
1 mayıs işçi ve emekçi bayramını resmi web sitesindeki yazı ile kutlayan belki de ilk ve tek sağ görüşlü partidir:
--
Tüm politikalarımız ülkemizin zenginleşip halkımızın refah içinde, gelecek endişesi taşımadan bir yaşam sürmesine hedeflidir.
Bu refahtan en büyük payı hak edenler de elbette sabahın köründe evlerinden çıkıp, gecenin geç saatlerine kadar alın teri döken, evine 3-5- kuruş ekmek parası götürmeye, çoluğunu, çocuğunu yetiştirmeye uğraşan insanlarımızdır.
Alın teri döküp, karşılığını uygar ülkeler düzeyinde asla alamayan tüm insanlarımızı bu özel günlerinde, 1 Mayıs'ta, bir ideolojik ilke gereği değil, tamamen hak ettikleri için saygıyla selamlıyorum.
en kötü ismi olan partidir.liberalizm serbest ekonomi piyasasını savunulan düşüncedir bunun altındada emperyalizm yatar.güçlü ülkelerin güçsüz ülkelerin ekonomisini ele geçirebilmek için oluiturulan saçma bil düşünedir
besim tibuk tarafından kurulan ve liberalizmi savunan parti. ancak liberalizm savunusu daha çok ekomomi alanıyla sınırlı kalmış, siyasi konularda lafzen liberalizme değinilmekle birlikte zaman zaman otoriterizme göz kırpmaları gözlenmiştir. bu durum, ayrıca genel anlamda türkiye'de liberalizmin zaten çok rağbet görmemesi * ve besim tibuk'un antipatik tavırları ve lider karizmasından uzak oluşu genel anlamda partinin oy oranının baştan beri düşük kalmasına yol açan etkenlerden birkaçıdır. ancak parti halen devam etmektedir ve eksik kalan yönlerine rağmen türkiye'de liberalizmin dillendirilmesi açısından siyasi yelpazede bir renk olarak durmaktadır. besim tibuk halihazırda parti başkanlığını bırakmıştır.
Türkiye'deki liberal kalemşörlerin neden desteklemediğini anlamadığım, bırakın desteklemeyi ağızlarına bile almadıkları, %1 lik oy oranı ile yılmadan yerel ve genel seçimlere girmekten kendilerini alamayan siyasi oluşum.
an itibarı ile, Rami Köşe'ye 'dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz, dikkat!' yazılı parkart asarak, beni senden almış, halk arasında yaygın tabiri ile 'şemsiye' partisi.
genel başkanları cem toker geçtiğimiz günlerde digiturk turkmax kanalında yayınlanan hülya avşar ın programında, liberalizmi, liberal demokrat parti'yi, bir yöneticinin nasıl olması gerektiğini, bir insanın toplumda nasıl olması gerektiğini, bireyciliğin önemini, ekonominin nasıl yönetilmesi gerektiğini ve daha birsürü şeyi anlatmıştır, hülya avşar hayranlıkla dinlemiştir, işte linkler:
(linkler açılmıyorsa dailymotion a girin, arama motoruna "cem toker" yazın...)
cem beyin bir sözü vardı o porgramda: "akp neden eleştiriye kapalı, sen başbakansan sen yönetici isen eleştiriye açık olacaksın, herkesi memnun etmen mümkün değil, neden futbolda küfürü yasaklıyorlar, sen futbolcuysan, sen hakemsen hata yaptığında küfürü yiyeceksin kardeşim, küfür her toplumda olan birşey, buna bağlı olarak başbakan da eleştirirlecek, yeri geldiğinde hakarete uğrayacak, bunları kaldıracak bünyeye sahip olması lazım, ben parti toplantılarında birçok arkadaşım beni eleştirir, hatta bazıları küfür bile eder, gıkımı bile çıkarmam, sadece iftiradan korkarım, yoksa adam bana küfür etsin ne olacak..." şeklinde devam ediyordu.