+ yengenin adı ne? söyle bakiyim.
- napıcan yengenin adını?
+ ayıp ediyosun. öyle bi insan mıyım ben. söylesene yengenin adını.
- ya bırak allah aşkına napıcan yengenin adını.
--spoiler--
hani bunlar hastanede aynı beşiğe konulmuş ya...1 bölümde bunun üzerine çevrilse...meğer bebekler karşmış leyla iskender'in kızı, mecnun metin'in oğluymuş meğerse.
--spoiler--
arda'nın babası bu sefer leyla için iskenderi zengin eder, metin fakir olur. olan yine mecnun'a olur garibim hep fakir ya...
alışılagelmiş bir çok şeyin yanında, alışılagelmiş kamera açılarıyla dahi dalga geçebilen, kaygısızlar dizisinin peşinden gelen en iyi türk komedi dizisi.
dizide önemli olan yapılan espriler değil düştükleri durumlar, cümle kuruş tarzları, birbirlerine salak ve boş bakışları, bazen büyük meseleleri tırt bi olaymış gibi geçiştirmeleri, trajikomik olaylar içine dalmaları ve hal, tavır, duruş biçimleridir. yaptıkları esprilerde cabasıdır elbette. fakat öncelikle bakıldığında bunlar görülmeli dizide. baştan başlanmasa dahi iki üç bölümde oturtursunuz her karakteri kafanızda. rahat olun.
ayrıca ismail abi ve mecnun'un sahilde üşendikleri için birbirlerine yaklaşmamalarına her seferinde ilkmiş gibi gülerim. bu gerçekte de oyuncuların üşengeçliklerinden ortaya çıkmış aslında.
mecnun'un hep bi çaresizlik silsilesi içinde, 2 cümlesinden biri isyankar tarzda, ince bi ses tonuyla konuşması yahut soru sorması şahsımı yarmaktadır. leyla ise çok şekerdir. ufak bi ayrıntı belki ama mecnun'un lunaparkta leyla'nın arkasından derin bakışını nedense silemedim gitti kafamdan. çok mu derin gerçek baktı acaba? ben şimdi onlar gibi alakasız konudan konuya atlamadım di mi? tamam.
yeni bölümünü merakla beklediğimiz dizi. fragmanı verilse bile yetmemektedir. diziyi izlerken zaman su gibi geçmektedir ve bir bakarsınız gelecek bölüm fragmanı verilip reklama geçilmiştir bile. ama yeni bölümü beklerken yedi gün yedi ay gibi gelmektedir. olsada izlesektir. internette de izlenir fakat televizyonun tadı başkadır.
tekrar tekrar izlemeye doyamadım bişey bu.
şimdi 21.bölümün 50:45inden sonra gelişen yasaklar diyoloğu sankii zamanının büyük yankı uynadıran zeki alasya, metin akpınar kaberesinde uzun süre oynamış yasaklar oyunlarını aklıma düşürdü*. eyer ki burak aksak'da bunu düşündüyse, ben dicek bişey bulamam dahada.
eşi, benzeri, türevi yok bunun. o kadan çook seviyorum ki hacı yani böyle namm naamm namm yerim bıraksalar bütün ekibi.
hoşlanmıyorum, hiç gülemedim, sözlüklerin abarması gibi futursuzca sarfedilen sözler içinse bi yürü git çay koydiyorum.
kesinlikle izlenilmesi gereken adından dolayı aşk dizisi sanılmaması gereken dizi. herhangi bir sınıfa ait olmayan her konuyu içinde barındıran, hem zamanda yolculuk yapan absürt karakterler hemde yolda görsen naber moruk diyeceğin tipler aynı kişiler bu dizide. hem gerçek olamayacak kadar saçma hemde ağlatacak kadar gerçek emeği geçen herkesin eline sağlık. burak aksak'ı ayrıca tebrik etmeliyiz. keyifle izliyoruz.