mecnun: ismail abi napıyosun kız kaçırmaya geldik buraya niye miskete girdin ?
ismail abi: he tamam mecnun.
erdal bakkal: kız kaçırmaya mı allah allah hiç dışarda kaçırmak falan demedin mecnun kız kaçırmak demedin.
zekiye ve kocası arasında geçen bi dialog. gece vakti zekiye salondan tıkırtı duyar. z-bey bey kalk uyan! k-ne bey mi bey mi? inanamıyorum niye bana bey diyorsun nenem gibi zekiye? sevgilim de aşkım de ama bey deme! z-tamam aşkım içerden tıkırtılar duydum hadi bi bak. k-fare'dir zekiye fare'dir. hadi yat uyu. z-yook yok fare değil bi kalkıp baksana. k-kedi'dir zekiye kedi. z-yook kedi değil, başka bir şey. ya bi kalkıp baksana. k-at'tır zekiye at, mutfak'ta at var şimdi.oldu mu?
ismail üniversitede hademe olarak çalışıyor. Sınıfın birine bir giriyor herkes Masasının üstünde.
+Yav noluyor burda? Ya burayı temizleyeni hiç düşünmüyor musunuz? inin hadi aşağı düşeceksiniz. Bırakın bu carpe diem'i dersinize bakın.
Bkz: dead poets society.
Şu replik cidden yüreğime dokunmuştur:
Metin: daha ne kadar para toplamam gerekiyor?
iskender: ne için?
Metin: karımla kızımı geri getirebilmek için daha ne kadar para toplamam gerekiyor?
Metin'in bu isteği bana küçük saf bir çocuğun annesini babasını geri istemesini hissettirdi. Masumane.
+ erdal, erdal yedin mi orucu
- aa..
# hee, dayanamadım iskender
+ nasıl dayanamadın iskender, olum 61 gün kefaleti var
# öderiz n'apalım be, alla allah. yemeklerde çok güzel olmuş valla yenge
güllaç da çok güzel olmuş eline sağlık
+ güllaç mı? olum ne zaman yedin güllacı ?
# pilavdan sonra.
+ pilav mı?
# ee daha patlıcan da varmış valla, ya bilsem bu kadar yemezdim yenge
onuda şeyden ezandan sonra yeriz artık
+ bak bide sırıtıyor hiç utanma var mı ya
bu sahnede erdal'ın koy götüne gitsin tavrı ve yüz şekli adamı gülmekten öldürür ve tabi ayrıca iskenderin şaşırmış konuşması.
bir de bu sahnenin evamı vardır;
# ya iyi hoş beş oturduk biz burda da ramazan sofrası ben neyi merak ediyorum biliyomusun iskender
+ hnee
# o eski ramazanlar nerde ? (piç bir gülümsemeyle)