atatürkçü-muhalif çizgide programlar yaptığı için iktidar tarafından ambargo yemiş, porgramlarına son verilmiş sanatçıdır. ayrıca hakkında birtakım olmadık isnatlardan dolayı, soruşturmalar açıldığını da biliyoruz.
sanatçılar girişiminde sarf ettiği sözler hiçbir şekilde savunulamaz. savunana rastlamadım şimdiye kadar. dilediği özürle birlikte de bu bahsin kapatılmasını sağlıklı buluyorum. çünkü kahvehanelerde, dost sohbetlerde kullanılan argo ifadeleri; kendi söylemlerine göre "heyecan" nedeniyle ağzından kaçırmıştır.
gelelim "vatan haini" suçlamasına. erciyes üniversitesindeki söyleşisinde, "vatan haini" suçlamasını kendi kulaklarımla dinleme fırsatını buldum. ilk duyduğumda ben de bu suçlamanın ağır olduğunu, medyada çok geçmeden haberleştirilip, levent kırca aleyhtarlığı pompalanacağını sezinledim. ancak akşamki azınlık oynunu izlediğim zaman, tüm bunlardan ziyade levent kırca'nın hakikaten bir "usta" olduğunu anladım. "vatan haini" suçlaması da, kullandığı çirkin sözler de aklıma gelmedi. aslında burada levent kırca'yı iki profile ayırmakta fayda var: ilki bazı zamanlar kendini bilmez ifadeler kullanan, özellikle de siyasi muhabbetlerde çizmeyi aşan bir levent kırca;
diğeri ise politik komedileriyle kendisine hayran bırakıp güldüren güldürdüğü gibi de düşündüren ve usta oyunculuğuyla göz dolduran bir "levent usta".
eski komedyen, yeni siyasi savaşçı. yıllarca çabalarsınız, uğraşırsınız bir yerlere gelmek içindir bu. gelirsiniz de bunun karşılığında. insanlar size saygı gösterir, takdir ederler sizi. sonra da öyle bir cümle edersiniz ki insanlar üzerinde oluşturduğunuz o saygıyı kaybedersiniz. akp karşısındaki duruşunu ne kadar takdir etsem de, bakıyorum da benim ona duyduğum saygıyı haketmemiştir. özür dilemeyle geçiştirilecek bir davranış değildir o gün yaptığı. bir sanatçı bile tepkisini doğru bir şekilde ifade edemeyorsa bu ülkede, kimse kusura bakmasın bizden hiçbir bok olmaz. haklı durumdayken haksız duruma düşer, kendi aramızda da bölünürüz net.
sadece kendi fikirleriyle uyuşmayan beyanlarda bulunduğu için insanları vatan hainliği ile suçlayabilecek kadar dar görüşlü, bu durumunun farkına varamayacak kadar kendini bilmez ve nerede nasıl konuşacağından bihaber sözde sanatçı. gerçi bu memlekette iki türkü söyleyip bir kaç espri yapan, bir parça saz çalıp hafif rol kesebilen herkesin sanatçı ve hep de aydın olduğunu düşünürsek klasik türk sanatçı kavramına uyan ancak aslını sonunda dışarıya vuran kişi de denilebilir.
Yaptığı işler bir yana, Levent beyi şahsında iyi bir komedyen olarak görebilmek ya da o kendi kocaman bedenini sanatsal bir çerçeveye yerleştirebilmek neredeyse imkansızdır! Bir dönem oyunculuk ve komedi yaparak cukkayı sağlama bağlamış denyoların günümüzde toplumla ayrı düşerek, güya fikirsel bir sarsıntı yaratma çabası komedi anlayışımıza yeni bir boyut katmakta şüphesiz.
önce kadınların çok ağırına gidecek bir sözü söylemiş sonra da özür dilemiştir.
sonra da güzel ülkemin insanları tarafından "bakın özür diledi çok erdemli bik bik bik" şeklinde övülmüştür.
(bkz: vay anasını sayın seyirciler)
kullandığı çirkin sözlerden dolayı ulusal kanal ekranlarında özür dileyen sanatçıdır. önceki gün erciyes üniversitesindeki söyleşisinde, "özür dilemeyi bilmek gerek, özür dilemek erdemdir" demişti.
ulusal tv de konu ile alakaki neden oyle soyledigini izah ediyor. carpitmalar baska yone cekmelerin ulkesiyiz zaten. o lafi dedigi icin ozur diledi zaten.
açıklamalarıyla işin suyunu biraz çıkarmış bu gün. insanların fikirlerini beğenmessin fakat onlara hakaret etme hakkın yoktur.levent kırca ya bu sefer yakısmadı.en kısa zaman da özür dilemeli, eleştirilerini hakaret etmeden yapmalı.
kadını düzülecek bir nesne olarak gören, kendini sanatçı olarak isimlendiren dengesiz insan. türkiye'deki muhalefetin sesi bu adam olacaksa vay bu memleketin haline.
hükümete küfretmemeyi yandaşlık ve ya korkaklık olarak nitelendiren, işine geldiği gibi çıkarım yapan tiplerin sevdiği bir tip.
savaşın bile bir etiği vardır, o yüzden dilin kemiği olmalıdır biraz.
levent kırca'dır ne yapsa yersizdir.