hayatı boyunca vaaz vermiş fakat uygulayamamıştır. fahişelerle sex yapmış hatta bel soğukluğuna yakalanmıştır. mistisizmden de epey etkilenmiş hatta guru olmaya karar vermiştir. hayatı boyunca peygamber olmak istemiş ama becerememiştir. kitaplarında rusya'nın soğukluğu hep hissedilir.
ıvan kramskoy'un tolstoy'u resmettiği çalışmasının adıdır. kramskoy çizdiği bu resim için 'kaderin kendisinden hicbir şey esirgemediği tolstoy , servet , deha , aşk ve üne sahip olduğu halde , huzursuzluk , ölüm korkusu ve rus halkının sefaleti karşısında duyuduğu isyan duyguları içinde yaşadı.' demiştir.
hakkında müslümandı, türkiye sevdalısıydı gibi gerçek mi yalan mı belli olmayan haberler sürekli çıkmaktadır. fakat bana göre onu dünyadaki tüm yazarlardan üstün tutan ne baglı oldugu akım ne de sanatıdır. beni tolstoy hayranı yapan zengin olarak dogup tüm kazandıgı para ve servetini yoksul halkına dagıtıp her haliyle onlar gibi yaşamaya başlamasıdır.
en güzel yazılarını ölüm konusu hakkında yazmış mükemmel bir yazardır. konu üzerine harika senaryolar inşa etmiş ve "itiraflarım" adlı eserinde bu konu ile ilgili düşüncelerini senaryonun perdesi altına girmeden belirtmiştir. insanların ruh halleri üzerine ağırlıklı betimlemeleri ve ince çizgiler kullanılarak işlenmiş insan portreleri tolstoy'un özgün yazım tarzında önemli yer tutar. daha ilk romanda bağımlısı olmanız muhtemel yazarlardan biridir.
edit: herhangi bir romanını okuduktan sonra kendi yazım tarzınızdan utanabilirsiniz o derece muhteşemdir.
"Bir insanın değeri bayağı kesire benzer:Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır."
1910 yılında 82 yaşındayken bir tren istasyonunda zatürreden can veren Tolstoy, ölümünün yüzüncü yılında çeşitli etkinliklerle tüm dünyada anılıyor. Jay Parini'nin romanından uyarlanan "aşkın son mevsimi" adlı filmde, Tolstoy ile 48 yıllık karısı Sofya arasındaki karmaşık aşkın son yılındaki hikâyesine tanık oluyoruz.Önce istanbul film festivalinde ardından da sinemalarda gösterime giren film hala seyirci ile buluşmaya devam ediyor.
eserleriyle tüm insanlığı, fikirleri doğrultusunda harekete geçirmeyi hedeflerken; karısı ve çocuklarının dahi kendisini anlamadığını farkederek, hayal kırıklığı içinde, herşeyi geride bırakıp, kendinden dahi kaçmak isterken, boş bir tren istasyonunda tıpkı, idealleri gibi yapayalnız ölmüştür.
bu şahsın savaş ve barış isimli romanının ikinci cildindeki (4 cilt olanını okumuştum) mason karakterin tanrı hakkındaki 1 sayfalık teorileri benim hayata bakışımı etkilemişti. sadece roman yazmıyor, adeta 4 koldan saldırıyor.
" insanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa,payı gerçek kişiliğini,paydası da kendini ne zannettiğini gösterir.payda büyüdükçe değer küçülür. "
itiraflarım adlı kitabıyla insana düşünmeyi öğreten yazar.hayatında çok önemli dönemler yaşamış intiharın eşiğine kadar gelmiş sadece düşünerek doğruları bulabilmiş büyük düşünür.