les miserables

entry158 galeri5
    82.
  1. hugo'nun başyapıtı. okuduğumda günlerce etkisinden kurtulamamıştım.galiba lise ikinci sınıftaydım.
    ekmek çaldığı için bir insanın kürek mahkumu olması bence korkunç. (bkz: )
    0 ...
  2. 81.
  3. şimdiye kadar izlediğim oscar adayı filmler içinde en iyi, en etkileyici ve sürükleyci olanı. özellikle russell crowe'un müfettiş javert tiplemesi unutulmayacak cinsten.
    0 ...
  4. 80.
  5. sırf kadrosu için bile izlenecebilecek filmlerden biri. hugh jackman, anne hathawey, russell crowe, sacha baron cohen, helena bonham carter ve daha niceleri. filme gelince, sıkıldığımız yerler olmadı mı oldu ama kesinlikle etkileyici ve iz bırakan bir film olmuş.
    0 ...
  6. 79.
  7. son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden birisiydi. hatta şimdiye kadar izlediğim en iyi filmlerden birisi.

    ve şimdiden söyleyeyim, bir filme iki buçuk saatini ayıramıyorsan bi zahmet siktir git. yaşama amına kodumunun hayatını. fox'ta harem vardır, show'da pis yedili vardır onu izle stephan hawking pozisyonunda.

    --spoiler--

    oyuncularının her birinin sesine hayran kaldım, resmen bir operet tadında okudular. filmi açarken müzikal olduğunu bilmiyordum ve şaşırdım.

    hugh jackman'ın jean valjean olduğunu itiraf ettiği sahne mükemmeldi.

    anne hathawey film için çok kilo vermiş. bi deri bi kemik kalmış, ama sesi çok düzgündü.

    russell crowe diye de bi adam var filmde, söylemesi ayıp nefret ederken hüzünlendirdi kendini bize.

    küçük sarı çocuk gavroche öldüğünde duygulanmayan varsa, rica ediyorum film izlemesinler hayatları boyunca. açık ve net.

    sacha baron cohen'i ciddi bi filmde görsem bile gülüyorum, bu rol onun için iyi olmuş.

    bu arada helena bonham carter yaşlanmıyor mu bana mı öyle geliyor?

    son sahne zaten mükemmeldi. bir devrimin ölü insanları.

    --spoiler--

    kitabını okumadım, muhtemelen okuyamayacağım da, ama victor hugo dayımıza, cennete selam gönderiyorum. iyi ki yazmışsın be hacı.

    bu arada filmi türkiye'ye kim getiriyorsa umut bağlamasın. bu kadar kıymet bilmeyen sinemadan yoksun olduğumuz için, tom hooper'dan özür diliyorum. şayet en fazla 5 bin kişinin gideceği kanaatindeyim. bu ülke koyunlarına devrim verme sen, ihtiras aldatma ver. onu izler anca taşakbeyinliler.
    2 ...
  8. 78.
  9. yeni, müzikal versiyonu çok güzeldir. hem bol bol güldürür hemde bol bol ağlatır.

    kitabını okumayanlar ya da eski çekim filmlerini izlememiş olanlar için boş, uzun ve gereksiz geçeçeğini düşünmekteyim.
    0 ...
  10. 77.
  11. Gereksiz yere uzun film. Haliyle de sıkıyor. Bir şeyi 90 dakikada da anlatabilecekken, uzatıp 150 dakikalara çekiyorsan; o işi çok iyi yapamıyorsun demektir.
    Her neyse, hugh jackman albüm yapmalı; filmin sonundaki en net kararım bu.
    0 ...
  12. 76.
  13. çok acıklı bir sona sahip victor hugo kitabı. filmi beklediğim gibi çıkmadı marius ve tenardilerin ilişkisini kitabı okumayan adam anlayamaz filmde bir anda düğüne felan geliyorlar ayrıca marius un jean vealjena kötü davranma nedeni de hiç açıklanmamış en önemli kısımları es geçmiş sevgili yönetmen kısaca olmamış.
    0 ...
  14. 75.
  15. daha iyi bir insan olmak için okunması gereken, victor hugo'nun klasikleşmiş romanıdır.
    0 ...
  16. 74.
  17. (bkz: victor hugo)nun unutulmaz romanı. romanımızın konusu jean valjean adında birinin çaldığı ekmek yüzünden ilk önce 5 sonra 19 yıl hapis yatması ve sonrasında gelişen olayları konu alır.
    bir insanın kişisel gelişimine katkısının yanında, içsel bir yolculuğa çıkmanızı ve bugüne kadar yaptığınız ve yapacaklarınızın bilançosunu yapmanızda yardımcı olur.
    bu kuşkusuz yazarın derin psikoloji bilgisinden kaynaklanmaktadır. kitap akıcı anlatımıyla da çok başarılıdır. herkese rahatlıkla tavsiye edilebilinir.
    sefiller romantizm akımının doğduğu 18. yüzyılda verilmiş en büyük eserlerden biri olarak kabul edilir. okurken ağlatabilecek ve biterken de lütfen bir kaç sayfa daha diyerek hüzünleneceğiniz nadir eserlerdendir...
    1 ...
  18. 73.
  19. Victor Hugo nun 1862 de yazdığı mükemmel roman. Bir adamın hayatını yaşadığı zorlukları anlatıyor.
    0 ...
  20. 72.
  21. muhteşem bir müzikal film. Kaliteli kadro kaliteli bir yönetmen. Ne desem boş izlemek lazım. Umarım dublaj yaparlarsa önemseyip düzgün şekilde yaparlar. Müzikal bir filmin dublajı sanatsal bir çaba gerektirecektir muhakkak.
    Alt yazılı izledim ama sinemada da izleyeceğim 1 martta.
    1 ...
  22. 71.
  23. sinemaya uyarlanmış kitaplardan biridir.

    daha ülkemizde gösterime girmemiştir ama internette bulup izlenebilir.
    0 ...
  24. 70.
  25. Öncelikle :

    (bkz: Hugh Jackman)

    2 saat 45 dakikalık muhteşem bir film olmuş. Aslında 1 martı bekleyip sinemada izlemek istiyordum ama dayanamadım. Çok iyi bir cast seçimi yapılmış. her şey muazzamdı. Anne Hathaway I Dreamed a Dream'i öyle güzel söylemiş ki çok beğendim.
    0 ...
  26. 69.
  27. 68.
  28. 1 mart 2013 de türkiyede gösterime giricek ama normalde aralık ta 5-6 ülkede gösterime girdi bizde * dayanamadık erkenden izledik işte neyse spoiler vericek fln değilim zaten bir çok insanda kitabını okumuştur konuyu bilir, diyeceğim şu film gösterime girince Hugh Jackman,Anne Hathaway,Russell Crowe,Helena Bonham Carter oynuyor huaa gitmek lazım diye düşünebilirsiniz ama müzikal dir yani öyle müzikal sevmiyorsanız ki ben pek sevmem bazı sahneler baya biliyor o yüzden düşünün taşının öyle gidin izleyin saygılar sevgiler.

    Edit: Hugh Jackman harbiden sadece bir sinema oyuncusu değil ayrıca nasıl bir tiyatrocu ve müzikal oyuncusu olduğunuda bir kez daha göstermiştir.*
    0 ...
  29. 67.
  30. kitabina yorum yapamayacagim bir basyapit. okumadim cunku.

    filminin fragmanina aldandik gittik. sig bir adamim eyvallah, herseyi kabul ediyorum.

    film basladi bir baktik ahanda muzikal... ilk sahneler muzikler iyiydi de, sonra o kadar baydi ki tum sinema endustrisinden sogudum. gecmek bilmedi iki saat lan.

    muzikalden anlamam dedigim gibi. ama o ask hikayesi, bitmek bilmeyen sarkilar falan filan.

    dedim ulan ilk defa muzikal izliyoruz, cikmiycam sonuna kadar kalicam. ama azapti.

    cektigimi daha da fazla yazmak istiyorum ama uzatmak da istemiyorum.

    son sozum, muzikale karsi biraz onyarginiz varsa gitmeyin lan. valla. yengenizden sogudum o derece.
    1 ...
  31. 66.
  32. ihtiyaçları çok fazlalaşan insanlar kendi öz kaynaklarının sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan herhangi bir savunmasız kişiden bile irkilir. iş ve ücretler, yiyecek ve ısı, cesaret ve iyi niyet hepsi sahip olamadıkları şeylerdir. ışık gölgeye dönüşür ve karanlık yüreklerini doldurur. bu karanlık içerisinde erkek, kadın ve çocuğun zayıflığını ele geçirir ve onları utanç verici işlere zorlar. artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. ümitsizlik, sadece dört duvarın adiliği ve basitliği ile sınırlanmıştır; hepsi kötülük ve suça yönelir... hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer kötü ve pislik gibi gözükür. fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları... onlar "sefiller"dir; toplumdan dışlananlar, yeraltı köpekleri...

    victor hugo/sefiller.
    0 ...
  33. 65.
  34. hollywood'un el atmaması gereken başyapıt. ayrıca dindar bir insan olan victor hugo'nun fransız devrimi sonucu çoğalan ahlaksız ilişkilere de gönderme yapmıştır. kitabın sonlarında marius'un hatasını anlayıp jean valjean'a yaptıkları için dizlerine kapanmasında gözleri doldurur. dizisi izlenmek isteniyorsa gerard depardieu'nun 4 bölümlük olan les miserables'ı izlenmelidir.
    0 ...
  35. 64.
  36. Eğer kalas ve sizi rezil etme potansiyeline sahip bir arkadaş grubunuz yoksa, Marius'un Cosette'e yazdığı mektubumsu şeyi facebook'ta paylaştığınızda, bazı kızların dikkatini çekmenizin ve işlerinizin açılmasının işten bile olmadığı, romantik akımın en iyi eserlerinden biri (herşey o malum şey için).
    0 ...
  37. 63.
  38. hayran kaldığım ve asla unutamayacağım mükemmel bir victor hugo klasiği. bi arkadaşıma önerdiğimde kapaktaki resmine bakıp çok sıkıcı demişti. şekilciliğe hayır!! cidden.
    1 ...
  39. 62.
  40. anlayamadığım için kendimden nefret ettiren bir klasiktir ayrıca okuduğum ilk klasik roman olması dolayısıyla beni klasiklerden soğutmuştur, tabi beşinci sınıftayken ne haddımeydi bilmiyorum.
    2 ...
  41. 61.
  42. bana kitap okuma alışkanlığını kazandıran şaheser. ölmeden önce okunması gerken kitaplar listesinde ilk sırada olmalıdır. 2013 yılında filmi vizyona giriyormuş, fragmanı da burada

    http://www.youtube.com/watch?v=S3uUTKOUhZU
    1 ...
  43. 61.
  44. "...Waterloo'da yalınkılıç düşmanlarını öldüren Almanlar'ın o günlerde 'Goethe' gibi usta bir şairi, bir yazarı vardı. Wellington'un ingiltere'sinde de o yıllarda 'Lord Byron' parlıyordu. Almanya ve ingiltere kültür bakımından on dokuzuncu yüzyıla mühür basmış oldular. Waterloo'nun bu kalkınmada bir işlevi olmadı... Sadece barbar uluslar, uygarlıklarını savaşların sonuçlarına bağlar. Fakat ilkel uluslarda bir utku, ansızın kalkınma yaratır. Bu, bir fırtınayla kabaran sellerin geçici gururu, kibridir. Uygar uluslar, özellikle yaşadığımız çağda, bir komutanın iyi ya da kötü şansıyla ne yükselir, ne de alçalır."
    1 ...
  45. 60.
  46. okudum ilk kitaplardan biriydi. jean valjean ın sıra dışı hayatını anlatan insanlık dersi veren bir baş yapıt. aklıma geldide cosette i aklımda şebnem schaefer olarak canlandırmıştım. *
    0 ...
  47. 59.
  48. bu kitabın ilk hali baya bi uzun bin sayfaya yakın ki türkiye de bin sayfalık halini bulamazsınız kolay kolay.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük