ölmeden önce mutlaka izlenmesi gereken filmler listesi yapılsa en başlarda olmaya layık olan harika ötesi bir yapıttır. duygusaldır, ağlatmıştır. herkes leon'un kurtulmasını beklerken saçma sapan bir şekilde ölmüştür. neyse izlemeyen izlesin öğrensin işte.
ne kadar izlediğimin sayısını asla hatılayamayacağım eşsiz bir luck besson şaheseri. hemen hemen tüm repliklerini bilmeme rağmen hala izleyince veya düşününce insanın tüylerini diken diken etmeyi başarabilen yegane bir yapıt.
bu filmi izlemediyseniz(ki epey vardı yine) kesinlikle izleyin.bir kez izlemekte yetmeyecek.zamanın çok ötesinde bir film.*
abimiz diyebileceğimiz birkaç karakterden biridir. gerçek olsa arkasından ölümüne gidilir, gelin vurucaz yıkıcaz dese peşinden döner bıçağıyla gidilebilecek birkaç adamdan biridir. kız çocuğunu suistimal etmeyip ona babalık yapmasıyla yüreklerde ayrı yeri vardır. vur de vuralım leon. hepimiz leon'uz.
bu filmle ilgili o kadar iyi cümleler kurulmuş ki yazarlar tarafından, sanırım başka birşey ekleyemeyeceğim. ya da biraz da ben ekleyim ya olsun ;)
böylesine pis bir dünyanın içinde, böylesine saf bir aşkın oluşu bile bu filmi muhteşem yapmaya yetiyor. ilk seyrettiğimde " oha resmen 13 yaşındaki kıza aşık oldu herif " dedim ama sonra kendimden utandım. çünkü ordaki durum, hayatta hiç bir beklentisi kalmamış iki insanın bu derece birbirlerine bağlanması, yaşamak için bir kaç sebebin olduğunu belirtiyor, hatta ölmek için bile.
gary oldman'ı saymazsak küfür yiceğimi biliyorum ;) bir insan bu kadar mı muhteşem piskopat rolü yapar? adama küfür küfüre gittim bütün film boyunca ama neden bilmiyorum içten içe de sempati duydum ;)
özet olarak, tam bir başyapıt(bu kelime yetmiyor ama neyse).
son sahneleriyle efsane olan filmdir. leonun bu mathildadan diyerek pimi vermesi, mathildanın çiçeği bahçeye dikmesi tekrar izlenmek üzere rafa kaldırıldı lakin benim anlamadığım bir şey var filmin müzikleri bana sanki ramazanda şu yayınlanan şeyleri izliyormuşum hissi uyandırdı. yalnız sondaki soundtrack harika idi.
bir de bir de jean renonun ne kadar karizmatik bir adam olduğunu bir kere daha görmüş oldum. hayır herhangi biri öyle davransa mal dersin ama o adam karizmatik.
sonuç olarak replikleriyle hafızalara kazınan tekrar tekrar izlenilesi filmdir
jean reno ve natali portmanın oynadığı harika ötesi bi film
bi film düşünün ki izledikden sonra rahat bi 2 haftası sürüyor etkisinden çıkmak.
bende bi yan etki yaptı.
jean renonun yaşlandığını görünce duygulanıyorum. *
leon rölünün etkisi olsa gerek adam yaşlanmasın istiyorum.
hayatımda izlediğim en iyi filmeler listesinde ilk 5'te olan filmdir. her ne kadar dışarıdan bakınca kiralık katil, aksiyon, kan temalı bir film gibi görünsede yoğun dozda duygusallık barındırır. çoğu zaman üzülüp, hüzünlendiğiniz sahneler olur fakat bu duygu yoğunluğuna kendinizi çok kaptırmadan frenleyebilirsiniz, ta ki son sahnede çalmaya başlayan shape of my heart'a kadar.
--spoiler--
Mathilda: Leon, sanırım sana aşık oluyorum. Bu başıma ilk defa geliyor, biliyor muydun?
Leon: Daha önce hiç aşık olmadıysan, bunun aşk olduğunu nereden biliyorsun?
Mathilda: Çünkü hissediyorum.
Leon: Nerede?
Mathilda: Karnımda. Sıcacık. Daha önce hep bir yumru olurdu. Ama artık geçti.
--spoiler--
12 kere izlemiş olduğum, Leon'un gelip Mathilda'yı alan polisleri öldürdükten sonra Mathilda'nın Leon'un kucağına atlayıp ona sarılmasıyla o küçük bacakların görüntüsüyle ağlatan sahneye sahip hayatımın filmi. Sevginin Gücü.
--spoiler--
mathilda: sanırım burada rahat edeceğiz leon.
--spoiler--
harika soundtrack'i olan bir film. jean reno için söylenecek pek bir şey yok. mükemmel bir aktör olduğunu her filminde kanıtlıyor. natalie portman ise ibretlik bir şekilde 13 yaşındaki haliyle oyunculuk dersi veriyor. özellikle shape of my heart ağlatır. aman dikkat!