-bir leman verir misin?
-kalmadı.
-penguen?
-yok.
-uykusuz?
-ı-ıh, taraf vereyim istersen.
-yok be abi en son aldım krize girdim esprilerin dozu çok yüksek.
uykusuz ve penguenin, hiçbir medyanın yazamadığı türkiyeden seçmeleri tek bizle buluşturabilen mecra olduğunu düşünürsek; uykusuz ve penguene hakaret olacak bir seçimdir.
ankara hukuk fakültesi hocası prf. mithat sancar 4.sınıf öğrencilerine, genel kamu hukuku dersinde yahudi soykırımını anlatırken, çok ciddi bir şekilde yahudilere yapılan katliamı, cesetleriyle sabun yapıldığından bahsediyordu. sonra bir an durdu. yüzünün şekli değişti.
-her yıl bunu anlatıyorum. her yıl aynı şey oluyor. ben bu sabun yapılma mevzusunu söylerken, birileri gülüyor. gerçekten acıyorum ve kızıyorum. bir insan nasıl bu hale gelebilir? bu söylediğime nasıl tebessüm edebilir? hatta sesli bir şekilde nasıl gülebilir?
diye kızmış ve çekip gitmişti.
bu yıl alt dönemden arkadaşlara sordum. anlatırken yine sınıftan birileri gülmüş.
buna benzer şeyler söylemiş.
askerin eline pimi çekilmiş el bombası veren ve 4 askerin ölümüne sebep olan teğmen haberini yapan da bu gazeteydi,
dağlıca da askerlerimizin nasıl göz göre göre ölüme gönderildiğini yazan da bu gazeteydi,
eline silah almamış insanların evine silah koyup terörist ilan edeceğini satır satır yazan ordunun haberini yapan da bu gazeteydi.
bazı durumlar vardır, kimilerine komik gelir, kimilerinin okuduğunda dinlediğinde kanını dondurur.