cavs'daki şutörler kendisine desek olmayınca takımına şampiyonluğu getirememiştir. yani lebron kötü de, shumpert, jr smith, jones, dellavedova, miller çok mu iyi. seri boyunc hepsi sıçtı amk. jr smith dün maç 2 dakka kala 15 sayı fark olduktan sonra attığı girmeye başladı. önce neredeydi. kısacası bu kazmalarla olmuyor. koç da terübesiz. ama seneye lebron dinlemez. hayranı değilim lebronun, okc thunder sporluyum * ama lebron başarıyı hakediyor.
maçlarını canlı izlemeden kendisini bencillik ve eziklikle suçlayan kişilerin öncelikle ezik tanımının ne olduğunu iyi anlaması açısından karmalarını kontrol etmelerinde fayda gördüğüm süperstar.
5 sene üstüste final oynayıp 2 sinde şampiyonluk görmek, 2 sinde ise destek görmeden tek başına savaşıp bi dünya istatistik yakalayarak kaybetmek eziklik oluyor demek. daha kırdığı rekorlardan da bahsetmedik tabii...
şimdiye kadar çıktığı 6 finaldeki ortalamaları şu şekildedir kendisinin. ancak yine de eziklikle suçlanmaktadır, buna da hazımsızlık denir. kazandığı 2 final dışında adam eksiği veya sakatlıklar nedeniyle tek başına götürmek durumunda kaldığı 3 final oldu ve 1 finali de çocukluklarından kaybettiler. buyurun istatistikleri:
2007 (rakip sas) --> %35.6 isabet 22 sayı 7 ribaunt 6.8 asist 1 top çalma 0.5 blok 5.8 top kaybı (takımda yıldız yok)
2011 (rakip dal) --> %47.8 isabet 17.8 sayı 7.2 ribaunt 6.8 asist 1.7 top çalma 0.5 blok 4 top kaybı (wade 26.5 sayı / bosh 18.5 sayı)
2012 (rakip okc) --> %47.2 isabet 28.6 sayı 10.2 ribaunt 7.4 asist 1.6 top çalma 0.4 blok 3.8 top kaybı (wade 22.6 sayı / bosh 14.6 sayı)
2013 (rakip sas) --> %44.7 isabet 25.3 sayı 10.9 ribaunt 7 asist 2.3 top çalma 0.9 blok 2.6 top kaybı (wade 19.6 sayı / bosh 12 sayı)
2014 (rakip sas) --> %57.1 isabet 28.2 sayı 7.8 ribaunt 4 asist 2 top çalma 0.4 blok 3.8 top kaybı (wade 15.2 sayı / bosh 14 sayı)
2015 (rakip gsw) --> %40 isabet 35.8 sayı 13.3 ribaunt 8.8 asist 1.3 top çalma 0.5 blok 3.5 top kaybı (irving ve love sakat)
şimdiye kadar oynadığı toplam 178 playoff maçında ise %44 saha isabetle 28.2 sayı 8.8 ribaunt 6.7 asist 1.7 top çalma 0.9 blok ve 3.5 top kaybı ortalamaları yakalamıştır.
2009'da nike'ın sponsorluğunda oynanan bir maçta o zamanlar xavier university'de oynayan ve 20 yaşında olan jordan crawford'ın üzerinden smaç yaptığı külahımın kralı.
maçtır, smaç vurulabilir. sorun bu değil. sorun maçtan sonra lebron james'in isteği ile nike'ın maçtan görüntü alan iki kameranın kasetlerini toplamasıdır.
tabii söylentiler hemen yayılmış ve ortada kaset de olmadığıdan lebrick için giderek daha da utanç verici boyutlara gelmiştir. ve sonunda kaset basına sızdırılmıştır.
Doğu'da lebron'a karşı elenmekten bi hal olan chicago bulls'lu olarak kendisinden bende haz etmem ve en verimli çaglarında finallerde kaybedip yüzük alamamasına seviniyorum ancak kendisine söylenen çakma kral lakapları doğru degil'dir.
bu adam 18 yaşında nba organizasyonuna girdiğinden beri (2003) adından söz ettiriyor.
Daha lisede oynarken maçları televizyonlarda yayınlanıyordu gittiği okulu yayıncı kuruluşlara oynadığı maçları satıp kaar ediyordu düşün yani.
Ergen diyebileceğimiz yaşlarda dergi kapaklarına çıkıp yeni star geliyor diye öne çıkarılıp heyecan yarattı.
Lebron artık uzun mesafeli atışlarda keskin degil, yaşı 32'ye doğru geliyor fiziği ister istemez düşüşe geçicektir her zaman post-up oynayıp rakibine dayanarak ikili sıkıştırma ile oynayamaz zira bu oyun şekli adamı fiziken bitirir ayaklara kramp'ı sokar.
Kobe'nin egosuna göre daha düşük egoya sahiptir lebron, şuan lakers'in geldiği nokta kobe yüzünden yıldız basketbolcular gelmek dahi istemiyor ama lebron dibe batmış takımı konferans şampiyonu yapıyor finalde önemli eksiklere ragmen 2 galibiyet alıyor hemde bunu new york'tan kovulan j.r smith, shumpert ve denver'dan takaslanan mozgov'la başarıyor.
basketbol maçında üzerinden smaç basıldı diye kaset toplattığını iddia eden haterları tarafından eleştirilen yıldız. öncelikle bunu iddia etmek için kanıt getirilmesi gerekiyor, aksi taktirde sağdan soldan duyulana inanmak ancak hazımsızların işine gelen birşeydir.
phil jackson un eleştirisine gelirsek, kendisi sürekli jordan-pippen, shaq-kobe, kobe-gasol gibi ikililerle eksiksiz şekilde ve kariyerlerinin en iyi dönemlerini geçirirken çalıştığı için, takımın yıldızını tek başına oynattığında neler olacağını kestirememesinden kaynaklanıyor. hater arkadaşlara şunu da soralım:
phil abimiz 2006 playofflarında elinde tek yıldızı varken ilk turu geçebilmiş mi? veya yıldızları yine birden fazlayken 2011 de dallas mavericks e karşı 1 maç bile kazanabilmiş mi? bu işler bu kadar kolay değil, hem de rakip öyle süper bir savunması olmayan phoenix suns olmasına rağmen. buradaki mantık siz zor sayı üretirken, karşı takımda etkili skorerler ve sağlam bir bench olmasıydı.
bu adamı eleştirebilmek için resmen kör olmak gerekir. çöp takımları sırtlayıp finale taşımıştır, ama yanındakiler ya sakatlıklarla boğuşmuş, ya da sorumluluk almaktan çekindiği için yalnız kalmıştır. nba de her sezon 82 maç yapıp 5 sene üstüste final oynamak kolay değildir. hele hele sokakta yarım saat koşturup dili dışarıya çıkan amatörlerce eleştiri yapılması tamamen ironiktir.
oynadığı komedi filminde aldığı kısa rolle, dakika başına hayatta en iyi yaptığı şey olan basketboldan bile çok kazandığı söylenen sporcu.
bu arada film fena değil. seyrettim bugün.
lebron için gitmeye değmez rolü az ama güzel espriler vardı.
türkiye'de de cuma giriyormuş galiba gösterime.. http://abcspor.com/lebron-james-beyazperdede/
Tam 41 milyon dolar harcayarak, doğup büyüdüğü Akron şehrinin yoksul mahallelerinden 1100 öğrenciye üniversite okutacakmış. Bizim bahtımıza da tek derdi fedarasyon başkanı olmak olan NBA'ciler düşüyor.
twitter'da reklam için bir tweet karşılığı 140.000 usd alan basketbolcu.
bu ne abi !
o paraya değil tweet atmak, kendini uçurumdan atacak 140.000 kişi çıkar bir kalemde. http://abcspor.com/lebron...n-1-tweeti-140-000-dolar/
Lebrick'tir gerçek lakabı. King'i kendisi uydurmuştur. Düşünün yani, adam kendisine kral diye lakap takacak kadar psikolojik sorunlu bir tip.
Amare stoudemire zamanında forma numarasını 1 ile değiştirdiğinde başta takım arkadaşları olmak üzere herkesten eleştiri almıştı. Bunun yaptığı çok daha saçma.
Fiziksel özelliklerine laf eden çarpılır. O boy ve kiloda o atletizim yuhtur, ohadır. Ama baskeybol atletizm değildir. Bunun en iyi örneği de larry bird, magic johnson gibi efsanelerdir. Bu adamların kariyerleri boyunca yaptıkları smaç sayılıdır.
Fundamental diye bir şey var. Yani basketbolun abc'si. Majestelerimichael jordan'dan beri insanlar bunu unuttular çünkü ortalama izleyici his airness'ın atletik özelliklerinden o kadar büyülenmişti ki kimse bu adamın fundamental'ının ne kadar kusursuz olduğunun farkına varmamıştı.
Lebrick'in ise fundamental'ı yok. Bakın, zayıf demedim; yok. Her driplinge başlarken kesin steps yapıyor çünkü tekniği o kadar zayıf ki başka türlü hızını kullanamıyor. Pivot ayağını sürekli terden kaldırıyor, oynatıyor.
Crossover yapmıyor meselâ. Çünkü fundamental'ı zayıf. Oysa bizdeki altyapılarda bile çocuklara ilk gösterilen şeylerin başında gelir crossover. Bunu iyi yapmak adam geçmek demektir.
Kareem abdul jabbar'ın son dönemine yetişmiş adamım ben. Magic, bird, jordan, barkley, robinson, shaq, olajuwon, mutombo, miller, stockton, malone, drexler... kimleri izlemedim ki. Öyle özet, bant falan da değil. Canlı izledim bu adamların maçlarını.
O yüzden beğenmiyorum lebrick'i. 80'lerde be 90'larda oynanan basketbola âşık olduk biz. Hayâli düdüklerin çalınmadığı, boyalı alana girenin dayak yediği, uzunların uzun ve kısaların kısa gibi oynadıkları basketbola âşık olduk. Taktik savaşlarına sahne olan, set hücumlarının olduğu, mj'in bile kolay kolay isolation oynamadığı, azmin, disiolin ve zekânın en az yetenek kadar önemli olduğu oyuna âşık olduk.
Günümüzde nba sağlandığı bataktan kurtulmak için sahte süper yıldızlar yaratıyor. Bunu yaptıkça da benim gibi milyonlarca püriten basketbol âşığını kendinden soğutuyor.
Lebrick de bu durumun ete, kemiğe bürünmüş hâlidir. 80 ve 90'larda oynasa en fazla dominique wilkins olabilecek bir adam o. Hayır, benimki nefret değil. Bunun adı nefret olamaz. Âşık olduğum sporu elimden alanlardan nefret ediyorum ben. Lebrick ise onların yalnızca piyonu. Balon gibi şişkin egosu, her sözüyle ortaya koyduğu çiğ kişiliği, loser'lığı ile... hayır, nefret etmiyorum. O benim midemi bulandırıyor.
5 sene üstüste nba finaline çıkmasına rağmen kötü olduğunu savunabilen aklıselimlerce eleştirilmesi ironiktir kendisinin. kişilik dersen de ben sana tecavüzcü kobe derim, karısını döven iverson derim, her maç rakibinin sinirini bomak için elinden geleni yapan miller derim, o "şampiyon olmak için güçlü takıma gitti yeaa" dediğin rodman, malone ve garnett derim aslan.
203 cm boy ve 100 küsur kilo adamdan crossover, estetik vs. şeyler beklemek de başka bir kafaymış gerçekten. ama haterlara göre doğuda takım yoktur, ayrıca 90 larda nba daha zordur, evet.
bu sene fadeaway denilen, savunmacıya sırtını verip yarım reverse ile uzaklaşarak bloğun üzerinden şut bırakma olayını geliştirerek başlamış olan süperyıldız. 76ers karşısında 25.000 kariyer sayısına ulaşan en genç oyuncu ünvanını henüz 30 yaşındayken gerçekleştirmiştir.
bu arada geçtiği isimler de öyle az buz adamlar değil, şöyle belirtelim:
edit: evet 30 bin yazmışım ama 25 bin olacaktı. neyin kafasıyla yazdım bilmiyorum, özel sektörün yoğun mesaileri olsa gerek. diğer oyunculara ait bilgiler de 25 bin rakamına göre doğrudur. :)
geçen gece toronto raptors maçında tüm zamanlarda en çok sayı bulan oyuncular listesinde reggie miller i geçerek 18. sıraya oturmuş olan süperyıldız. maçı kaybetmeselerdi iyiydi ama şu an 12-4 ile doğunun en iyi takımına liderlik etmektedir.
Nba'de kariyer sayıları normal sezonda üretilen sayılardır. Öyle play off falan sayılmaz. O ayrı bir kategoridir.
27 kasım 2015 tarihinde Lebrick'in ürettiği toplam sayı 25.298'dir ki bu rakam nba tarihinde şu anda 16. sıradadır. Aktif oyuncular arasında ise 6. sıradadır ki çoktan 900 maçı devirdi.
Ayrıca bu herif 18,5 yaşında ilk maçına çıktı. Büyük skorerlerin genelinden 3 yaş küçüktü yani. Bu da 30.000 sayıya ulaşsa bile en hızlı değil ancak en genç olması demek çünkü wilt Chamberlain bu sayıya 941, michael jordan ise 960 maçta ulaştı.
Şu anda 30.000 satı barajını geçen en genç oyuncu olan ve kendisi de liseden draft olan kobe bryant'ın bunu başarması ise 1180 maç sürdü.
Yani, Lebrick efendi önümüzdeki 10 maçta 500 sayı ortalaması tutturamazsa en hızlı 30.000 sayı falan yalan.
500 milyon dolara nayk ile ömür boyu sözleşme imzalamış. 500 milyon doları aklımdan türk parasına çevirmeye çalıştım beceremedim. bu kadar acınası bir durum içersindeyim.
Bu adama yapılan haksızlık kimseye yapılmamıştır herhalde. Tarz olarak magic johnson'ın ( ki kendisi nba'in en iyi 2. oyuncusudur gözümde) gelişmiş versiyonu gibidir. Neymiş bir de 90larda oynasaymış ortalama bir yıldız olurmuş. 90larda nba demek fizik demek, isolation demek. Yani aslında tam lebronluk yıllardı 90lar. Adamın karşısında spurs gibi canavar bir takım, lakers ve celtics triosu, son dönemde thunder,bulls ve warriors gibi canavar takımlar çıkmış yancılıkla suçluyorlar bir de. Garnett yancı değil, shaq 3 kez finaller mvpsi olurken kobe yancı değil, lebron yancı değil mi? Neyse çok fazla uzatmadan kariyerinin sonunda nba tarihinin en iyi 2. oyuncusu olması olası olan isimdir. Kobe olamadı, duncan bence shaq'ın arkasında 5. sırada şu an.
nba kariyerine 19 yaşına yakınken başlaması nedeniyle interpol tarafından aranan yıldız. halbuki abilerin gibi üniversiteyi bitir öyle başla dimi ama?
evet henüz kariyer sayısı 25.468 an itibariyle ama bu şekilde götürebilirse 30.000 barajını da zorlayabilecek gibi görünüyor. bu sezon 2 önemli eksiğe rağmen -ki iman shumpert sezona yeni girdi sakatlıktan- 22 maçta 15 galibiyet alan takımına liderlik etmekte, doğuyu da yine takımca tepelerde götürüyorlar. kaldı ki bu sene rakipleri onlara çok yakın götürüyor, bunu da atlamamak gerekir.
sözlükteki hater kardeşlerimiz olur da sene sonunda 3. yüzüğünü takarsa neler söyleyecekler merak içerisindeyim. geçen sezon eksik takımla başaramadı diye buralarda atıp tutmak rahattı tabii. aksilik olmazsa cavs bu senenin en büyük favorilerinden, bunu tartışma konusu bile yapmıyorum zaten.
