bütün vücudu felç olmuş bir insanın sadece sağ gözüyle hayata bağlı kalması, insanlarla iletişim kurması, kitap yazması...
tek kelimeyle harikulade bir film. gerçek bir hikayeden alıntı olması da ayrı bir heyecan veriyor izlerken.
mathieu amalric 'in başrolde oluşunun ayrı bir artı kattığı izlenesi , başarılı bir filmdir. yalnız baştan uyarı, acı bir filmdir, lay lay lom arayışıyla izlenmez. ama film konusu zor durumu yaşayan insanla -tabii ne kadar olabilirse- belli bir empati kurmayı sağlaması filmin önemli başarılarından biri. yılların başarılı oyuncusu max von sydow gibi eski kurtların rol alması filmin başka artılarından biri.
filmin hissettirdikleri;
kısıtlı bir zaman içerisinde bir ömrü tüketiyoruz ve bu yaşam süresince bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendimize engeller yaratıyor, içimizdeki cevheri keşfetmek için çabalamıyor ve her şeyi erteliyoruz. büyük bir olayın, bir işaretin ya da bir mucizenin olmasını bekliyor, hareketsiz kalıyoruz. klişe olacak ama bazı şeylerin değerini onu kaybedince anlıyoruz. o yoksunluk duygusuyla gerçeklerle yüzleşiyor, geçen günlere, kaçan fırsatlara, hatalarımıza yanıyoruz.
bazen planlar yapıyor olsak bile bir rüzgar esip o planları uçurup götürüyor ve bambaşka bir konumda buluyoruz kendimizi. olan bitenin sonunda çölde bir kum tanesi kadar gücümüzün olduğunun farkına varıyoruz..
acı bir tat bırakan ve duygulandıran bir film. gerçek yaşam öyküsünden uyarlanmış olması ise ayrıca üzücü.
izlenilesi bir film, tavsiye ederim.
başarılıdır, sanatsaldır bilemem ama "fransız kadınları çirkindir" şeklindeki düşüncemi bana sorgulatan film olmuştur. naomi watts'a benzeyen hemşire, dil hareketi yapan öbür hemşire ve başkahramanımızın sarışın eşi aşırı derecede güzeldir. bu arada hakikaten adamın durumu çok kötü, öyle bir durumda daha fazla yaşamak istemezdim.
fransız yapımı biyografi filmi olunca başta biraz ürküten ama sonrasında su gibi akıp giden film. ölmeden önce izlenmesi gereken demek çok iddialı olabilir ama hayata karşı bakışını güçlendirmek isteyenlerin kesinlikle izlemesi gereken bir film. kitabı daha çok merak ediyorum.
“Tıpkı kıyının kayboluşunu izleyen bir denizci gibi ben de geçmişimin yavaşça gölgelenişini izliyorum. Yavaş yavaş anılardan oluşan bir küle dönüşünü."