eğer amelie bir hayal dünyasında yaşamayı ve tüm hayatını içine kapanık biri olarak geçirmeyi seçmişse,bu onun hakkıdır çünkü hayatını mahvetme hakkı asla feshedilemez!"
Muzigiyle her daim ana haberlerin "bayram alisverisine cikan vatandaslarsa sekerin pahalanmasindan sikayetci..." temali bolumlerini animsatir.
Bir de gora'nin soundtracki degismez hic bu minvalde. Kah "gayrimenkul fiyatlarinda dusus yatirimciyi harekete gecirdi", kah "alkol ve sigaraya yilbasindan sonra gozle gorulen artis bekleniyor" haberlerinin mezesidir o da.
insanı heyecanlandıran film. 2 saat boyunca salya akıta akıta amelie'nin hayatını, insanları görme şeklini özenerek izledim. sonra film bitti bulaşık yıkadım. tam bir hayal kırıklığı.
her ne kadar gerçeklikten uzak yönleri olsa da izlerken bir şeklide insanı mutlu eden, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir filmdir.
audrey tautou nun tatlı gözlerini de es geçmemek gerekir.
yalnız filmin posterinde anlam veremediğim bir iticilik var. o gülüş, o bakış bir değişik geliyor, rahatsızlık veriyor. sadece ben mi böyle düşünüyorum bilmiyorum ama filmi tam olarak yansıtmadığını hatta başka bir tarafa çektiğini düşünüyorum. en azında izlemeyenler için.
izlediğim en salak filmdi. herkes izliyor fotoğraflar paylaşıyor demek ki süper dedim açtım. ilerleterek izledim. lanet olsun kızda çirkin salak salak gülüyor. var mı film önerisi olan? *
theme song'u ile harikalar yaratır; nasıl da renkli ve cıvıl cıvıl. olur da gün ışırken bunu dinleyip, pencerenizi açıp, güneşi içeri almazsanız tekrar filmi izlemek nasip olmasın size!
biraz saplantili bir ask oyunu icinde insanlari anlamak, sevmek, bir amac ugruna yasamak gibi guzel mesajlar verir. bir bakmissiniz ki filmin sonunda yuzunuzde bir gulumsemeyle tum karakterleri ayri ayri sevmissiniz.
Aslında küçük şeylerden ne kadar da mutlu olabilir insan, aslında önemli olan ne zaman mutlu olabileceğimiz midir? yoksa mutluluğu biz mi yaratabiliriz veya mutluluk bizim içimizde mi? onun dışarı çıkması için ne yapmamız gerekiyor?
sanırım tüm bu soruların cevapları bu filmde.
Bu filmin tek kötü yanı ise bizi kendisine bağlayan sıcaklığı, sevimliliği, masumeyiti demem o ki film bittikten sonra kendimize geldiğimizde, gerçek dünyanın savaş, soykırım, siyaset, kavga, küfür, cinsel sapıklıklardan oluştuğunu görmek ve bunu anlamak gerçekten çok kötü.
kesinlikle bir sanat harikasıdır. yann tiersen'in müzikleri amelie'nin sıradışı hayatı ve olay örgüsü ile çok beğenilen filmdir. insanda mutluluk hormonlarının tavan yapmasını sağlama özelliği vardır.kısacası canınız mı sıkılıyor açın izleyin ve pişman olmayın.