hümanizme kaçmadan insanın kendini insan gibi hissetmesine neden olan, izlemeyenin çok şey kaçırdığı, audrey tautou'ya doyulmayan film gibi film... filmin oyuncu seçmelerindeki audrey tattou'nun hallerini de izlemeniz tavsiye edilir...
ayrıca izledikten sonra audrey tautou nun daha sonra oynadığı filmler için kesin iyi filmdir dediğim film. portre gibi kadındır kendileri onu izlemek her zaman film tadı verir...
izledikçe bir kez daha izlenesi gelen muhteşem film. her sahnesi ayrı bir güzeldir ama en çok sevdiğim, amelie'nin bulduğu oyuncak kutusunun sahibine ulaştığı sahnedir
her sabah işe (okula) giderken ve iş (okul) dönüşü izlenmesi gereken film. bir anti-depresan. insan izledikce huzur buluyor. Yann Tiersen 'in müzikleri o kadar muhteşem uymuş ki filme insanı alıp farklı diyarlara götürüyor. Hele filmin sonunda ki 3 nokta öpüşü yok mu bitiriyor insanı. Jean Pierre Jeunet 'den daha fazla film bekliyoruz...
insanın hayatını izlemeden önce ve izledikten sonra diye ikiye ayırabilme özelliğine sahip bir filmdir. izlemeden önceki hayat gayet bayat, boş ve kasıntı gelirken izledikten sonra hayatta gerçektende mutluluk diye bir şeyin var olduğuna inanmış bulursunuz kendinizi...
türkçe dublajlı halinin mutluluk verici, orjinalinin gayet hüzünlü olduğunu düşündüğüm,tiersen'i patlatmış jeunet eseridir.
her film orjinal dilinde izlenmeli,anlanmalıdır burdan hareketle.
bunca zaman izlememis olduguma yakindigim film. icimdeki fransizca askini tekrar ateslemis ve fransizcami tazeleme calismalarina girismeme neden olmustur.
çocukluğuna geri dönmek isteyip de dönemeyen,aşkı arayıp da zor bulanların filmidir.izlenmesi gereklidir.bazılarında kırmızı- yeşil hastalığına yol açmıştır.
bittiğinde yüzümde bir tebessüm bırakmış, hiç hissetmediğim kadar beni huzurlu hissettirmiş, "bana da bir tane!!" denesi bir aşkla karşılaşılmış, kişinin hayatında önem arz eden film.
Ne zaman gücünüzün yetersiz olduğuna inanmaya meyil etseniz sürat ile en yakın yerde izlenmelidir. Hayatımın filmidir. Olumsuz insanları bile nötr yapma kabiliyetine sahip nadide film.
jean pierre jeunet'in amelie'sine layık oyuncuyu bir türlü bulamadığı, uzun zamanlar oyuncu aradığı filmidir. en sonunda bir gün audrey taotou'yu bir afişte görür ve 'işte aradığım kız' der. amelie'nin masallara inandırması belki filmin kendisinin de masal oluşundandır.