--spoiler--
çok güzel bir film. oyunculuklar harika öncelikle. şu nokta çok dikkatimi çekti bu filmde: amelie'nin birine iyilik yaptığı sahnede çok durulmuyor ve hemen ardından diğer bir kişiye iyilik yapıyor. ondan sonra bu olaylar aynı sırada devam ediyor ve hep bir kademe ilerliyor. bu da akıcılığı sağlıyor filmde.
filmin sonlarında da yardım meleğimiz bu sefer yardım etmiyor, yaşlı amcamızdan yardım alıyor ve mutlu son!
--spoiler--
1. J'y Suis Jamais Alle
2. Les Jours Tristes (instrumental)
3. La Valse D'Amelie
4. Comtine D'un Autre Ete: L'apres Midi
5. La Noyee
6. L'autre Valse D'Amelie
7. Guilty
8. A Quai
9. Le Moulin
10. Pas Si Simple
11. La Valse D'Amelie (orchestra version)
12. La Valse Des Vieux Os
13. La Dispute
14. Si Tu N'etais Pas La
15. Soir De Fete
16. La Redecouverte
17. Sur Le Fil
18. Le Banquet
19. La Valse D'Amelie (piano version)
20. LaValse Des Monstre
sakin, sessiz, mutlu ve masum bir fransız klasiği: amelie...izlerken içinizdeki tüm kötülükleri alıp götüren ve bittiğinde gördüğünüz her şeyi kendi yaşamınızda uygulama isteği doğuran bir başyapıt. audrey tautou'nun dayanılmaz sevimliliğiyle daha da renklenmiş, tekrar tekrar izlenebilecek bir koleksiyon filmi.
fransızlara olan sevgim bu filmle nedense daha da artarak ilerliyor. bilmiyorum belki 20. belki 25. defa izleyişimi bitirdim az önce yine oturur yine izlerim bu filmi.
amelie'nin saflığı ve hareketleri bağladı bir defa beni filme.
yaşamdan alınan tadı; izlemeden önce ve izledikten sonra olarak iki bölüme ayıran, çok sevimli, çok tatlı, yaşamın içinden küçük bir ayrıntı. biter bitmez fellik fellik soundtrackini aratan müziklere sahip film, izlemeyenler için kayıp, izleyenler için ise sıcak bir tebessüm.
Muhtemelen yukarıdaki bütün övgüleri hakeden müthiş bir filmdir. Repliklerinden karakterlerine çok özgündür.
Hatırladığım en güzel repliği de "Oysaki bayım siz bir sebze bile olamazsınız. Çünkü enginarın bile bir kalbi vardır... " olsa gerek.
film fransızca olduğu ve benim de fransızca bilmemem gibi unsurlardan dolayı doğru senkronlu altyazı bulmakta zorlandığım, hatta göbeğimin çatladığı filmdir. bu sebepten hala izleyemedim.
edit: uludagsozluk'un yardımsever nazik yazarlarının yardım mesajlarıyla problemi çözmeye yönelik bazı önerileriyle halletmeye çalıştık. fakat hiç birine gerek kalmadan biraz inceleyip, filmn boyutuna göre senkronlanan altyazıyı indirmek gayet yerinde bi faaliyet oldu. hiç kimse -var mıdır bilmiyorum ama- bu sıkıntıyı yaşamasın diye çözümü de yazmış oldum.
bi süre sonra sonra teletubbies izliyormuş hissi yaratacak, insana kendini duvardan duvara vurdurabilecek sevimlilikteki film. kız arkadaşınızla izlemek zorunda kalırsanız kabız olduğunuzu söyleyip kendinizi film sonuna kadar tuvalete kitlemenizi tavsiye ediyorum tüm hemcinslerime.
insanı yaşama bağlayan, içine bolca yaşam sevinci enjekte eden, izlerken insanın kalbini sevince boğan fransız yapımı bir film. herkesin hayatına bir şekilde dokunan, dokundukça güzelleştiren bir kız amelie. hele sonundaki sevdiceğine dokunduğu sahneler.. neyse. güzel bir film. kalbiniz hüzünden boğulurken seyredin ki farkını farkedin..
filmde kullanılan şarkılarını daha önceden, hatta bir yıl önceden dinlemeye başladığım harika film.
bir yıldır şarkıları hergün dinliyordum, filmi izlemeye de pek bi hevesliydim. peki bir yıldır neden izlemiyordum? cevabım birkaç parçaya ayrılıyor.
1. film-müzik markette amelie'yi bulamadım. eski filmler yok tövbe tövbe.
2. internet kotalı olduğundan indiremedim de.
3. filmleri birlikte izlediğim arkadaşın film zevkine sıçayım.
peki nasıl mı izledim?
1. müzik markette yine yoktu.
2. bir yılın sonunda koy götüne rahvan gitsin dedim ve koydum kotaya. hem de filmi yanlışlıkla 3 kere indirerek.*
3. o arkadaşımla artık görüşmüyoruz, ona da sıçayım.
kısacası, harika, muhteşem, mükemmel bir filmdi.
izleyeceklere tavsiyem, önce şarkıları dinleyin. filmde onları duymak filmi daha da anlamlandırıyor. izlerken, şarkıları daha önce dinlerkenki anılarınız da canlanıyor gözünüzde.
her izlendiğinde insanı pollyanna olmaya iten, küçük şeylerle mutlu olabileceğini, insanın kendi kendine yetmesi gerektiğini anlatan, arasına da bir aşk hikayesi sıkıştırılmış 2001 yapımı 5 oscar almış filmdir. izlendiğinde insanı mutlu eden filmdir.
--spoiler--
Bir kişi hayatını sonsuza kadar değiştirebilir.
hayatta karşıan çıkan fırsatlar fransa turu gibidir. çok beklersin fakat çabuk geçer.
--spoiler--
filmin orjinal isminin* türkçeye çevirisi "amelie poulain'ın muhteşem kaderi" olan filmdir.
her hüzünlü ya da mutsuz anlarımda açıp izlediğim ve her izlemem sonucunda buruk bir neşe veren filmdir.
--spoiler--
bayım siz bir sebze bile olamazsınız çünkü enginarın bile kalbi vardır.
--spoiler--
sadece bu replik bile izlenilme nedenidir. küçük ayrıntılar büyük mutlulukların habercisidir mantığı ile ilerleyen, hanım kızımızın o kadar talihsiz olmasına rağmen mutluluğun peşinden gitmesini anlatan bir filmdir.
--spoiler--
önce dudağın yanı sonra boyun sonra da göz..
--spoiler--
müzikleri ve senaryosuyla kusursuzdur. bu filmden sonra basit şeylerin bile aslında ne kadar zevkli olduğunu göreceksiniz. o kadar çok hoşlandığım sahne var ki defalarca izledim. (bkz: ölmeden önce izlenilmesi gereken filmler)