yann tiersen'i tanıdığım; insanın içini ısıtan, yüzde mutlu bir gülücük bırakan, hayat dengenizi hafifçe sarsan, enerjinizi arttıran film. hala hatırladığımda gülümsüyorum içten içe. hayatımın bir numaralı filmi değil ama kesinlikle izlenmeli.
ayrıntılara odaklanan yönetmenin sayesinde , masaya saçılan şeker tanelerini sayabilecek oluyorsunuz bi anda.elini uzattın mı amelie'ye o sevgi dolu ruhuyla , sizin zaafınızı yakalayıp isimsiz bir sürpriz yapacak gibi.izleyeni içine çeken , mükemmel bir film.
baştan sona yüzünüzde gülümseme yaratan bir filmdir. en son sahnede amelie nin kaşından boynundan ve çenesinden öptüğü çocuk çirkin olsa da sevimlidir. izlemeyenler izlesindir.
bu filmdeki hatunla aramızdaki tek ortak noktamız; ikimiz de herhangi bir bakliyat çuvalına * elimizi daldırıp gezdirmeyi çok seviyoruz. onun dışında tanımam etmem kendisini.
genellikle bayanların kendilerini özdeşleştirmesine çok müsait bir film. bir karakter daha doğrusu. amelie yalnız olsa da aslında hiç yalnız değil. sadece insanların içi örümcek bağlamışken onun tüm yalnızlığına rağmen, belki de bundan dolayı kendini başkalarına adaması diğerlerine marjinal geliyo. oha lan enayi mi bu dersin beğenmezsin filmi tabi sen arkadaşım bencilin tekisin. ha yok bu filmle kendini özdeşleştireceksen de hakkını vereceksin görüyorum her yandan cızıl cızıl kızlar zıplıyo amelieeyim beeean diye yürü git bi allah aşkına hayatında kime iyilik yaptın gösteriş amacı olmadan. sen facebookta 78 kişi beğensin beni diye yırt kıçını melankolik melankolik dolaş ortalarda ya da rockçı takıl aa o serdar ortaç dinliyo tiki zuhuhaa diye ez elalemin çoluğuna çocuğuna apaçi de videolarını paylaş sıç altına gülerken sonra ben amelieyim. bilinçaltınız hep gösteriş artistlik anasını satiyim.
bu filme tırt diyen bi daha film izlemesin ha maskeli beşleri izleyin o daha çok eğlendirir böyle peker açıkalın düşüyo atlıyo falan.
insanın içini ısıtır bu film, hele de sevdiyseniz kaç kere izlediğini unutup tekrar izleyeceksinizdir.
bu kadının seviyor sevmiyor adlı filmini de tavsiye ederim, gerçi konusu farklı ama izlenesi.
-a evet evet bu sözcüğü seviyorum, başarisiz. insanin kaderi. bu hep boyledir, basarisizliktan basarisizliga basit bir taslaktan oteye gidemezsin. "hayat asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarindan ibaret.''
-bosversene bunu bile kendisi bulamamistir.
-benimde bazen kendi düsüncem oluyor, ama insanlar onu hep benden caliyorlar.
Anlatılana göre böylesine duygusal, böylesine içten ve samimi bir filmde 31 çeken bir ev arkadaşım olduğu için, izlemediğim izlemeyi redettiğim bir filmdir.
Filde bir çok güzel sözler vardır.Tebessüm ettiren filmlerden biridir.
''Hayat asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarından ibarettir.''
"Bilirsin fırsatlar fransa bisiklet turuna benzer,
onu çok beklersin ama çabuk geçer".
izledikten sonra hayatımı gerçekten değiştirme isteği duyduğum, ah keşke erkek olsaydım da şu kızla beraber olsaydım dedirten. Filmdeki soundtracklere ise söylenecek söz yoktur. bağımlılık yapar. bir kere izleyen, bir kere daha, bir kere daha izler. izledikçe izlemek istersin.
oldukça basit bir anlatımı olan süper film.ayrıca müzikleri harikadır. yann tiersen slow olan şarkısını good bye leninde de kullanmıştır.En büyük özelliği ise küçük ayrıntılara oldukça değer vermesi.zaten kahramınız olan kız amelia da sıra dışıdır.daha çok elini bulgur fasulye torbalarına daldırmayı sever çiftlerin kaç çığlıktan sonra orgazm olduğunu merak eden kontak bir akadaştır.
izleyici yormayan, ağlatmayan, içinde aşk acısı, nefret, dram gibi temalar olmayan başlarda biraz sıkıcı ancak ortalara doğru ilgi çekici olmaya başlayan sonunda ise yüzünüzde bir gülümseme bırakan bir film. ayrıca filmin müzikleri de gayet hoş. özellikle yann tiersen'in yapmış olduğu la valse de amelie'nin orkestra versiyonu.
gurbette bol bunalım günlerimizi daha da katmerlemek için kaymaamla
izleyip ağlaştığımız ve de hayatla dalga geçtiğimiz film...
*diğeri de bridget jones in günlüğü...
herhalde herkes çok övdüğü için beklentilerimi çok yüksek tuttum...
ama izlediğimde büyük bir hayal kırıklığına uğradığım film... ayrıca duygusal ağırlıklı filmlerden hazetmememin etkisi büyük...
yahu bu filmi beğenmeyen bir tek ben miyim? ilginç...