le fabuleux destin d amelie poulain

entry363 galeri73
    99.
  1. güzel bi' aşk hikayesi, değişik bir senaryo ve fransız filmlerinin alt yapısında bulunan o romantikliği yansıtmış bir yapıt. izlerken güleceğiniz ve duygu karmaşası yaşayacağınız arşivimde bulunan bir numaralı filmim.
    ayrıca eminim ki audrey tattou'yu burda seveceksiniz.
    4 ...
  2. 100.
  3. abartıldığı kadar güzel olmayan, izlerken sıkıldığım film. belki de filmin tarzı bana göre değildi. orasını bilemeyeceğim. ama kesinlikle kült olacak bir film değil. hele bazıları hayatımda izlediğim en güzel filmdi, izledim hayatım değişti diyor. hiç mi film izlemediniz be arkadaşım? bu filmden çok daha güzel bir sürü film var.
    5 ...
  4. 101.
  5. tarifi mümkün olmayan şekilde kendinizi iyi hissetmesinize neden olan film.
    4 ...
  6. 102.
  7. ya defalarca izlemekten sıkılmayacak kadar cok seversiniz, ya da hic sevmezsiniz. ortası yoktur; ama film size herdaim dinlemekten sıkılmayacağınız müzikler ve kalıcı bir yann tiersen hayranlığı hediye eder.
    kısacası izlediğinizde içinizde garip bi mutluluk olusturan izlenisi film.
    3 ...
  8. 103.
  9. yorum yapılamayacak güzellikte olan film. belki de dünyanın en güzel filmi.
    3 ...
  10. 104.
  11. tekrar,tekrar seyredilesi sevimli bir film.
    1 ...
  12. 105.
  13. sıradan bir kızın sıradan hayatını inanılmaz derecede sürükleyici ve sevimli kılan jean pierre jeunet filmi..ayrıca bu kadar tatlı bir sıradanlıkta ancak audrey tautou doğallığı ile olabilirdi.
    1 ...
  14. 106.
  15. Hüzünlü Günler Zordur Ellerinin üzerine oturmamak, Kafanı kumlara gömmek, Zordur, başka planlar yapmamak Ve iddaa etmek elinden geldiğinin hepsini yaptığını, Yalnız başına, Ve hayat Devam etmek zorunda.. Zordur Doğru olanı savunmak Her gece eve pastırmayı getirmek, Hüzünlenmek ve ağlayabilmek Şimdiye kadar denediğin... herşey boşayken.. Ama devam etmek zorundasın. Zor, ama biliyorsun direnmeye değer, Doğru olanın senin tarafında olduğunu bildiğin sürece Ve suçlamalar başladığında, sıkı dur! Ne söylediklerinden sakın korkma Zaten korkakların ne söylediğinden kim korkar ki Onlar da bir gün anlayacaklar, bir gün.. Zordur, burada böyle yalnız başına Herkes gitmişken kendi evine Daha zordur, doğruyu yanlıştan ayırmak Tüm hedeflerin belirsizleşmişken Kaybolmuşken Ama yine de devam ediyorsun işte.. Çünkü sen, sen geriye kalan son kişisin Bu dağınıklığı temizleyecek olansın Ve diğerleri gibi sen de tükeneceksin Yorgun ve buruk, Tüm gücünle tutunup, Devam etmediğin sürece...
    0 ...
  16. 107.
  17. --spoiler--
    Parmak gökyüzünü gösterirken, sadece aptallar parmağa bakar.
    --spoiler--
    3 ...
  18. 108.
  19. soundtrack i yüzünden atv ana haber izlediğimi sandım film boyunca. kullanmayın amına koyim şu müziği güzelim filmden soğuttunuz.
    2 ...
  20. 109.
  21. izleyen kişinin hayatına renk katan ve izledikten sonraki yaşamını değiştirebilecek güce sahip kült filmlerden.**
    0 ...
  22. 110.
  23. yapabildiğim en kısa tanımla; suratımda aptal bir sırıtışla ağlamama sebep olan harikulade film.
    0 ...
  24. 111.
  25. --spoiler--
    -ben o kızı tanıyor muyum?
    -evet
    -ne zamandan beri?
    -onu her zaman tanıyordun. ruyalarından
    --spoiler--

    nino'nun uyurken 4 fotograf karesi ile hayali konusmaları arasında geçen diyalog.
    dogru degil mi? gercek askı bulan bir insan aslında hayalini, ruyalarındakini bulmuştur. ruyalarındakini de ondan daha iyi tanıyan yoktur.

    etkilendim.
    4 ...
  26. 112.
  27. bir yazar arkadaşımın tavsiyesi üzerine izlediğim çok güzel bir film. film kendi dünyasında yaşayan bir kızın yaşamını konu alır. sonu gerçekten hafızalara ve yüreklere kazınır cinsten.

    --spoiler--
    nino bir şekilde amelié'nin evini bulur ve kapıyı çalar. amelié kapıyı açmaz; nino'ysa amelié'nin içerde olduğunu farkedip cebinden çıkardığı kağıda "geri döneceğim" yazarak, kağıdı kapının altından sokar. amelié pencereden nino'nun bir dükkana girdiğini görür. bu sırada telefon çalar. "odanıza gidin bayan poulain!" amelié odasına gider ve televizyonu açarak kendisi için hazıralanan videoyu izler. ve bu video sayesinde şansını kaçırmaması gerektiğini anlar, pekiştirir. amelié evden çıkmak için hışımla kapıyı açar ve karşısında nino vardır. nino tam konuşmaya yeltenir ki amelié susturur onu. gözlerine bakar, evine alır. nino'nun dudağının başladığı yerden, boynundan ve göz kapağından öper. "sıra sende" dercesine dudağını gösterir. aynı şekilde nino da öper. ve sonrası anlatılamayacak şeylerdir zaten, yaşanması gerekir.
    --spoiler--

    ayrıca son sahnedeki kedi de acayip tatlıydı ya. *
    1 ...
  28. 113.
  29. Samimi, şirin bir o kadar da nitelikli yapısıyla Fransız Sineması'nın keyifli seyirliklerinden biri. şiirsel tadıyla derin bir iz bırakıyordu 2000'li yılların başında bu film. Zaman akıp gidiyor, fakat filmin gündemdeliği ve etkisi azalmıyordu. Naturalliği ve akıcılığıyla filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini algılayamıyorduk, artık mutluluğun keşfinin peşindeydik.
    Küçük şeylerden çıkarılan anlamlı mutluluklardı hayatı farklılaştıran. Ayrıntıları atlamamak, renkli bir dünya oluşturmak hüzünlü satırların marjinal anlarında. Sürrealizm yüklü kitabın sayfalarını çevirirken derin düşünceler içerisinde buluyoruz kendimizi. Sempatikliğiyle tatlı düşler kurduruyordu Amelie bize. Aklıma keyife keyif katan yolculuk anlarının gizemliliği geliyordu. Şu ışıkları yanan evde neler olup bitiyor acaba diye düşünmek gülümsetiyordu beni. Bu evde gerginlik hat safhada; şu evde sevişen çiftler var, romantik anları perçinliyorlar. O evde din bilim kavramları üzerine esaslı bir sohbet almış yürümüş, sonuçsuzluğa doğru yelken açarak. Diğerinde Vivaldi'nin Dört Mevsimi eşliğinde uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyor küçük kız maviliklerin sonsuzluğunda... Bir diğer evde ''hayat pahalılığı'' masaya yatırılmış, üzerine serenatlar veriliyor; konu kısa süre içerisinde ''Ne olacak bu memleketin hali?'' sendromuyla kilitleniyor. Ötekisinde ise Amelie seyrediliyor sevgiliyle çikolata yenerek. Değişik hayatlar ilginç dünyalar sunuyordu izleyicilere. Biz ise dışarıda gözlemci rolünü üstlenmiş, umarsızca düşlerin büyüsüne kapılmıştık. Hayal gücümüzün götürdüğü yere gidiyorduk usul usul. Hayatın renkliliğinin Amelie'nin de anımsattığı gibi insanın kendisine bağlı olduğunu bilerek...
    Derin düşlerde gezinen ötekilere mutluluğu sunuyordu Amelie. Sessiz lakin manidar, şirin, gizemli, sıradışı bir portre gibi...
    10 üzerinden 8!
    2 ...
  30. 114.
  31. izleyebilme şerefine henüz erişebildiğim fransız sinemasının en nadide eserlerinden biri olan, her arşivi süslemesi gereken, insanı fransızcaya ve audrey tautouya aşık eden detayların filmidir... basit şeylerden mutlu olabilmeyi, farklı dünyaları tek çatıdan görebilmeyi ve yaşamayı anlatabilmiş, buram buram çocuksu bir masumluk kokmakta olan bu eserin soundtrackleri de film kadar insanı etkilemeyi başarmıştır...

    ayrıca filmi izledikten sonra, izlemesi için dvd sini verdiğim bir arkadaşın 2 saatlik koskoca filmi izlemesinin ardından yaptığı ilk yorum 'bir sahnede istanbul geçiyo lan...' olunca hayal kırıklığına uğramama, ve acaba ben mi zevksizim diye düşünmeme sebep olmuştur... neyse ki filmi izleyip beğenenlere bakılırsa, beğenmeyen* insanlar yalnızca ufak bir azınlık oluşturmaktadırlar...
    1 ...
  32. 115.
  33. audrey tautou'nun kaşıklı fotoğrafı için izlediğim ve ondan başka kimsenin o rol için aynı tadı vermeyeceğini düşündüğüm mükemmel film.

    adrey tautou'nun kaşıklı fotoğrafı için bkz : http://bit.ly/7om3um
    1 ...
  34. 116.
  35. 117.
  36. günlerce izlense o müzik yeter dedirtir insana.
    5 ...
  37. 118.
  38. canın sıkıldığında, mutlu olmak için izlenmesi gereken film. yada sadece soundtrack ini dinle. o da muhteşemdir. kendini tebessüm ederken, gülümserken, yada sırıtırken bulabilirsin. her ruh halinde izlenilebilir muhteşem film.

    (bkz: yann tiersen)
    1 ...
  39. 119.
  40. --spoiler--

    istanbul'da afgan militanlarla karşılaşabileceğiniz film.

    --spoiler--
    2 ...
  41. 120.
  42. müzikleriyle, gerçekten hala yaşadıklarına inandığım dünyanın insanlarını anlatan bir film. mutluluk enjekte eder. küçük ve önemli şeylerin dayanılmaz hafifliğini anlatır.
    1 ...
  43. 121.
  44. başrolünde Audrey Tautounun oynadığı, Türkiyedeki adıyla Amélie(asıl adı Amélie Polain'in Masalsı Kaderi)olan romantik komedi tarzında film. En hoşuma giden filmdi(özelikle Amélienin kanalda taş sektirme sahnesi)filmin müziğide oldukça başarılıdır ve son olarak Amelie sokakta yeni bir volksvagen beetle'ın önünden geçtiği sahneye dikkat filmde geçen dönemle uyumsuz.
    2 ...
  45. 122.
  46. insanın kafası bozuk olduğunda izlemesi gereken filmlerden biri. bir anda enerjiniz, hayata bakış açınız falan ne varsa değişiyor, tabi biri gelip bütün dengenizi bozana kadar.*
    1 ...
  47. 123.
  48. hani jelibon, bonibon olur yersiniz, ağzına bir tad gelir he o tarz işte bu film.

    film öncesi gergindim, film sonrası böyle yüzümde anlamlandıramadığım tebessümler oluştu. ilaç gibi. sokağa çıkıp böyle ya$lı teyzeleri, amcaları kar$ıdan kar$ıya geçirip, şuradan teyze, tamam görü$ürüz diyesim geldi. audrey tautou zaten a$mı$tı gözümde, şimdi kendisi ar$lardadır. bir ba$kası oynasaydı aynı zevki veremeyebilirdi...

    jeunet, izleyiciyi atmosferine iyi sokuyor. her izleyişinizde, farklı bir noktayı yakalıyorsunuz. bir pay it forward, forrest gump gibin. amelie'nin balığının intihar etmesi, suda taş sektirmesi, madeleine'e 40 yıl gecikmeli mektup göndermeye çalışması, dominique bredoteau için o oyuncak kutusunu göndermesi, manava kendince ceza vermesi (hatta sabahın köründe onu dükkana göndermeyi ba$armı$tır), amelie'nin su gibi eriyip akması da harikadır...

    lady di'nin cenazesinde kendisiyi görüyor falan. her karakterin (tütün standına bakan matmazel, oraya gelip kar$ısına dikilen elindeki kayıt cihanızını bırakmayan adam, defalarca reddedilen yazar, kafenin sahibi, manav, çırağı lucien, kristal adam vs vs) sonra hayatta küçük şeylerden mutluluk duymaya ba$lıyor. duyguların geçişi gayet iyiydi. renk olarak kırmızı ve yeşil renkler ağırlıklı olarak. çekiciliği, etkileyeciliği arttırıyor. şehir zaten kendi halinde sakin. böyle bir durultuyor film...

    mümkün mertebe dublajlı izlememeye özen gösteriniz. yann tiersen konusuna hiç girmiyorum. (level atlamı$) küçük noktaları görebileceğiniz bir filmdir. jean-pierre jeunet'nin yanağından öpüyorum böyle bir film çektiği için...

    izleyiniz, izlettiriniz...

    fin *
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük